Bölüm 4

18 2 0
                                    

Bir ormandaydım , her yanımda uzun büyük ağaçlarlar vardı. Bizim evin bulunduğu orman değildi burası. Büyüdüğüm , yaşadığım yeri iyi biliyordum. Orası , burası değildi.

Yürümeye , etrafı çözmeye çalıştım. Bir ormanda tek başına olmak korkunç hissetiriyordu. Nereye doğru gitsem fayda etmiyor gibiydi. Her yer aynıydı. Ne yapacağımı bilmiyordum.

"Kimse var mı?" diye bağırdım. Sesim boşlukta yankılandı. 

Buradan gitme umuduyla ilerlemeye devam ettim. Sonra bir göl gördüm. Takılmamaya dikkat ederek oraya doğru hızlıca koştum. Soluklanırken yere doğru eğilmemle batığım yerde kanlar olduğunu gördüm. Geriye gitsemde kandan kurtulamadım.

Göle baktığında kanların suya karıştığını gördüm. Su kanı seyreltmedi , kan suyu boyadı.

Korkuyla ne olduğunu anlamdırmaya çalışıyordum ki gölün kıyı tarafında bir çocuk gördüm. Kana bulanmış küçük bedeniyle bana baktı.

"Ayaklarına kan bulaştı , işte şimdi ürperdin."

Kelimeler ağzıma gelsede , ne diyeceğimi bilemiyor , ağzımda birşeyler geveliyordum.

Kalktı , bana doğru adım attı. Bana doğru adım atmasıyla bende bir geri adım attım. Korktuğumu anlayan çocuk ellerini kaldırdı. "Korkma sana zarar vermem. Katledilmiş bedenime rağmen ben huzuru buldum."

Mimikleri değişti , şimdi çaresizklik okundu. "Ama bazılarımız değil. Doğa sinirli , o sinirli , onlar sinirli. Ben sana bir mesaj vermek için burdayım."

"Ne mesajı , kimden?"

"Sen bizi kurtaran , yöneten , yok eden olucaksın. Çağrılara kulak ver."

Çağrı derken mezarlıktaki "Yardım et," diye duyduğum sesim olmalıydı. Peki kim gönderdi seni bana? Bu çağrının sahibi kim?

"Bu çağrıyı bana kim gönderdi? O mezarlıkta bir sürü ses vardı. Kimin , ne sesiydi onlar?" Şuan aklımda bir sürü soru vardı. Cevaplanması gereken sorular.

"Zamanla hepsine kendin cevap bulacaksın. Etrafta bir sürü kedi var , onlara fare olma."

Silikleşen çocuğun suretiyle şimdi ben onu yakalamak için koştum ama ne yakalayabildim ne de göz kırpmamla o ormandaydım.

Gördüğüm şey bir rüyaydı ama normal rüya değil. Biri tarafından kontrol edilen , uyarı rüya. Kalktığımda vücudumda terler akıyordu. Panik ve 40 'C sıcaklık hiç iyi bir ikili değildi. Belkide 40'C yi abartsamda terliyor oluşumun tek nedeni hareketli rüyam olamazdı.

Hemen bir duşa girip çıktım. Ter kokusundan arındıktan sonra Bert'i aradım. "Buyur güzelim. Sabah sabah ilk beni arayıp düşünmen çok romantik."

Sabah sabah onun bu makaraları ile uğraşamazdım. Bıkkın bir ses tonuyla "Bert," dedim.

Sesini inceltti. "Şapşik şey seni. Bende seni özledim." O böyleydi genel olarak aslında. Dalgası bitmezdi. Onun için direk konuya girdim.

"Bir rüya gördüm."

Sesini kalınlaştırmaya çalıştı bu sefer ama pek başarılı olamadı. "Ne yapıyorduk?"

İkimizde gülmeye başlamıştık ama o eğlendiğinden , benim ise sinirim bozulduğundan. "Aptal mısın ya? Seni görmedim rüyamda."

Konuşmasına izin vermeden ciddi halime geçtim. "Uyarıcı bir rüyaydı. Aslında dün yaşadığım olay ile bağlantılı." Ona dün yaşanan olayı da anlatmamıştım.

"Doğru sana bakmaya gelmiştim ama yoktun. Ne oldu?"

"İçeride ilk boğulduğumu hissettim , başım ağrıyordu. Hava almak için dışarı çıktım. Sonra sesler duymaya başladım. Çok şiddetli ve birden fazlaydılar. Sonra kendimi arka tarafta , bir mezarlıkta buldum. Sonra sesler kesildi ve kendi sesimi duydum. 'Yardım et,' diyordu. ... Alen mezarının önündeyken."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlığın VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin