Yıl 1990:
"Ah Bayan Brosser, sizin adınıza üzülerek söylüyorum ki davayı çözdüm."
Kadının gözleri parladı
"Çok şükür, çok şükür! Size güvenebileceğimi biliyordum. Siz çok iyi bir dedektifsiniz! Ama bir dakika, neden üzülerek dediniz ki?""İzninizle başlayacağım. Bayan Brosser suçlu ne hizmetçiniz, ne de aşçınız. Suçlu kız kardeşiniz.
"N-ne? Ama ama nasıl olabilir? O-o benim kardeşim."
"Herşeyi anlatacağım. Olay gecesi siz sessizce yatıyordunuz değil mi?"
Kadın yaşlı gözlerini pahalı mendille sildi.
"Evet Hanımefendi.""Kardeşinizin de aynı sizin gibi uyuduğunu düşünüyordunuz değil mi?"
"Hı hı."
"Öyle olmamış maalesef ki Bayan Brosser. Biliyorsunuz ki en güçlü şüpheli aşçıydı. Neyse olayı size tamamen anlattıktan sonra zaten herşeyi açıklamış olacağım."
"Bakın Brosser ilk önce annenizin öldürüldüğü geceye gidelim. Tek ipucumuz aşçının odada ne zamandan kalma olduğu bilinmeyen ama çok geç olmayan parmak izleriydi. Ve sizin kardeşiniz aşçının neredeyse annenizin odasına hiç girmediğini söyledi."
"Evet bu doğru."
"Hemde annenizin zehirlenerek ölmesi iyice aşcıyı şüpheli duruma getirdi. O gün hizmetçinizin hasta olup odasına çekildiğini söylemiştiniz. Evet hizmetçi temiz. Ama kardeşiniz suçu aslında hizmetçi kıza atmak istiyordu."
"Ah bu mümkün değil hanımefendi. Kardeşim ve hizmetçi çok iyi anlaşırlardı."
"Fakat mümkün. Kardeşiniz pek tabi aşık olduğu kişiyi, hatta takıntı haline getirdiği sevgilisi yerine suçu küçük bir hizmetçiye atacaktı. Ama suçu aşcıya yani sevgilisine ya da eski sevgilisine atmasının da bir nedeni var. Kardeşiniz hizmetçinin hastalığının geçmesini bekleyebilirdi. Ama az önce de söylediğim gibi kardeşiniz aşçıyı takıntı haline getirmişti. Aşçıda bunu fark edince kardeşinizdem ayrıldı. Böylece bu takıntının biteceğini düşündü. Ama yanılıyordu. Çok daha büyük bir şey onu bekliyordu. Kardeşiniz o gece annenize yemeği kendi hazırladı.
"Ne!? Bu nasıl olabilir? Hayır bu mümkün değil. Kardeşim o gece erkenden yattı."
"Gördünüz mü? Kardeşiniz bir kere daha suçsuz konumuna düştü. Peki soruyorum size, o gün siz uyumadan önce annenize yemek götürüldü mü?"
"Hayır, kardeşim aşçıyı azarlayıp buzdolabının bu kadar dağınık olması konusunda bağırıp durdu. Aşçıda kardeşim yüzünden bütün buzdolabını boşaltıp tekrar düzenlemesi gerekti. Ben uyumaya gittiğimde hala buzdolabını düzenliyordu."
"İşte gördünüz mü? Siz uyuduktan sonra herşey daha kolay olurdu Bayan Brosser. Öyle de oldu. Siz uyuduktan sonra kardeşiniz gelip yemeği hazırladı. Aşçıyı birkaç azarla alt edebilir kardeşiniz. Öyle de yaptı. Aşçıyı azarlayarak dışarıya gönderdi. Yemek işini halledince aşçıyı yemeği vermesi için gönderdi ve yatağına girip rahatça uyudu."
"Peki ama bunlara nasıl ulaştınız?"
"Açıkça söylemeliyim ki kardeşiniz çok kurnaz biri. Beni gerçekten zorladı. Ama odasını aramam beni çoğu şeye yönlendirdi. Odası aynı bir katilinki gibi düzenlenmişti. Sonuç olarak da katil zaten. Her neyse odasında gizli bir bölme var. Orada davayı yönlendiren çok şey oldu. Ama yeterli değildi. Kardeşiniz aşçının fotoğraflarını küçük bir panoya aşmış hepsinde ilk başta onlarca öpücük, sonra ise çarpı işaretleri vardı. Peki sizce çarpı ne renkti? Tabi ki kırmızı. Ama kırmızının o tonundan ben bile biraz ürpertiğimi söylemeliyim. Tabi ki bunlar yeterli kanıtlar değildi. Ama ben buradan da bir şeyler çıkarmıştım. Yine de içimdeki kanıt duygusu bunu kabullenmiyordu. Odayı ikinci arayışımda çok daha gizli bir yer buldum. Zehir kutularının olduğu bir bölüm. Burası şifreliydi ama kardeşiniz çok küçükde olsa şifreleri girerken bir iz bırakmıştı. Büyüteçle zorda olsa görebildim. İkinci denememde açıldı. Fotoğraf makinemde hepsi var. İsterseniz gösterebilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dedektifler ve Suçları
Mystery / Thriller"Sen seni seven herkesi sever misin?" "Beni seviyorsa neden sevmeyeyim ki? Tabii ki severim." İngiltere başbakanı bir anda gizemli ve çok cani bir şekilde öldürülür. Bu cinayetin katilini bulmak için de Dedektifler Odası toplanır ve ülkedeki önde g...