2~ Neler Oluyor?!

21 3 0
                                    

İnşallah bu bölümü doğru düzgün yazabilirim
Ve çok kısa yazdığımı fark ettim artık fazla yazicam

İyi okumalar<3

____________________________

Oradan kaçtıktan sonra babamın yanına gittim.

Normalden daha neşeliydi.

Geldiğimi fark ettiğinde "hoş geldin savaşçı gel otur şöyle" dedi.
Açıkçası bana böyle hitap etmesi hoşuma gidiyordu.

Ben de karşılık olarak tebessüm ettim.

Babam birden hışımla arkasını döndü ve bana bakarak "saçım nasıl olmuş" dedi.

İyice şüpheleniyordum.

Ben de karşılık olarak "noldu baba aşık mı oldun?" dedim.

Bunu söylerken son derece mutluydum.

Ta ki "evet" kelimesini duyana kadar.

Beynime kan sıçramıştı. Ne diyeceğimi bilmiyordum.

Babam " hadi evlat, endişelenme öyle birşey yok sadece şaka yaptım"

O sözler beni rahatlatmıştı.

Yalnız babamın kurduğu cümlede bir detaya takılmıştım "... Evlat" beynimin içinde tekrarlıyordum "evlat x5"

Dayanamayıp atladım "baba Allah aşkına evlat ne ya"

İkimizde kıkırdıyorduk.
Ta ki arkadan bir ses duyana kadar
"etrafınız sarıldı-etrafınız sarıldı çıkın"
"burada olduğunuzu biliyorum"

Babam "sen kaç, ben bi çaresini bulurum"

Sadece "a-a-ama baba s-sen"

"Emily sadece dediğimi yap" öyle de oldu. Babamın dediğini yaptım ve kaçtım.

Dışarı çıktığımda gelen kişilerin polis olmadığını fark ettim.

Dilim tutulmuş, ellerim kilitlenmişti.

Ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece "hayırrrrrr" demekle yetindim.

O an tüm gözler benim üzerimdeydi.

İşte o zaman gerçek bir savaşçı olduğumu farkettim.

Hala inanamıyordum. Tek başıma bir ordu silahlı adama kafa tutmuştum.

Icimde tek zerre bile ölüm korkusu yoktu.

Delicesine koşuyordum.

Ama ne fayda...

Çok yorulmuştum. Bir an duraksadım.

Acaba bende suya şekil verebilir miyim diye bir düşünce geçti aklımdan. Ama sonra denemek istedim ve yönümü değiştirip selaleye doğru koştum.

Arkamdan koşuyorlardı ama ben çoktan bi çalılığın arkasına saklamıştım.

Tam yerimden kalkıp selaleye gidecekken önümde duran su şişesini fark ettim.

Peki bunu buraya kim koymuştu benim suya ihtiyacım olduğunu nerden biliyordu?

Kimdi bu?!

Bu düşünceleri bir kenara atıp suyu içmeye yöneldim içtim içtim ve içtim

Sonra tıpkı annem gibi kafamda ne yapacağımı kurup üfledim

Olmuştu-olmuştu-olmuştuuuuuuu
Çığlık atmamak için kendimi zor tuttum

Ve birkez daha suyu içip bu sefer ise bir görünmezlik pelerini yaptım.

Çok komik hahaha diyip gülmeyin.
Bu çok işime yarayacaktı.

Su şişesini de yanıma alıp selaleye gittim.

Ben rahatça suyumu dolduruyordum, onlar ise hâlâ saf gibi beni arıyorlardı.

Bi yandan ise babamın kaçmış olması için dua ediyordum.

Aniden arkamda bir kadın belirdi.

Babamın anlattıklarına göre aynı annemdi.

Hemen cebimdeki fotoğrafı çıkartıp annemle kiyasladim

Aman tanrım aman tanrım

Bu oydu, benim annem

Aklıma gelen ilk soruyu sordum.
"sen ölmemiş miydin?"

Karşılık geldi "evet tatlım ben ölüyüm ama sen ölülerle konuşabiliyorsun"
"aynı benim gibi"

Çok şaşırmıştım.

"seni tek ben mi görebiliyorum yani"

"evet annecim"

Bi an duraksadım.
Hayatımda ilk kez biri bana annecim demişti hem şaşkın hemde mutluydum

"y-yani o suyu sen bıraktın öyle mi?"

"evet kuzum"
"düşünceni okudum"

"wawwww" dedim birden sonra kendime güldüm.

Aynı şekilde annem de gülüyordu.

Peki annem nasıl ölmüştü? ona ne yapmışlardı? nasıl biriydi?
Bu sorulara hiçbir zaman karşılık alamamıştım ama artık aklımdaki bu soru işaretleri sona eriyordu.

Mucizevi Kız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin