i hate you(+18)

🔥3🔥

(Aşırı derece temas bağımlısı bir çift konu alınmaktadır.)

Jisoo sabah uyandığın da yanında telefonuyla ilgilenen Taehyung'u gördü. Taehyung ise uyandığını anlamamış olacak ki kolunda yatan Jisoo'nun yanağını okşamaya devam ediyordu. Jisoo ise bunu firsat bilerek telefon ekranına bakmıştı. Mesajlaşma uygulaması açıktı. Ama Jisoo olduğu konumdan mesajları okuyamıyordu. Bu yüzden daha sonra bakmaya karar verdi. Taehyung'un çenesine yaklaşarak küçük bir öpücük kondurdu.

"Günaydın."

Jisoo'nun burnunu biraz Taehyung'un çenesinin kenarında dolaştı. Taehyung ise telefon ekranını kapatıp,yanına koymuştu.

"Günaydın,niye bu kadar erken kalktın?"

"Seninle vakit geçirmek istedim biraz Taehyung."

Taehyung Jisoo'nun çenesinden tutarak dudağına minik bir öpücük bıraktı.

"Okula gidecek miyiz Taehyung?"

Jisoo yatakta oturur pozisyona gelmişti. Taehyung ise yataktan kalkmak için bir hamle yaparken Jisoo onu biraz geri çekti. Boynuna burnunu sürtüp bir öpücük bıraktı.

"Öğleden sonra gidelim. Yapmam gereken şeyler var."

Taehyung bu sefer yataktan kalktığında Jisoo'da saçlarını sağa doğru yatırarak yüzünü ellerinin arasına aldı. Sabahları kalkmakta epey zorlanıyordu,geceleri çoğu zaman geç yatarlardı.

"Uykun açılınca gel mutfağa,birşeyler hazırlayayım."

Jisoo kafasını saklamakla yetindi. Taehyung odadan çıktığında Jisoo bir süre öylece karşısında ki duvarı izledi.

"Jisoo kalk artık hadi!"

Jisoo kalkmak için bacaklarını yataktan sarkıtmıştı.

"Geliyorum bebeğim."

Jisoo kalkıp aynanın karşısına geçtiğinde üstünde Taehyung'un olan şort ve tişörtü değiştirmek için dolabı araladı. Burada ki eşyalarına göz gezdirdiğin de okula giderken hazırlanmaya karar verdi. Evet bu üşengeçlik başına belaydı. Yavaş adımlarla mutfağa doğru adımladı. Taehyung tüm dikkatini doğradığı salatalıklara vermişti. Hızlı hareketlerle bıçağı kullanıyordu. Jisoo Taehyung'un mutfağa da ilgisi olduğunu bildiği sayılı kişilerden di.

Taehyung okulda futbol kaptanlığı yapıyordu. Küçük yaşından beri buna ilgisi vardı. Babası Kore'nin büyük iş adamlarındandı. Annesi ise büyük bir markayı yürütüyordu. Çoğu zaman onlardan ayrıydı Taehyung. Bu yüzden kimse bir eksiklik hissetmiyordu.

"Yardım edilecek birşey var mı?"

Jisoo bir elini Taehyung'un omzuna koymuş baş parmağı ile hafifçe okşuyordu.

"Yok,otur sen."

Jisoo Taehyung'u dinleyerek çektiği uzun sandalyeye oturdu. Bir elini tezgaha yaslamış,gözleri Taehyung'un hareketlerini takip ediyordu.

"Ayrılacaksın değil mi ondan?"

Taehyung bıçağı tezgaha bırakıp Jisoo'ya doğru eğildi. Önce dudaklarını birleştirip geri çekildi.

"Bilmem,belki ayrılmam."

"Ayrılmam diyorsun yani?"

Jisoo tek kaşını kaldırmış,açık şekilde meydan okuyordu.