3.

738 84 29
                                    


//MİNHO//

Eve döndüğümde kendimi yatağıma atıp tavanı izleyerek konuştum.

"O adam kimdi? Felixin yanında ne işi vardı? Ah.. delireceğim felix ne yapmaya çalışıyor?"

Telefonumu çıkarıp baktığımda bir bildirim vardı acaba felix den mi gelmişti? Hızla bildirime baktığımda bunun bir mesaj olduğunu anladım fakat felix de değil Jisung dan gelmişti ama bir sorun var ki mesaj silinmişti? Neden silmişti? Neyse boş versen umurumda değildi, yatağımdan kalkıp duşa girdim.

//HYUNJİN//

Arabayı evime doğru sürmeye başlayalı baya olmuştu, aklım hala felixteydi.

"Farklı bir havası var, ah cidden.. çalışanlarımın arasında onun yeri ap ayrı"

Birkaç dakika sonra evime gelmiştim, duş alıp yorgun olduğum için direk uyumuştum.

(ertesi gün.)

//FELİX//

Sabah her zamanki gibi hazırlandım şirkete gidiyordum fakat biraz geç kalmıştım hızla evden çıktığımda kapımın önünde araba ile bekleyen birini gördüm, arabanın camını açtığında içindeki kişinin minho olduğunu anladım.

"Burada ne işin var?"

"Öyle geçiyordum camdan seni görünce senin inmeni bekledim, şirkete gidiyorsun değil mi"

"Evet" dedim şaşkın bir ses tonuyla

"İyi o zaman atla seni şirkete bırakayım"

"Peki" arabaya bindim çünkü geç kalmıştım, mecburdum.

//MİNHO//

Sabah çok erken saatlerde kalkıp Felixin kapısının önünde araba ile onu bekledim o indiğinde ise buradan geçtiğimi ve onu görünce beklediğimi söyledim, arabaya bindiğinde sürekli çaktırmadan ona bakmaya çalışıyordum, nasıl bu kadar mükemmel olabiliyordu? O gerçekten harika biriydi.

//FEKİX//

Yolda giderken Jisung aradı ve telefonu açtım.

"Edendim Jisung"

"Selam felix, içmek için çok iyi bir yer buldum bu gün iş çıkışı birlikte gideriz tamam mı?"

"Şey.. Jisung aslında ben-" sözümü tamamlamadan konuştu.

"İtiraz istemiyorum felix! Çıkış saati konumu atacağım"

"Of Jisung, tamam"

"Ha bide yanın da yakışıklı biri ile gelmeyi unutma koskoca şirkette çalışıyorsun bulursun birini, neyse öptüm bayy"

Telefonu yüzüme kapatmıştı tabi minho da yanımda olduğu için herşeyi duymuştu, şuan çok utanıyordum.

"Buralarda ine bilirim zaten çok az kaldı"

"Emin misin? Kapının önüne kadar bırakayım işte"

"Gerek yok beni köşede bir yerde indir"

"Peki"

Arabayı kaldırımın kenarına çekti, arabadan indim ve kapıdan ona bakarak konuştum.

"Herşey için teşekkürler"

"Rica ederim"

Hızla oradan uzaklaştım birkaç dakika sonra şirkete varmıştım hızla içeri girip çalışma alanıma gittim.

the end of everything//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin