'⁶

22 6 0
                                    

"Yoohyeon? Geri döndün! Benim için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yoohyeon? Geri döndün! Benim için..."

Minji Yoohyeon'a sıkıca sarıldı. Çok korkmuş görünüyordu. Evde hiçbir ışık yanmıyordu. Minji Yoohyeon ile birlikte hızla gardırobun içine girdi. Yoohyeon direkt Minji'nin yanına ışınlanmıştı. Minji kendisini yatak odasındaki gardıroba kapatmıştı.

Yoohyeon uyumadan önce elinde tuttuğu bıçağı iyice düşündü. Hesaplamaları doğruysa Minji ile birlikte içinde bulundukları durumdan kurtulabilirlerdi.

"Minji sakin ol ve bana ne olduğunu anlat."

Fısıldayarak konuşmaya başladılar.

"Onlar nasıl olduysa benim evrenimdeki kötü karakterler olduklarını anladılar. Bu yüzden benim evimin çevresini sardılar. Ben ölürsem ölümsüzleşeceklerini düşünüyorlar."

Yoohyeon Minji'nin gözyaşlarını sildi.

"Sakin ol. Bu evren senin ve şu an sadece ruhen buradayız. Biz şu an uykudayız. Unutma rüya âleminde imkansız yoktur."

Minji anlamamıştı. Yoohyeon ise avucunu açtı. Gerçek dünyadan bir şeyi yanında getiremezdi belki ama o şeyi hayal edebilirdi. Bu yüzden bıçağı iyice incelemişti. Şimdi ise onu uzun bir kılıç olarak hayal etti ve elinde olduğunu düşünmeye başladı. Bıçak kılıç şeklinde elinde beliriverdi. Minji artık onun ne demek istediğini kavramıştı.

"Hayal et ve zihninin kontrolünü tekrar kazan. Şu an bu kabusun seni ele geçirmesine izin verirsen ruhlarımız bedenlerine geri dönemeyebilir."

"Ben özür dilerim. Sadece korktum."

Minji sertçe yutkundu ve toparlanmaya çalıştı. Sonra el ele tutuşarak dolaptan çıktılar. Eşyaların arkasına gizlenerek evde ilerlemeye başladılar. İçeri girmiş olmalıydılar.

Yoohyeon bu cesareti nereden bulduğunu bilmiyordu. Yine de kendine güvenerek elindeki kılıca sarıldı. Kılıcın ruhları içine hapsettiğini düşündü. Böylelikle sonrasında hepsini tekrar kutuya kapatabilirlerdi.

"Yoohyeon birisi içeride... Çok yakında."

Birden önlerinde büyük bir karaltı göründü. Onlara kelimenin tam anlamıyla 'tepeden' bakıyordu. Minji'yi bacağından tutup havaya kaldırdı ve bağırarak konuştu.

"Senin gibi vasıfsız biri yüzünden mi ben bu haldeyim?! Şimdi o işe yaramaz bedenin güzel ellerimde parçalanacak!"

Yoohyeon onu neresinden bıçaklaması gerektiğini hesaplamaya çalışıyordu.

"Sanırım sen kibirsin... Bu aptal konuşma tarzını ben kurgulamış olamam. Çocuk kitabı mı bu?!"

Kibir... Yoohyeon kendi kendine tekrarladı. Başına ulaşmak zor olacaktı. Bu yüzden sırtından bıçaklamalıydı. Dev şeklindeki kibirin tüm dikkati Minji üzerinde olduğu için Yoohyeon'a düzgün bakmamıştı.

Yoohyeon bunu fırsat bilip hızla koştu ve olabildiğince yükseğe zıplayarak bıçağı onun sırtına sapladı. Minji ise devin ruh formunda Yoohyeon'ın kılıcına girdiğini düşledi.

Planları işe yaramıştı ve günahlardan biri olan kibir kılıca hapsolmuştu. Minji ise onun kaybolması ile yere çakılmıştı. Ruh formunda olduğundan olsa gerek canı acımamıştı. Minji diğerlerinin de kibir gibi kılıca hapsolduğunu düşledi. Ancak bir sonuca varamadı.

"Sanırım kitabın tamamlanması için her şeyi senin senaryona göre yapmalıyız."

"Hepsi böyle olursa kolay gibi. Hepsinin senin kılıcına hapsolduğunu düşünmeyi deniyorum ama olmuyor. Dediğin gibi kitabın gidişatına da uyum sağlamalıyız. Sonraki hedef pişmanlık."

"O da mı günahlardan biri?"

"Pandora'nın hikayesinde öyle geçiyordu. Kibir, pişmanlık, öfke, keder, ıstırap, yalan, riya ve hastalıkları yaymış dünyaya."

"Kibir gitti pişmanlık öyle mi?"

Yoohyeon çok sevdiği fantastik kitaplardaki gibi bir evrende olduğunu düşündükçe hem heyecanlanıyor hem de biraz geriliyordu.

Güzel sonlanan macera dolu bir romanın parçası olmak güzel gibiydi ancak duygularını kontrol edip edemeyeceği konusunda kendine güvenemiyordu.

Lütfen her şey ilkindeki gibi yolunda gitsin ve buradan sağlıkla çıkalım, diye düşündü ve yeni hedefleri olan günahı, pişmanlığı, aramaya başladılar.

Lütfen her şey ilkindeki gibi yolunda gitsin ve buradan sağlıkla çıkalım, diye düşündü ve yeni hedefleri olan günahı, pişmanlığı, aramaya başladılar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
pandora's bookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin