[Saçlar mint]
[Saçlar kızıl]
↷✦; w e l c o m e ❞
Suga maskeyi iyice yüzüne yerleştirip odasından çıktı ve parmak uçlarında yürüyerek merdivenlerden inmeye başladı.
Yoongi yada Agust a yakalanmak istemiyordu.
İkisi de tam bir baş belasıydı.'Nereye gidiyorsun? Kiminlesin? Neden gidiyorsun? Ne yiyeceksin? Geç olmadan dön!'
İçinden düşündüklerine göz devirdi.
İkisi de onun abisi olmamasına rağmen öyle davranmaktan hoşlanan iki aptaldan başka bir şey değildi onun için."Nereye gidiyorsun sen?"
Dilini ısırdı, sinirli bir nefes alıp arkasını döndü.'İyi mi! Bir de Agust a yakalandım, kurtul kurtulabilirsen!'
"Kütüphane"
"Neden gidiyorsun?"
"Rafları götüme sokamaya gitmeyeceğime göre?"
"Benimle düzgün konuş!"
"Beni rahat bırak!"
Sinirli bir nefes alıp sarı saçlarını arkaya attı Agust.
Dün akşam ringte temiz dayak yemişti, sol gözü mor, dudağı patlak yanağı ise şişti.
Gri eşofmanını çekiştirdi, bu havalarda evde üstü çıplak dolaşırdı, vücudundaki bıçak ve yara izleri, dünden kalma birkaç morluk Sugaya göre onun ne kadar aptal olduğunu, Yoongiye göreyse kabadayı olduğunu gösteriyordu.
"Benimle düzgün konuş. Saat 6 olmadan eve gel"
"Seni ilgilendirmez"
Agust sinirle bağıracağı sırada Yoongi odasından uykulu biçimde çıkmış, yanına gelip ensesine ufak bir tokat atmıştı.
"SABAH SABAH BİR SUS AMINA KOYAYIM!"
"Kes lan gulyabani"
Kavgayı devam ettirmek yerine göz devirdi Yoongi, merdivenin trabzanına oturup kayarak Suga nın yanına geldi ve kolunu omzuna attı.
"Söyle bakayım abine, kiminle buluşuyoruz?"
Daha yeni uyanmıştı, çapakları hâlâ yüzündeydi, siyah saçları karma karışık, üzerindeki kısa kollu siyah tişörtte salyası vardı, iğrenerek itti onu Suga.
"Birincisi, sen benim abim değilsin, ikincisi, kimseyle buluşuyorum, sende gelmiyorsun"
Bu cümlede tek bir yalan vardı, o da Hoseok ile buluşacak olmasıydı.
"Tanrı aşkına, birisiyle Yiyişmeyeceksen kütüphaneye neden gidesin ki?"
Yoongi giydiği siyah şortunun ipini çözerek odasına gitmek için merdivenleri çıkarken göz devirdi Agust ile Suga.Yoongi'nin siki dışında bir şeyi düşündüğü gün kutlama yapacaklardı.
"Harbi, tatil tatil neden kütüphaneye gidiyorsun sen?"
Agustun şüpheyle sorduğu soruyla bıkkın bir nefes verdi Suga."SİİİZEEE NE!"
Ve kapıyı çarparak evden çıktı.
█████▒▒▒▒▒50%
Hoseok hızlı hızlı raflar arasında gezmeye bırakıp Suga ya döndü, arkasındaki rafa yaslanıp sesli bir nefes verdi.
"Neden kütüphanede buluştuk ki?"
"Çünkü aptal kardeşlerimin gelmeyeceği tek yer burası"
Suga eline aldığı kitabı incelerken oldukça sakin ve kısık bir sesle cevapladı sorusunu.Bu sırada Hoseok bir anda omuzunda bitmiş, onunla beraber kitabı incelemeye başlamıştı.
Teması çok seviyordu, Suga nın aksine.
Göz devirip bir adım atarak ondan uzaklaştı Suga."Bana dokunma lütfen"
"Anlaştık başkan. Alacak mısın onu?"
"Sanırım, neden?"
"Hiç, okudumda ben onu, kral ölüyor"
Hoseok dediği şeyi son anda fark edip iki eliyle ağzını kapatırken gülerek kitabı aldığı rafa koydu Suga."Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim! Cidden istemeden oldu!"
"Sorun değil hoba, hadi bir kitap seçte oturup okuyalım"
Yüzünde klasik bir bakışla ona döndü Hoseok, ve elindeki çizgi romanı gösterdi.
"Seçtim ya?"Suga bir ona bir çizgi romana baktı, konuşmak için dudaklarını araladı ama boş verip rastgele bir kitap alıp oturma yerlerine geçti.
"Ne? Yoksa çizgi roman sevmiyor musun? Yoksa okudun mu? En sevdiğin karakter hangisi?..."
Hoseok bitmek bilmeyen sorularıyla onun kafasının etini yerken bir raf ötede onları izleyen Agust yanındaki sıskayı dürttü.
"Öğren bakalım bu fıstık kimmiş ve Sugayla ne ilişkisi varmış"
██████████100%
Naber lan tirrekler?
Nasıldı bölüm?
Neyse buna bir yıl daha bölüm atmam.
Muck muck.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üçüzler /Yoonseok, sope, agusthope
FanfictionAgust, Yoongi ve Suga üçüz kardeşlerdi.