Çok uzun olmayan bir bölümle karşınızdayım.
İyi okumalar ✨
~~~~~~~~~~~~~~~~~~💕
"Niye salak salak sırıtıyorsun? Jongho'ya proje malzemeleri alırken okulun açılacağını hatırladım. İnanabiliyor musun? Okulu unutmuşum! Ben nasıl psikolog olacağım acaba..."
"Ne zaman açılıyordu ki?"
"Haftaya pazartesi işte. Her sene aldığın tüylü pembe defterden alacak mısın?" dedi gülerek ve benimle dalga geçerek.
San'da ben de üçüncü sınıf olduk. Jongho ikinci sınıf oldu. Hongjoong hyung ise son senesine geçti.
Acaba Yuyu kaçıncı sınıftır?
"Mingi nereye daldın öyle?"
"Birini... Birini düşünüyordum."
"Ne? Kimi düşünüyorsun? Aşık falan mı oldun böyle dalacak kadar düşünüyorsun? BAK ÖYLE BİR ŞEY VARSA BENDEN SAKLAMAN HİÇ HOŞ DEĞİL ANLAT HEMEN!!"
"NE AŞKI NE SAÇMALIYON! Arkadaş edindim ben. Ama şimdi anlatmayacağım, kudur San" dedim sırıtarak.
"Peki oyle olsun."
Ardından San elindeki poşetleri bırakmak için içeri adımladı. Bense camın önünde durmaya devam ettim...
°
°
°
Aradan bir hafta geçmişti. Bugün seansım var yarınsa okul başlıyor. Seanstan sonra Yuyu'yu arayacağım. Aslında emin değilim çünkü onu rahatsız edeceğimi düşünüyorum. Buna seanstan sonra karar vermek daha iyi olacak.San'ı Sunoo'yla bıraktıktan sonra odaya girdim.
Bu Seungkwan doktor değildi. Kim bu adam?
"Hoşgeldin Mingi. Geç otur şöyle."
"Siz kimsiniz? Doktorum burada değil mi?"
"Seungkwan arkadaşımdı aynı okuldan mezun olduk. Kendisi apar topar Busan'a gitti. Annesiyle ilgili bir şey. Yerine beni getirdiler. Geçici mi emin değilim o duruma göre belli olacak. Umarım seanstan memnun kalabilirsin."
İçimi ısıtan gülümsemesi bana güven vermişti açıkçası.
"Peki isminiz nedir?"
"Ah! Tabii ki kendimi tanıtmayı unuttum.. Ben Chan, Bang Chan."
Dedikten sonra bana elini uzattı.
"Siz beni zaten tanıyorsunuz ama Mingi ben de. Song Mingi."
Uzattığı eli sıktım.
"Geçen haftaki dosyandan haberdarım Mingi. Yine de bugün ilk seansmış gibi istediğin şeyleri anlat bana."
"Birden nasıl başlanır nasıl anlatılır hiç bilmiyorum ama ben yaşayan ölü gibiyim. Sanki solmaya yüz tutmuş bir çiçek. Yataktan çıkmıyorum çoğu zaman çünkü insanlar beni görünce rahatsız olacakmış gibi geliyor. Güvenli bölgemden yani evimden çıkmak istemiyorum. Çoğu zaman titremeye başlıyorum. Kalbim deli gibi atıyor ve çok büyük bir stresin içine giriyorum. Ölecekmiş gibi hissediyorum. Bu da tüm enerjimi bitiriyor."
"Önceki dosyalarına baktığım zaman görüyorum ki daha önce depresyon tanısı konmuş. Ama alınan notlara ve anlattığına bakarsak panik atak gözlemliyorum. Bu durum anksiyete de olabilir. Seni iyice dinlemeden veya tanımadan bu durumu bilmem çok mümkün değil. Bunlar korkulacak şeyler tabii ki değil. Büyük ihtimalle anksiyete ve çok düşünme senin beynini yoruyor, bu yüzden de sürekli uyumak istiyorsun çünkü enerjin bitiyor. Açıklaması bu. Bunlar atlatılacak şeyler Mingi. Doktorun olarak her zaman yanında olacağım."
Derin bir nefes verdim. Bana öyle güven vermişti ki söyledikleri. Artık ne olduğunu da biliyordum. Tedavi olabilirdim belki de! Bunları Yuyu'ya kesinlikle anlatmam lazım. Emin değildim arama konusunda ama artık eminim. Arayacağım!
Biraz daha konuştuktan sonra yeni ilaçlarımın reçetesi ile birlikte odadan çıktım. Tabii ki Seungkwan doktorun durumu için çok üzüldüm ama Chan çok güven veren birisi.
San ve Sunoo yine sohbet ediyorlardı.
"San siz biraz daha sohbet edin ben arayınca otoparka inersin."
San ilk başta anlam veremese de onayladı ve ben hemen Yuyu'yu aradım.
"Alo Yuyu!"
"Sana da günaydın pide çocuk.." sesi uykulu geliyordu.
"Uykunu mu böldüm yoksa?"
"Hayır hayır önemli değil tabii ki. Hayvan gibi uyumuşum dur hesaplayayım... Evet. On beş saat uyumuşum uyandırdığın iyi oldu."
"Ölmüşsün resmen be çocuk. Neyse ben seanstan çıktım da o yüzden aradım seni."
"Aramana çok sevindim! Anlat bakalım neler oldu."
"Şöyle ki yine doktorum değişti. Asıl doktorum annesi sebebiyle Busan'a gitmiş ve yeni bir doktor gelmiş ona verdiler beni de. Ama çok iyi birisi! Bu seans öğrendim ki cidden de depresyon falan yokmuş bende. Sanırım anksiyete? Veya panik atak. İyice tanımadan bir tanı koyamazmış. Ama daha rahatlamış hissediyorum."
"O zaman seninle buradan ilerleyeceğiz. İlaçlarını düzenli al ve kötü bir şey olduğu zaman beni ara tamam mı? Senin çözümün bende pide çocuk. Eğer beni arayamayacak bir durumda olursan unutma, tek yapman gereken şey seni sakinleştiren bir şey bulman. Dikkatini dağıtsın."
"İyiki varsın Yuyu! Bugün çok iyi hissediyorum!"
"Vay be.. Bana kimse iyiki varsın dememişti. Sende iyiki varsın pide çocuk. Teşekkür ederim."
"Ne demek her zaman. Bir saniye, Arkadaşım arıyor kapatmam lazım Yuyu."
"İstediğin zaman ara pide çocuk, Görüşürüz."
Ardından San'ın telefonunu açtım.
"Arabadayım Mingi gel artık be ne işin varsa artık."
"Geliyorum hemenn"
San'ın yanına arabaya indim. Yarın okul var. İnanıyorum hayatım iyiye gidecek...
~~~~~~~~~~~~~~~💕
ŞÜKÜRLER OLSUN BÖLÜM ATTIM PRJWBFOWHLFJSJŞimdi şöyle ki ben çok tıkandım yani ne yazacağım hakkında gram fikrim yok...
Yazmayi seviyorum umarım bölüm gelmeye devam edecek 😌✨
Bir sonraki bölümde görüşmek üzeree
Lame giderr 🤩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Answer? / Yungi
FanfictionMingi'ye gittiği klinikte depresyon tanısı konur. Bir gün çaresizce evde otururken yemek sipariş vermek ister, tuşladığı yanlış numara ise psikoloji öğrencisi Yunho'dan başkasına ait değildir... Not: ironisine yazılmıştır ciddi değil yani. rahatsız...