• 1 •

48 10 11
                                    

"Bugün çiçekler bir başka güzel." diye mırıldandı Daehwi.

Kucağındaki hasır sepetle ağır ağır ilerliyor ve rengarenk çiçeklerin açtığı uçsuz bucaksız topraklarda şarkılar mırıldanıyordu.

Bir buket çiçek toplamalı, sonra karnını doyuracak ekmeği almak için satmalıydı. Ancak öylesine büyülenmişti ki bugün, nereye gittiğini bilemeden saatlerce yürümüştü.

Yolun sonu onu bir çınarın gölgesine çıkardı. Sonunda yorgunluğunu hissettiren bacaklarını biraz olsun dinlendirmek için kuruldu gölgeye. Yeni bir şarkının melodisi yükselirken dudakları arasından, gözleri bir başka çiçeğe takıldı.

Şöyle sapı uzun mu uzun, kırmızı kadifesi parlak mı parlak, kokusu uzaktan bile güzel mi güzel...

Daehwi onu izlerken rüyalara dalıp gitti. Mırıldandığı sözcükler birer aşk itirafına dönüştü, gözleri kırmızısının alevine büründü.

Çiçekçi Daehwi, bir çiçeğe aşık oldu.

Ne yapacağını bilemedi. Bir bomboş sepetine bakındı, bir de aşık olduğu kırmızı kadifeye.

Ne çok para ederdi bu çiçek. Belki bir kadına satardı, uzun altın sarısı saçlarının arasında yer edinir, güzelliğine güzellik katardı.

Bir anda kıskançlıkla doldu çiçekçi. Kabullenemezdi bunu. Üstelik ne âdilikti bu güzelim çiçeği satmak! Bir değer biçilebilir miydi bu güzelliğe? Bir başkasının ellerine bırakabilir miydi bu narinliği? Kim bilir ne hor görürlerdi şu ince kadifelerini! Kırılır, burkulurdu dalı, âh ederdi de duymazdı kimse.

Peki ya gelir de bir başkası görür de alırsa onu? Daehwi'nin biçemediği değeri düşünmeden, karın tokluğuna satarsa aşkını?

Dayanamadı. Kalbi ağzında atarken yaklaştı çiçeğe. Eğildi, eğildi de burnunu uzattı yakınlarına; daha bir döndü başı, parmaklarını sürdü kırmızı eteklerine. Ayak üstü sevişti aşkıyla, sonra da gözlerini kapatıp kopardı dalından.

Dayanamadı, bir parça yaş düştü o ayaklanırken çiçeğin toprakta kalan kökleri üstüne.

Aşkını ilk kez öldürdü Daehwi, ilk kez tek bir çiçek satamadığı, aç yattığı gün.

+×+×

 the florist ¦ jhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin