"Noldu, Prenses? Bana aşık olmuş gibi bir halin var"
Dedi Kumral çocuk bedeninin altında kıpırdanan kızın gözlerinin içine bakarak.
"Sana aşık olacağıma ölürüm daha iyi"
Dedi genç kız elleri üstündeki oğlanın çıplak omuzlarında gezinirken.
Genç adam sakince kızın boynuna yaklaştırdı yüzünü. Burnunu sürttü hafifçe. Düzensizleşen nefes seslerine karşılık dudaklarını bastırdı. Nefesin tamamen kesildiğini hissettiğinde dişlerini teninde hissetmesine izin verdi.
Odanın duvarlarında dakikalar önce yankılanan inlemelerin yerini şimdi sessizlik almıştı.
"Hm? Hoşuna gitti mi, prenses?"
Kız yalnızca yüzündeki güzel gülümsemesi ile ona baktı. Sadece gülüşü bile tanrıçaları kıskandıracak kadar güzelken, bu cocugun ona aşık olmaması imkansıza yakınken aralarında ne bir bağ vardı ne de sevgi namına her hangi bir şey.
Sadece şehvet ve tutku. Sadece seks ve asla daha fazlası olmadı.
Bir süre yatakta birbirlerine sırnaşıp gülüştüler. Öylece gülerek birbirlerine baktılar. Sanki birbirlerini ilk defa görüyormuş gibi yüzlerindeki her bir detayı incelediler. Ancak bakışları yıllarca birbirleri için cinayetler işleyecek kadar psikopatca ve kuvvetli bir aşkı kalbinde saklayan iki gencin bakışlarından farksızdı.
Göz göze geldiler. Nefeslerinin karışmasına şahit oldular. O sıcaklığı yeniden hissetmek icin dudaklarını birleştirdiler. Dillerinin birlikte ahenkle dans etmesine izin verdiler.
Onun tabiriyle Prenses dudaklarını ayırdığında ise ikisi de daha fazlasını istercesine birbirine bakıyordu. Hala gözleri gözlerindeydi.
Oldukça romantikleşen bu anı ise genç adamın sırıtışı bozdu. Sakince kızın üstünden kalktı ve bedenini yatağın diğer tarafına attı.
"Biliyor musun, Prenses? Sanırım senden hoşlanmaya başladım."
Sarışın kız ufak bir kahkaha attı ve yanındaki cocugun omzundan ittirdi.
"Hiç yalan söyleyemiyorsun."
Ouzou bedenini Lenka'ya doğru çevirdi ve tek koluyla belinden tutarak onu kendine doğru çekti.
"İşte seni bu yüzden seviyorum. Beni hep doğru Anlıyorsun."
Günlük hayatta birbirinin yüzüne dahi bakmayan bu ikili yaklaşık 6 aydır Lenka nın Kageura ile olan ilişkisine rağmen gizli saklı sevişiyorlardı.
Günlük hayatta birbirlerinden iğreniyormuş gibi davranmalarına rağmen yatakta iki aşıktan farksızlardı.
"Tekrarlayalım mı yoksa yoruldun mu?" diye sordu Ouzou fısıldayarak.
Lenka sakince başını salladı ve başını Ouzou'nun çıplak göğsüne yasladı.
"Bu gecelik bu kadarı yeterli."
Lenka güneş doğduğunda Ouzou'nun yüzüne bile bakmadan evi terk edecekti.
Bir sonraki buluşmaya kadar 2 yabancı olacaklar, Lenka Kageura ile evcilik oynamaya devam edecekti.
İkisi de artık bunu ezberlemişti. Sanki bir oyundalar ve kural buymuş gibi davranıyorlardı.
Lenka dışarıdan iyi gözüken güzel bir ilişkiye sahip olmasına rağmen sevgilisinin baş düşmanına karşı hissettiği bu çekime karşı koyamıyordu.
Yapabilir miydi? Evet. Kesinlike yapabilirdi.
Ancak kendi içinde o kadar çok şey yaşıyordu ki, Kageura ile olan ilişkisi görünenin o kadar dışında kalıyordu ki verdikleri sadakat sözünü bozarak, Kageura'yı baş düşmanı ile aldatarak onu cezalandırıyordu sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
On İkinci Büyücü // Victory Kickoff Fanfic
FanfictionHer zaman zengin, saygın ve en güçlü büyücülerin seçilerek alındığı Mahoutokoro Sihir Okulu, içinde büyülerin yanı sıra bir sürü gizem barındırmaktadır. Bu büyük ve gizemli okula bir kura sonucu katılma hakkı kazanan Shou Oota, okulda yaşayacakları...