ne için ne kadar çabaladım?

3 0 0
                                    

Yılın en stresli zamanı gelmişti.Vizelerim başlamıştı. Neyse ki derslerimi takip eden biriyim. Merhaba , ben Mercan ikinci sınıf tıp öğrencisiyim. Soğuk birisiyim dir, hemen herkese güvenemem, mesafeli davranırım.

"Bir insana zorla sevdiremezsin kendini, bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa, tek bir söz söyleyebilirsin; sen bilirsin"            

-Can Yücel-

Eve gittiğim an hemen duşa girdim. Vizelerim iyi geçmek zorundaydı. Ailemin maddi durumu fena değildi ama mükemmel de denemezdi. Babam kimya öğretmeni annem ise ev hanımıydı. İleride iyi bir doktor olup hayatımı ve geleceğimi kurtarmak istiyordum. Duştan çıktığımda altıma gri Bir eşofman, üstüme ise mor bir sweatshirt geçirmiş, saçlarımı salık bir şekilde bırakarak yatağıma oturmuştum. Elimi çantama uzattım ve hemen insan anatomisi çalışmaya başladım. Henüz çalışmaya başlayalı 15 dakika olmuştu ki telefonumun sesi ile irkildim. Hemen yanımdaki kitaplıkta duran telefonuma uzandım. Arayan üniversitenin ilk senesinden bir arkadaşım olan Sude idi. Açma tuşunu yukarı kaldırmamla beraber sude'nin "alo" sesini duymam bir oldu.

"Efendim Sude?"
"Mercan! Neredesin sen on dakikadır seni bekliyorum."
"Neden?"
"Ne demek neden? Geçen hafta orman yürüyüşüne çıkacağımızı söylemiştik."
"Ama vizeler erkene alındı, gezmek doğru olur mu ki?"
"Zaten bütün sene konuları eksiksiz tekrar ediyorsun, bir gün gezsen bir şey olmaz."
"Sen beni nerede bekliyorsun?"
"Evin önündeyim cama çık."

Telefonu kendimden uzaklaştırarak cama uzandım. Sude aşağıdan bana eli ile gel işareti yapıyordu.

"Peki, on dakika sonra geliyorum"
"Tamam, bekliyorum"

Hemen doğruldum ve dolabımı açtım. Bir gün gezmenin zararı olacağını sanmıyorum. Dolabımdan yarım kollu, diz kapağımın üstüne gelecek kadar uzunlukta beli Kemerli beyaz bir kot tulum çıkardım. Boynuma üzerinde kelebek motifi olan beyaz bir fular bağladım ve kelebeğin renginde olan kahverengi bel çantamı alarak hızlıca aşağıya indim. Sude bayağı beklemişe benziyordu ki çok sinirliydi.

"Gidebilir miyiz artık!?" Dedi sinirli bir şekilde.
"Evet gidebiliriz hazırım." dedim.
"Diğerleri nerede?"
"Onlar ile ormanda buluşacağız."
"Hmm tamamdır."

Ormana doğru yola koyulduk...

Bende eksik olanı buldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin