hayvanlara bile güvenmiyorum

2 0 0
                                    

Sude ile orman girişine yaklaştığımızda üç kişinin bize el salladığını gördük. Bunlar bizimkiler di. En sağdaki Sevilay, onunla liseden beri tanışırız o polislik okuyor. Ortadaki Kerem, sevilay'dan 1 yaş büyük abisi o da benimle aynı sınıfta. En soldaki ise Miraç, o da benim gibi tıp okuyor ama farklı bir üniversitede. Yanlarına vardığımızda Sevilay ve Sude benim koluma girmiş Kerem ve Miraç da elleri birbirlerinin omuzlarında ormanın içine doğru yürümeye başlamıştık. Epeyce yürüyüş yapmıştık ve hava artık kararmaya başlamıştı, yorulduğumu ve biraz dinlenmek istediğimi söylediğim zaman kabul ettiler. Aşağısı göl olan bir uçurum kenarındaki kayaların üzerine oturmuştuk. Biraz dinlendikten sonra artık eve dönmemiz gerektiğini düşünerek ayaklandık. Boynumda bir sızı hissettim surat ifadem anında deyişi verdi. Sıradan bir sineğin ısırmış olabileceğini düşünerek çantamı toparlamaya devam ettim, Fakat sandığım gibi değilmiş, aniden gözlerim kararmaya, başım dönmeye, etraf bulanıklaşmaya başladı. Ve sonra geriye doğru bir boşluğa düştüğümü hissettim .gözlerim yavaş yavaş kapanmıştı. Son gördüğüm bana doğru ellerini uzatmaya çalışan dört kişiydi.

Gözümü açtığımda kendimi hastanede serumlu bir şekilde buldum. Etrafımda kimseler yoktu, sağ tarafımda duran bel çantamı uzandım ve içindeki telefonumu alarak saati kontrol ettim. Saat gece 23:42'idi . Annemden gelen cevapsız çağrıları söylemiyorum bile. Kapı kolunun gıcırdamasını duyduğumda başıma aniden yukarı kaldırdım.içeriye tanımadığım hafif dalgalı kumral saçları olan ve muhtemelen 1.85 boylarında bir çocuk girdi.

"Uyanmışsın"
"Sen kimsin?"

O daha sorumu cevaplayamadan Kerem içeri geldi.

"Mercan!sonunda"
"Bana tam olarak ne oldu?"
"Ormanda iken ensenden kene ısırdı ve sende bayılıp uçurumdan aşağıdaki göle düştün."
"Bu kadar kısa zamanda beni nasıl hastaneye yetiştirdiniz uçurumdan aşağıya inmeniz çok uzun sürmez miydi?"
"Şansımıza Ayaz gölde yüzüyormuş seni hastaneye ilk getiren o oldu biz de onun peşinden geldik."

İsmini az önce öğrendiğim çocuğa şaşkın bir bakış attım.

"Teşekkür ederim" duraksadım "A-Ayaz"

Hiçbir şey demeden çıkması hödüklüğünü belli etmişti.serumum bittikten sonra Kerem benim koluma girerek diğerlerinin yanına gitmeme yardımcı olmuştu.Eve gidince kapının önünde bir süre bekledim ve anneme nasıl izahat vereceğimi düşündüm.içeri girdim ve annem koşarak kapının önünde bitti.

"Saat kaç!neredesin sen!?"

Anneme her şeyi anlattım ve biraz dinginleşti. Odama çıkıp gri eşofman ve mor sweatshirt'ümü üzerime geçirdim. Ve yatağıma doğru kendimi fırlattım.inkar edemeyeceğim bir gerçeği düşünürken uyuyakalmışım.
"Ayaz"

...

Bende eksik olanı buldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin