COLLAR DE PERLAS

#2 SANRILAR VE GERÇEKLER

İstanbul, 04.28

Karanlığın içinde yakılan küçük kibritin etrafı aydınlatması sonucunda görülen bir kadın silüeti elini boynuna götürerek Bay Lopez'e fısıldadı:

''Yoksa...bunu mu arıyordun?''

*

İstanbul, 09.26

Dün gecenin ağırlığını hala üstlerinden atamamış olan Bay Marrox ve Bayan Alice her zaman Bay Marrox şirkete gitmeden önce yaptıkları kahvaltı masasındalardır.

Bay Marrox elindeki gazeteyi masaya bırakarak sevgili karısına dönüp onun düşüncelerini sordu. ''Alice, dün gece yapılan etkinlik uzun zamandır aklımdaydı. Acaba nasıl geçecek, kimler katılacak, organizasyon güzel planlanacak mı...?''

Bayan Alice elindeki kahve fincanını dikkatli bir şekilde masaya bırakarak kocasına döndü. ''Marrox, her şey çok güzeldi. Uzun zamandır böyle bir etkinlik hem bizim için hem de Bay Lopez ve Bayan Gracia için önem taşımaktaydı. Umarım Bayan Sorrow gittiği yerde huzurludur.''

Bay Marrox masadan kalkınca karısının alnına öpücük bırakarak giyinme odalarına doğru ilerledi.

Bay Marrox her zaman şık, pahalı kıyafetler tercih eden ve özenli birisiydi.

Giyinme odasına girdiğinde ilk başta kravatını düzeltip aynadan kendisine baktı. Kendini seviyordu, yaptığı işleri beğeniyordu.

Bay Marrox giyinme odasında işi bitince odadan çıkıp sessiz bir şekilde kapıyı kilitledi. İçerde sakladığı şeyleri onlar dışında hiç kimse öğrenmemeliydi.

*

Sabahın erken saatleri, Bayan Gracia

Uyandığımda yanımda Lopez yoktu.

Zaten neredeyse her gecenin sabahında yanımda yoktu.

Dün geceki büyük davetten sonra büyük ihtimalle, ben dahil, herkes yorgundu. O yüzden bugün bir planım yoktu. Güzel bir kahvaltı yapıp belki de Bayan Alice ile buluşup dün gecenin gıybetini yapabilirdik.

Yatağımdan kalkıp sabah rutinimi gerçekleştirip kahvaltıya indim.

Hizmetlimiz olan Bayan Emily her sabah olduğu gibi bugün de benim için güzel bir kahvaltı hazırlamıştı.

Kahvaltıda çoğu zaman tek olduğum için sadece her gün yediğim kahvaltılıklar ve özel olarak hazırlanmış tostum vardı.

Kahvaltımı yaparken onun aksine huzurlu olduğumu düşünüyordum. O her gün işlerini halletmeye çalışıyor ve akşamında benimle ilgileniyordu.

Ben onun ilgisine aşıktım.

Ona değil.

O sahtekar bir adam.

O vazgeçilmez değil.

O beni aldatıyor.

İçimden düşündüklerimi dışa vurmamıştım hiçbir zaman. Her zaman insanların beni nasıl görmesini istiyorsam ona göre yaşıyordum.

Kahvaltımı bitirdiğimde elime telefonumu aldım ve Bayan Alice'e mesaj attım.

Bayan Gracia: Günaydın, güzel kadın. Nişantaşı ? (11.42)

Bayan Alice: Gracia. Ne hoş bir teklif. Orda görüşmek üzere. (11.45)

Bayan Alice ile ayrı bir bağımız vardı. Hem arkadaşız, hem de sırdaş.

*

Bayan Gracia ve Bayan Alice ünlü mağazalara girip alışveriş yapıyorlardı. Evlerinde birçok kullanılmamış ürün olmalarına rağmen bu alışkanlıklarından vazgeçemiyorlardı.