Üçüzler /Yoonseok, sope, agusthope

0.4

Hoseok, kızıl saçlı

Suga, mint yeşili saçlı

Yoongi, siyah saçlı

↷✦; w e l c o m e ❞

"O fıstık ile nasıl tanıştın?"
"Neden güzel bir arkadaşın olduğunu söylemedin?"
"Bizi neden tanıştırmadın fıstıkla"
"Ne zaman bizi tanıştırırsın güzellikle?"

Suga eve girer girmez salona oturtturulup soru yağmuruna tutulmasıyla göz devirdi.

"Uyuyacağım, beni rahat bırakın"

Ayağa kalkmasıyla Agustun kolunu tutup geri oturtması bir oldu.

"Hadi ama kardeşim"
"Abilerinden sır saklama~"

Hemen yanında biten Yoongi den duyduğu ageoyla iki elini salladı Suga.

"DOKUNMAYIN BANA! Ayrıca biz üçüzüz! Sizin kardeşiniz değilim!"

Agust sabrının son demlerine gelirken öfkeyle mırıldandı Yoongi.

"YA! Bari sevgilisi var mı onu söyle!"

Duyduğu cümleyle sinirlenen Agust kaşlarını çatıp üçüzünün ensesine vurmak için elini kaldırdığı sırada Suga sinirle ayaklanmış, Yoongi yi yakalarından tuttuğu gibi bulduğu ilk duvara dayamıştı.

"Bana bak. O senin sikip atacağın bir oyuncak değil. Uzak dur ondan. Yoksa kardeşiz demem öldürürüm seni Yoongi. ANLADIN MI?"

Suga, genelde sakin bir tipti.
Annesi ve babasıyla bile konuşmaz, resim defteri ve kitaplarıyla yaşardı.

Ani çıkışması Yoongi ve Agustu bu yüzden şoka sokmuş, gözlerinin kocaman açılmasına neden olmuştu.

Agust kendine gelip elini Suga nın omzuna koyduğunda omuz atarak elden kurtuldu Suga, iki kardeşine de bakmadan odasına çıktı.

█████▒▒▒▒▒50%

Ilık bir hava, etrafta gezen kediler ve uçan kelebekler, Yanghwa Hangang parkının yeşil çimlerinde piknik yapan Suga ve Hoseok.

Kızarmış ekmeye çilek reçelini sürüp gülerek Suga ya uzattı Hoseok.

Kızıl saçlarının dibi gelmiş, iyice uzadığı için gözünün önünü kapatıyordu.

"Hey, bunun da tadına bak. Reçeli ellerimle yaptım~"

Gülümseyerek ağzını açtı ve ağzına uzatılan reçelli kızarmış ekmeği ısırdı Suga.

Gülümseyerek çekildi.

"Im... Yani pek güzel olmamış"

Kaşlarını çatıp sertçe koluna vurdu Hoseok.

"Bak ya! Sende yapta görelim!"

Gülümseyere kalemine taktığı tokayı çıkarıp Hoseok'un saçlarına taktı Suga.

"Bebek gibi ağlama Hoseok, eleştiriye açık olmalısın"

Kaşlarını daha çok çatıp art arda Suga ya vurmaya başladı Hoseok.

"Bak ya! Öküz! Pislik! Kedi suratlı it! Götüne sokak lambası girsin! Çok bilmiş!"

"Ya! Sana bana temas etme dedim!"

Suga anlık bir refleksle üzerine eğilmiş ona vuran Hoseoku ittirince beklemediği bir şey olmuş, Hoseok bayır aşağı yuvarlanmaya başlamıştı.

"HASSİKTİR HOSEOK!"

Hoseok ellerini kafasında birleştirip kafasını korumaya çalışırken Suga da peşinden bayır aşağı koşmaya başladı.

"Hop, sanırım bir güzellik yakaladım"
Bir anda bedeni havaya kalkarken duyduğu sözlerle gözlerini araladı Hoseok.

Yoongi'nin kucağında, kollarıyla yüzünü, elleriyle kafasını kapatmış bir şekilde duruyordu.

"Ha?"

Durumun absürtlüğü karşısında ağzından çıkan tek sözcük bu olurken başlarında biten Suga alev saçtığı gözleriyle Yoongiyi omzundan itmişti.

"Bırak onu"

Sarsılmasıyla korkuyla tırnaklarını gömleğine geçirmiş Hoseok bakıp güldü Yoongi.

"O halinden memnun gibi kardeşim, araya girmesen mi diyorum hani?"

Bunun üzerine sinirle Yoonginin kollarından inip iki kardeşinde omzuna vurdu Hoseok.

"HEY! Kendisinize gelin ve saçma kdrama erkekleri gibi davranmayı kesin! Yoksa ikinizin- hayır üçünüzünde çükünü keserim! Ve sen sıçtığımın siyah kafalısı. Az parfüm sık. Öldüm kokudan ıy"

Sözlerini bitirir bitirmez Suganın kolunu tutup bayır yukarı çıkmasıyla arkasını dönüp mutlulukla dil çıkardı Suga.