sekizinci bölüm (a)

432 16 5
                                    

pov: skz üyeleri tarafından aldatıldığını öğreniyorsun (hyung line+angst bölüm)

Bang Chan:

Bang Chan'la ilişkiniz, uzun süreli ve güvene dayalı bir ilişkiydi. Ona uzun yıllardır aşıktın ve çıkıyordunuz. Mutluydun. Ona herşeyden çok güveniyordun, bütün zamanını onunla geçirmek istiyordun ve onu gerçekten çok seviyordun.

Chan seni hiçbir zaman hiçbir şeye zorlamayacak, eğlenceli, anlayışlı bir adamdı. Babanın sende yarattığı yokluğu dolduruyordu. Baban ve annen, baban anneni aldattığı için ayrılmıştı ve Chan sevgilin olduğu kadar bir baba ve abi gibiydi de. O sendeki o yarayı kapatıyordu ve bu senin için çok değerliydi.

İlişkinizin üçüncü yılıydı ve Chan'ın yine stüdyoda gecelediği bir gündü. Müzik kariyeri yüzünden sizi çok aksatıyordu ve bu son zamanlarda katlanılmaz duruma gelmişti. O gece ona sürpriz pasta hazırladınız ve stüdyoya doğru yola koyuldunuz. Ancak stüdyoya girdiğinizde karşınızdaki manzara mide bulandırıcıydı. Chan, ve yüzüne oturmuş bir kadın. Gözlerine yaşlar dolarken sesin titreyerek mırıldandın: "Hoşbuldum Chris." Giyinmeye çalıştılar ama ne kafi, herşey ortadaydı. "Y/N, ben açıklayabilirim, hiçbir şey göründüğü gibi değil-" "Sevgilimin yüzüne oturmuş bir kadın var, ikisi de çıplak ve hiçbir şey göründüğü gibi değil, öyle mi? Tanrım, sana hediye pasta yapmıştım, ama sanırım 'yemeyi daha çok sevdiğin' başka şeyler var." Daha fazla ağlamadan oradan uzaklaşmak istedin ve öyle yaptın, seni tutmaya çalıştığında ise yüzüne yapıştırdığın tokatla duraksadı ve seni bıraktı. "Sen de babam gibisin. Sözde onun yapmadıklarını yapacaktın ama- ama sen de onun gibi iğrençsin!" Artık bitmişti. Onu heryerden engelledin ve şehir değiştirdin, artık hiçbir adama karşı güvenemeyeceğini biliyordun.
İkiniz de uzun süreli bir depresyona girdiniz, onun engelini kaldırmak aklına sürekli geldi, ama yapamazdın. Sen o kadın gibi bir orospu değildin. Onunla son görüşmen, bir sokağın ortasında oldu. Seni gördüğü an sana doğru koştu ve ne kadar pişman olduğunu anlattı ama hayır. Onu ittin ve yoluna devam ettin. Bardağı taşıran damla seni kolundan çekip eline para tutuşturmaya çalışışıydı. "BEN SENİN SİKİK OROSPUN GİBİ DEĞİLİM. HAYATIMDAN SİKTİR OL GİT." Ve bundan sonrası, klasik. Magazine düştü, gruptan atıldı ve bir daha görüşmediniz. Ama aklının bir kenarında, hala atamadığım Wolf Chan peluşuna sarılıp uyumak değil de, Chris'e sarılma isteği vardı...

Sevdiğin chaaaan başkasına varmış, tutuşur alevler yanar yn cabbar 😭

Minho:

*r/n=rival name= düşman adı

"MİNHO NE DEMEK O PİÇLE, R/N* İLE BİR TURNEYE ÇIKACAKSIN?! O SENİN ESKİ SEVGİLİN!" Minho bavulunu toplarken göz devirdi. "Y/N, çocuk gibi abartıyorsun, biz onunla ayrılalı yıllar oldu." Sinirle güldün. "Hah, yıllar oldu ve o HALA sana aşık." Minho alkışlayarak sana baktı, gözlerinde seni eleştiren bir bakış vardı. "Cidden, 5 aylık bir turneye çıkıyorum ve bana son söylemek istediklerin bunlar mı? Bana neden güvenmiyorsun?" Ona sarıldın. "Sana tabii ki güveniyorum. Ben sadece- sadece seni çok seviyorum. Seni özleyeceğim Minho." O da sana sarıldı ve onu hava limanına kadar bıraktın, onsuz geçecek 5 ay için gözyaşlarını tutamıyordun.

O geri geldiğinde, oldukça huzursuzdu. Ona turnede bir şey olup olmadığını sorduğunda, sadece beklediği şekilde performans göstermediğini bahane sundu, inanmasan da üstüne gitmedin. Tekrar günlük yaşantınıza girdiğinizde ve ilişki yaşadığınızda da kısmen isteksizdi. Sana dokunmaktan çekiniyor gibiydi. "Bebeğim, bir sorun mu var? Bugün gününde değilsen yapmayalım." Başını hayır anlamında salladı ve daha çok odaklandı, ama kesinlikle bir şeyler yanlış gidiyordu.

stray kids reactions (smut, little soft)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin