unutamadım, ne olur anla beni

134 21 33
                                    

bu bölümü yazarken dinlediğim şarkılar, isterseniz siz de dinleyebilirsiniz. iyi okumalar!!


- unutamadım, barış akarsu

- ghosting, txt

- shelter, mod sun - avril lavigne

- run away, ryujin

- ölüm kapımı çalmasa da, aslı gökyokuş

- still loving you, scorpions

- you, the pretty reckless


25.08.2022

"Son kez merhaba, sevgilim.

Evet, son kez, çünkü önceden yazmış olduğum mektuplarla beraber bunu da kalbime gömmeye karar verdim. Hiçbirini sen oku diye yazmamıştım ki zaten, sana olan duygularımın dolup taşması sebebiyle içimi döküyordum sadece. Ve bu sonuncu olduğu için biraz daha uzun olacak sanırım.

Bazen gerçekten sonumuz böyle olmak zorunda mıydı merak ediyorum Yeonjun. Biz o kadar mükemmel bir çifttik ki, böyle son bulmayı hak etmeyecek kadar güzel bir ilişkimiz vardı. Ne oldu aniden? Ne koptu içinde bana ait ki bir çırpıda bitirebildin her şeyi? Onda ne vardı da bende yoktu diye çok düşündüm ben. Keşke seni ondan daha fazla mutlu edebilseydim diye kendimi suçladım hep biliyor musun? Eğer mutlu olsaydın gitmezdin sonuçta, değil mi? Belki sevgimi gösterememişimdir, belki çok sıkmışımdır ya da en başından sevmemişsindir bilemiyorum. Ama ben hep en değerlim gibi sevdim seni, öyle olduğun için. Hala aynı aslında hislerim.

Seni hâlâ ne kadar seviyor olduğumu tahmin bile edemezsin Yeonjun... İçimdeki sana olan hislerin yoğunluğu altında ezilirdin bilsen. Bir de onları sana gösteremeden, her geçen gün yeterince fazla değilmiş gibi daha da büyümesine rağmen içinde tutmak zorunda olan beni düşün.

Biliyorum, üzerinden zaman geçti ve herkesin söylediği gibi 'unutup devam etmeliydim' belki de ama yapamadım ki sevgilim. Fotoğraflarda, şarkılarda, çizdiğim resimde, çaldığım gitarda, her yerde sen varsın. Gözümün önünden gitmiyor varlığın, ne yaptın bana böyle? Seni hala böyle delicesine istiyor olmam, hala umutsuzca beklemem yanlış mı? Aslında bu umut günden güne söndü. Neredeyse hiç kalmadı. Umudun olmadığı yerde yaşam da olmazmış, kim söylediyse haksız değil gibi duruyor.

Taehyun kendime zarar vermemden korkuyormuş, kendime hiç dikkat etmiyormuşum. Sence kendime bir şey yapar mıyım? Çok büyük ihtimal evet, belki de hayır. Beni ne yapıp yapmayacağımı bilecek kadar tanıyabilir misin artık ondan bile emin değilim, ya da umrunda olur mu ki ne yapacak olduğum?

Geçen gün bir fotoğrafın karşıma çıktı o çocukla çektiğin, -ismi Soobin'di sanırım- ben o çocukla seni her görüşümde kahrolsam da yüzünü görmek bile birazcık olsun yetiyor bana. Çok mutlusun onunla Yeonjun, benimleyken değil miydin? Bana geri dönmeni istesem alayla bile olsa bana o güzel gülüşlerinden birini bahşeder miydin?

Belki de yüzüme bile bakmazdın, çünkü arada sırada şans eseri denk geldiğimizde bile bana biz hiç olmamışız gibi davranıyorsun Jun, yüzüme bakmıyorsun bile. İşte o anlarda kendimi iğrenç hissediyorum. Var olmamalıymışım gibi, bu dünyaya hiç gelmemeliymişim gibi. Kendime bakmak bile istemiyorum beni görmezden geldiğinde. Öyle davranıyorsun ki, sanki ben orada değilmişim gibi, sen beni tanımıyormuşsun gibi... Beni en çok üzen şey de bu. İlk günkü gibi sırılsıklam aşık olduğum insan tarafından görmezden gelinmek beni her şeyden çok üzüyor.

Bazen çok yorulduğumu hissediyorum biliyor musun? Keşke hiç doğmasaydım diye düşündüm çok kez, yukarıda da yazdığım gibi... Sen de böyle düşünüyor musun acaba, beni tanımış olduğun için bile pişmansındır belki? O yüzden mi görmezden geliyorsun beni? Yüzüme bakmak iğrendiriyor mu seni?

