jeongsung smut yazdım beyler okumak isteyen okusun (ama rahatsız olabilirsiniz baştan söylim) okumak istemeyen de oy verip geçebilir mi lütfen?
****sarı saçlı genç sevgilisinin belini kavradı ve ayağa kaldırdı. kaç bardak veya kaç şişe içtiklerini dahi bilmiyorlardı. belinden tuttuğu sevgilisini kucağına alarak üst kattaki lavaboya giden merdivenleri çıkmaya başladı.
kısa boylunun nefesi sevgilisinin boynunu süpürüyordu. bu sarı saçlıya, kanında dolaşan alkol sayesinde yeterince tahrik edici geliyordu.
"nereye gidiyoruz jeongin?" diye sordu kısa boylu.
"bizi kimsenin göremeyeceği bir yere güzelim."
"ama burada kör nokta yok ki." dedi ve ufak bir kahkaha attı.
"her yerde seni becerebilirim yavrum, biliyorsun bunu." dedi sarı saçlı. buna karşılık olarak sevgilisi dudaklarına kapandı.
önüne geldikleri lavabonun kolunu hızlıca açıp içeri girmelerini sağladı. jeongin sevgilisini kapıya yasladı ve öpüşmelerine kaldıkları yerden devam ettiler. güzel ve narin ellerinin arasındaki sarı tutamları hem çekiyor hem de sevgilisinin dudağını hırslı bir şekilde öpüyordu. jeongin kendini geri çekerek konuştu.
"beni çıldırtıyorsun hanji. sana daha sert davranmamı mı istiyorsun?"
"sadece susup beni becermeni istiyorum. ama başarabilir misin emin değilim." dediğinde sevgilisi onu kucağından indirdi ve kısa boylu genç şaşırıp kaldı.
siyah saçlı genci, omuzundan tutarak önünde diz çöktürdü. gözlerini kapatan tutamları tek eliyle tutarak kaldırdı ve başını kaldırdı.
"saçma sapan konuşmaman için ağzını güzelce doldurmalıyım bebeğim." dedi ve fermuarını açtı. jisung bu görüntüyle sırıttı. istediğini almıştı nasıl olsa. jeongin kendini sevgilisinin ağzına yaklaştırdığında siyah saçlı bunu zevkle kabul etti.
bir eliyle önünde diz çökmüş gencin kafasını kendine bastırıyor bir yandan da kısık inlemelerini boş alana bırakıyordu. jisung'un ağzından çıkan ıslak sesler onu daha da tahrik ediyordu.
"siktir." dedi ve sevgilisini kendinden uzaklaştırıp ayağa kaldırdı.
"daha yeni başlamıştım." ağzının kenarındaki ıslaklığı silerken aynı zamanda sırıtıyordu.
"gerçekten küçük bir sürtüksün."
"ama senin."
aralarındaki öpüşmeyi tekrar kısa boylu başlatmıştı. kollarını boynuna dolamış kendini sürtüyordu. jeongin sevgilisinin kalçasından kavrayıp kucağına almıştı. daha rahat olabilmek için lavabo tezgahına oturtmuştu. jisung hemen bacaklarını aralamış sevgilisini araya hapsetmişti.
sarı saçlı ise öpücüklerini yanağına taşımış ardından da çenesine ve boynuna indirmişti. jisung kafasını kaldırarak daha çok alan tanımıştı fakat şu an asıl derdi sevgilisinin gömleğindeki düğmeleri açabilmekti. bir türlü başaramayınca 'yeter artık' demiş ve gömleği iki yandan çekerek düğmeleri koparmıştı.
"ne bu acele güzelim." sevgilisine cevap vermeyip üstündeki tişörtü de çıkarıp yere fırlatmıştı. tekrardan sevgilisinin dudaklarına yapışmış ve kendisini ona sürtmeye başlamıştı. jeongin onun boynuna izler bırakırken o ise sarı saçlının kulağına kısık kısık inlemelerini bırakıyordu.
sıra göğüsüne gelmişti. ilk başta öpücüklerini bırakmış ardından da emmeye başlamıştı. siyah saçlı yarın her yerinin izlerle kaplı olacağını umursamıyordu. bir göğüsünü emip diğerini de parmaklarının arasına kıstırmıştı. göğüsünde çok fazla oyalanmadan sevgilisini hafif geriye yatırmıştı. sıra en sevdiği yerdeydi. ince belinde. oraya her zaman öpücüklerini kondurmaktan vazgeçmiyordu. jisung'un hoşuna gidiyordu.
"jeong yeter artık. dayanamıyorum." kelimelerin yavaş yavaş aralıklarla söyleyebilmişti.
"nasıl istersen güzelim." dedi ve sevgilisini tamamen çıplak bıraktı.
jisung'un bacaklarını iki yana açarak elleriyle tuttu. her iki baldırı da sıkıca tutuyordu. başta bacaklarının iç kesimlerine öpücüklerini bırakmış ardından da kalça arasına ulaşmıştı. kasılan deliğin etrafında dilini dairesel olarak hareket ettirmiş ve bu sayede büyük bir inleme kazanmıştı.
"içime gir yang jeongin."
"bana emir mi veriyorsun?" dedi ve kalçasına bir tokat geçirdi.
"parmaklarımla kendimi becerebilirim. sen de bunu izlemekle yetinirsin. sana mecbur değilim yang jeongin." demesiyle beraber sevgilisinin bir bacağını omzuna koymuş ve sarı saçlı aletini içine ittirmişti. jisung yine istediğini almıştı. inleme sesi yankı yaparak geri dönmüştü kulaklarına. içinden çıkmış ve bu sefer tamamını içine sokmuştu.
"bunları söylemeye hakkın var mı yang jisung? ha, söylesene var mı?" içine her girip çıktığında bu soruları sormuştu.
"sadece... bu kadar mı yapabiliyorsun?" dedi ve göz yaşları beraberinde aktı. duyulan tek şey inleme sesleri ve bedenlerin çarpışma sesiydi.
"hâlâ konuşabiliyor musun? alkol cesaret yaptı galiba. altımda deli gibi inlerken nasıl böyle konuşursun?" jisung artık cevap veremez bir hâldeydi. sarı saçlı sevgilisinin belinden tutmuş ve ara vermeden kendini itiyordu. jeongin'in vücudundan dökülen terler jisung'u daha da zor bir hâle sokuyordu.
"sen kime aitsin jisung?" içinden çıkmış sormuştu. ardından daha cevap vermeden içine aniden girmişti.
"y-yang.. jeongin." ve büyük bir inleme. her soruda birbirini takip eden hareketler.
"seni ancak kim becerebilir?"
"yang jeongin."
"senin adın ne peki?"
"yang jisung."
"aferin güzelime." dedikten sonra son kez içine kendini tamamen ittirmiş ve aynı anda jisung'u da çekmeye başlamıştı. ikisi de aynı anda rahatlamışlardı. sevgilisinin içinden çıkıp onu kucağına almıştı.
"sen gerçekten şeytansın."
"senden öğreniyorum yang jeongin."
****
ilk kez smut yazdım illaki mantık hatası falan vardır ama bu çift için yazmazsam kendimi çok kötü hissederdim umarım kötü bir karar değildir neyse oy verirseniz sevinirim aşkolar iyi gecelerr💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yan ev / skz ✓
Fanfictionjisung lan yan eve yeni birileri taşınıyomuş ⚠️ çok küfür içerir bilginize ⚠️