"Alexandre Volois memnun oldum..."Tanışmamızın ardından hiç konuşmamıştık ama bana olan bakışları da kesilmemişti. Bakışları çok keskindi, tenimde bile hissediceğim kadar.
Müzik hala devam ediyordu. Bitmesini çok istiyorum. İçkiden olsa gerek başım dönmeye başlamıştı. Müzik sesi yavaşlarken referans verirken herkes dansı bitirdi.
"Dans için teşekkür ederim." Demem ile elini elime uzatarak devam etti:
"Asıl ben teşekkür ederim bu dansı bana bahşeddiğin için." Gözlerime bakaraken kışkırtıcı ama bir o kadarda zarif bir öpücük bıraktı.
Başımı sallayarak tebessüm ettim. Ama hiç tekin birine benzemiyor. Yanından ayrılırken hâla bakışlarını sırtımda hissedebiliyordum. Oturduğum masanın yanına ilerledim. Çantamın içinden telefonumu çıkararak saate baktım. Saat 12 ye geliyordu. Zamanın bu kadar hızlı geçmesi beni şaşırtmıştı.
Gözlerim Chiara' yı aradı ama ortalarda gözükmüyordu. Kim bilir neredeydi. Sonra telefonumun titreşiminden Chiara' nın mesajını gördüm. Tahmin ettiğim gibi o fransızla bir gece geçirecek. Biraz daha oyalayıp gitme kararı aldım.
Alexandre Volois
Tam da tahmin ettiğim gibi gelmişti. Bütün gece onun benim hakkımda varsayımları ve korkmuş hali çok hoşuma gitmişti.
Onu izlerken cebimden çıkardığım sigarayı dudaklarıma emanet gibi bırakarak elimi siper ederek yaktım.O beni görmüyor ama ben onu net bir şekilde görüyorum. Zarif elleri elbisesinin eteklerini hafif kaldırarak yürümeye başladı. O sırada gelen sese rağmen onun çıkışını izledim. Sigaradan derin bir nefes alarak parmaklarım arasına aldım.
Onun çıkması ile bende çıkışa yürümeye başladım. Kapıdan çıkarken valenin beni görmesi ile arabamı almaya gitmesi bir oldu. Kafamı sağa çevirdiğimde Isabel'in taksiye binmesini izledim.
Arabanın gelmesi ile hızla sürerek evin yolunu tuttum. Geldiğimde kapıdaki güvenlikler kapıyı açtı. Rastgele park ederek indim. Eve yürürken insan çığlığı duydum.
İçeriye girerken yere uzandırdığı kızın üstüne oturarak kollarını başının üstüne koyan Valantini gördüm. Kadın dehşetler içinde bir bana bir Valantine bakıyordu.
"Ooo hoş geldin abicim sende yemeğe katılmaz mısın?" Diye sordu sırıtarak. En küçük kardeşimdi. Tebessüm ederek devam ettim:
"Christophe nerde?"
"Anais' in yanına gitti bu gün orda büyük ihtimal. Neyse yemeğim soğusun istemem." Demesine kalmadan kızın boynuna dişlerini batırması bir oldu. Kız acı çığlıklar ile debelenmeye başladı. Bazılarınız için korkunç olsada bu bizim normalimizdi.
Yukarıya odama doğru çıkarken tek düşündüğüm. Isabel' di. Yıllardır onun hayalini kuruyordum. Pencerenin kenarına geçerek dolunaya bakmaya başladım. Aklıma gelen fikir ile gülümsedim.
Bu gece onu görmeye gideceğim.
Isabel De Luca
Taksiye parasını vererek eve doğru yürümeye başladım. Umarım anahtarım yanımdadır diye iç geçirdim. Nihayet korktuğum olmadı ve anahtarımı unutmadım.
Eve girdiğimde ilk iş üstümdekilerden kurtulmak oldu. Sonrasında banyo yapıp siyah saten şortlu pijama takımımı giydim. Derin bir oh çekerek salondaki kütüphaneden kitap alıp yatak odama gittim. Yatağa uzanarak kitabımı okumaya başladım.
Geçen sürecin ardından kapı çaldı. Kitabımı yatağıma koydum ve kapıya doğru yürümeye başladım. Kapıyı açtığımda gördüğüm kişi ile buz kestim. Adı ağızımdan fısıltı ile döküldü"Ale-Alexander" demem ile yüzündeki şeytanı anımsatan gözleri daha da koyu kırmızı bir hâl aldı.