Her neyse, çok şey yazdım gerçekten de. Önümde beni bıraktığından beri sana yazmış olduğum mektuplar var, tam 6 tane. Önceden hala bir umut varmış içimde, bunların hepsinin sadece bir şaka olduğunu, o çocuğu sevmediğini ve bana hala aşık olduğunu söyleyecekmişsin umudu. Zaman ilerledikçe ve mektuplar arttıkça karamsarlaşmışım Yeonjun, gerçekler yüzüme çarptıkça daha çok sarsılmışım; daha çok nefret etmişim kendimden.

Bu mektubun son olmasının sebebi ne, öğrenmek ister miydin?

İstemeyeceğini bilsem de yazacağım sevgilim, umrunda olmayacağını bilsem de yazacağım. Bu sana 9 ayda yazdığım 7. mektup, bitirdikten sonra masa başında saatlerce seni düşünüp ağladığım 6 mektubun sonuncusu. Bu mektup için ağlamayacağım ama, gerçekten. Her ne kadar çok zorlanıyor olsam da, tutuyorum kendimi. Sen beni ağlarken görmeyi sevmezdin zaten o yüzden ağlamak istemiyorum bunu yazarken. Ağlayınca bir anda tıkanıyorum sanki, ne ağlamayı durdurabiliyorum ne nefes alabiliyorum o yüzden de hala yazmak istediklerim olsa bile aklımdan uçup gidebiliyor bazen.

Artık ben de o yazmak istediklerim gibi gitmek istiyorum Yeonjun... Sen olmadan hayat sıkıcı ve yorucu, dediğimi anlıyorsun değil mi? Sen benim diğer yarımdın, hayatımı tamamlayandın. Sensiz nasıl yaşayacağımı hayal bile edemezken şimdi dile kolay 9 aydır uzaktan izliyorum seni. Bana ilişkimizin 1. yılında aldığın kolyeyi yanlışlıkla kopardım geçen gün, bir de onun için ağladım birkaç saat. Beraber okuduğumuz kitaplara bırakmış olduğun notlar dışında bir tek o kalmıştı bana senden... İsteyerek koparmadım kolyeyi, özür dilerim sevgilim, çok özür dilerim. Yaptırdım tabii ki tekrardan ama o bile aynı hissettirmiyor artık.

Seninle izlediğimiz filmleri ne zaman tekrar izlemek için açsam bitiremeden bırakmak zorunda kalıyorum, izlemeye çalışmak bile çok kötü hissettiriyor. Okuduğumuz kitapları da okuyamıyorum, her sevdiğim bölümde karşıma senin başka bir notun çıkıyor çünkü Yeonjun. Önceden ne kadar seviyormuşsun beni diye düşünüyorum. Seni kaybetmiş olduğum için ağlıyorum. Ne yaptığımı bilmediğim için ağlıyorum. Ne kadar zavallı olduğum gerçeği yüzüme çarptıkça daha çok ağlıyorum. Sürekli ağlamak da artık yoruyor beni.

Hayat yoruyor, sensizlik yoruyor, ben burada tek işlevi ağlamak olan biriyken senin bensiz mutlu olman yoruyor,, en çok da hayatımın sen olmadan yarım olduğunu, devam ettirmekte ne kadar zorlandığımı her seferinde anlıyor olmak çok yoruyor Yeonjun. Üstelik sen hayatını benden başkasıyla tamamlamışken. Sen hiç zorlanmadın mı? Hiç mi gelmedi aklına benimle olan anıların? Birkaç saniye bile olsa durgunlaşmadın mı aklına geldiğimde?

Mektubun sonuna geldiğime göre, artık açıklayabilirim neden bunun son olduğunu. Ben bu yorgunluğun yükünü taşıyamıyorum artık sevgilim. Pes etmekten nefret ettiğimi biliyorsun ama ben, sen yanımdayken herhangi bir şeye ulaşana kadar asla pes etmezdim. Sen yokken, ve bir daha da olmayacakken, benim de olmamın bir anlamı kalmadığına karar verdim.

Seni o güzel dudaklarından son kez de olsa öpebilme hayaliyle kapatacağım gözlerimi inci tanem. Hep mutlu olmanı, benim aksime yaşayabilmeni umut ediyorum, bizim sonumuz umutsuz aşıklarınki gibi olmasaydı keşke. Çünkü biz onlara hep güler geçerdik, umutsuz aşıklara inanmazdık öyle değil mi? İnanmamakta haksızmışız oysaki... Bak, bizim hikayemiz de onlarınki gibi bitiyor.

Sana görmeni umut etsem de göremeyeceğin bu mektupla veda ediyorum güzel sevgilim, yeşeren umutlarının benimkilerin aksine hiç solmaması dileğiyle.

Seni kendisinden bile çok seven sevgilin, unutma beni çiçeği."

unutmabeni çiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin