~MİCHAEL~

51 5 0
                                    

Sabah uyandığımda başım çatlıyodu. Sanırım dün biraz fazla içtim diye iç geçirirken yatakta birinin kıpırdandığını hissettim. Kafamı çevirdiğimde yanımda aşırı derecede seksi ama ruhsuz bir vampir yayıyodu. Gözümü etrafta biraz gezdirdi. Tam karşıda aynalı bir komidin onun yanında çapraz yerleştirilmiş küllerinden duman tüten bir şömine vardı. Sağ tarafta perdeleri tamamen çekilmiş yere kadar uzanan bir cam vardı. Ayağa kalkıp hızlıca giyindim ve sesizce odadan çıktım. Dün gece olanları hatırlamaya calışdım ve karanlık hafızam yavaşça berraklaştı tabi o kadar alkole ne kadar açık olursa. Neyse en başta bir gelişme olup olmadığını öğrenme için şimon'a gitmiştim be tabi ki ailemi katleden Demon'dan hiç bir haber yoktu. Bende bunun siniriyle tabiki Cateturae mekanlarından birine hitmiştim ve şimdi bir vampirin evindeyim. Ahh tabi bu gayet normal (!). Sonunda çıkış kapısını buldum ama lanet olsun ki dışarıda yağmur yağıyodu. Kapşonumu geçirdim ve hızlı adımlarla Sanctificati'nin yolunu tuttum.

***
Sanctificati'ya vardığımda anahtarı kapının kilidine sokmaya çalışırken kapı birden açıldı. Leah açmıştı. Ne tuhaf burda kapıyı aşçılar açmazdı.''Bayan Natalie seni büyük salonda bekliyor.''dedi.
Kafamı çevirim.Duymamış gibi önümdeki merdivenlere tırmanıp karanlık koridorlarda odamı buldum ve resmen iöeri daldım.Kendimi dağınık dolabımın önünde bornozumu aramaya bıraktım.10 dakika sonunda bornozumu buldum ve banyonun yolunu tuttum.Üstümü çıkarıp sıcak su bulunan küvete kendimi teslim edecektim ki kapı aniden açıldı.Leah sanıp bağırırken sözüm Natalie'nin gür sesiyle yarıda kesildi.''İki gündür Sanctificati'ye uğradığın yok.Başına bir şey geldi sandık.Özellikle ailene -''
"Beni rahat bırak.Ailem Tanrı'nın yanında.On-"-Onlar- derken boğazım düğümlendi, midem ağzıma geldi.Sanki konuşmak için ağzımı açsam olduğum yere lusacaktım. Sustum, tek bir kelime söyleyemedim. Ağzımda acı bir tat kalmıştı bu daha cok midemi uyandırırken Natalie şefkatli sesiyle "Tamam, sus. Özür dilerim. Üzerine fazla geliyorum. Üstünde çok yük var. Her şeyin üsteainden geleceğiz Michael, biz bir aileyiz "derken beni kollarının arasına aldı. Ona öyle sıkı sarıldımki sanırım nefessiz kaldı ama sesini çikarmadı. Yanaklarımdan akan yaşı görmesin diye boşta kalan elimle sildim. Ama çok geçti, ıslak yanağıma bir öpücük kondurup banyodan çıktı. Tam o zaman yerde olduğumu farkettim. Yere diz çökmüştüm, bana aldırmadan tam iki dakika orada öylece kaldım. Ayaklarım uyuşmaya başladığında ayağa kalktım. Bu sefer üstümde ki pantolonu çıkaracakken kapı yine açıldı. Bi sefer gelen Natalie'nin eşi Raymond'du .
''Natalie'yi gördün mü? Kaç gündür sinirden köpürüyordu. Umarım seni azarlamamıştır..''Diye sıraladı.
''Görmedim'' Diye yalan söyladim, bir de ona hesap veremezdim. Konuşmak istemadiğimi anlamış olacak ki daha fazla uzatmadan çıktı, bende kendimi suyun içine bıraktım. Yarım saat sonra çıkıp, kurulandım. Dağınık dolabımdan temiz kiyafetler bulup üzerime geçirdim. Saçımı kurutmadan büyük salona gittim. Blue Ivy son ses 'The Climb' dinliyordu.
''Miley ha? Kendini gelişdirmek için böylemi cesaret aliyorsun?''Diye dalga geçtim. Ivy sinirlenip televizyon kumandasını fırlattı. Sanırım bu Ivy'de alışkanlık olmuştu, ne zaman sinirlense bunu yapıyordu. Bu alınan kaçıncı kumandaydı. Zor da olsa kumandadan kaçmayı başardım. Arkada Raymond'un sesini duydum. Bu sırada Ivy' den yastık yedim.
Raymond ''Çevkliğini kaybetmişsin." Dedi.
''Ya öylemi ? Sen görürsün'' Diyerek üstüne atladım. Sanırım içimdeki ateş sönmeye başlamış olacak ki gülüyordum. Ivy Raymond'a tezahürat yapıyordu. Raymond'u bacaklarımın arasına alıp üstüne oturdum."Hala kötü durum da olduğumu mu düşününüyorsun ukala?''
Bu sırada Ivy yine kafama yastığı geçirdi ve Natalie geldi.
"Kalkın hadi koca bebekler, bakın sizi kiminla tanıştıracağım."Diye seslendi. Kafamı kaldırdım ve yavaşça kenara çekildim. Natalie'nin yanında bir ki vardı ve Natalie biz bir şey demeden konuşmaya başladı.
" Bu Alyssa, o da artık Sanctificati'de kalacak. Alyssa da bizim gibi Hybrid, yalnızca eğitilmesi gerekiyor ve Michael bu durumla sen ilgileneceksin, sakın bana itiraz etme seni gördüm, pratik yapman gerekiyor. Bu senin için iyi olacak "
"Ama Natalie bununla uğraşacak zamanım yok-" Cümlemi tam bitirmeden Natalie odadan çıktı ve bu sırada Leah gör sesiyle " Yemek hazır. " Diye bağırdı.
Yemekte Alyssa tam karşıma oturdu. Kız biraz tuhaftı, geldiğinden beri hiç konuşmamıştı. Sesini duymak için deli gibi istek duyuyordum ve bunun nedenini hala anlamamıştım. Kız gerçekten güzeldi. Beline kadar uzanan kestane rengi saçları, belirgin su yeşili gözleri, kırmızı dudakları, yanaklarında hafif çilleri vardı ve onun haricinde sanırım yanaklarında gamzeler vardı. Tabağindaki eti çinerken yanaklarında iki küçük çöküklük meydana geliyordu. Birden aklıma ona eğitim vereceğim geldi ve kızın güzelliği benim için bir çırpıda silindi. Evet kesinlikle eğitim veremezdim yarın sabah erkenden Natalie ile konuşacaktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SanctificatiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin