Çiftlik evine yeni taşınmıştık. Tam reklamlarda anlatılanlara benziyordu.
Sessiz ve yardımsever komşular, beyaz çitler ve koca yeşil bir alan...
Bu 4 yaşında bir oğlu olan yalnız bir baba, yani benim için harika bir başlangıç olacaktı.
Geçtiğimiz yıl yaşadığımız dram ve stresten kurtulmak için bir fırsat...
Eşimi bir hastalık yüzünden kaybedince dünyam başıma yıkılmıştı, şimdi ise oğlum için ayakta durmaya çabalıyordum.
Eve ilk yerleştiğimizde gerçekleşen fırtınayı yaşadıklarımızı özetlemek adına bir metafor olarak kullanabilirim.
Geçmişteki tüm çamur ve pisliğin, yıkanarak uzaklaştığı son bir şov gibiydi bu doğa olayı...
Elektirikler kesilmiş olsa da oğlumun hoşuna gittiğini söyleyebilirim.
Bu onun tanık olduğu ilk büyük fırtınaydı. Düşen yıldırımların ışıkları odalara girip eşyalarımızın bulunduğu kolilerden gölgeler oluşturunca biraz korkmuştu, o kadar.
Yorgun düşüp uyuyakaldığındaysa yatma vakti biraz geçmişti.
Ertesi sabah onu yatağında oturup gülümserken buldum.
"Yıldırımları penceremden izledim!" dedi gururla.
Birkaç sabah sonra yine aynı şeyi söyledi. "Uyduruyorsun." dedim. "Dün gece fırtına yoktu, rüya görmüşsün."
Söylediklerim onu hayal kırıklığına uğratmış gibiydi. Ona üzülmemesini söyledim. Yakın zamanda yeni bir fırtına gelecekti.
Ama bu sürekli tekrarlanan birşeye dönüşmüştü. Haftada en az iki kez, hiç fırtına olmamasına rağmen bana pencereden yıldırımları izlediğini söylüyordu...
Yaşadığı ilk büyük fırtınadan çok etkilendiği belliydi. O günden kalan anılar devamlı rüyalarına giriyordu.
Oysa hiçbiri rüya değildi... Bunu acı bir şekilde anlayacaktım...
Herşey olup bittikten sonra insanın kendinden nefret etmesi kolay... Herkes yaşananlar karşısında birşey yapamayacağımı, bunu asla bilemeyeceğini söyleyip beni rahatlatmaya çalışıyor... Ama ben oğlumun koruyucusu olmalıydım... Bu nedenle hepsi işe yaramaz tecellilerden ibaret...
Oysa o sabah çok huzurluydum. Kahvemi hazırladım, mısır gevreğime süt koydum ve gazeteyi elime aldım.
İlk sayfada yerel güçlerce ele geçirilen bir pedofilin haberi vardı...
Habere göre bu adam genellikle bir erkek çocuğunu hedef alır, onu evine kadar takip eder ve çocuk uyurken eski bir kamerayla pencereden fotoğrafını çekermiş... Hatta bundan daha kötüsünü yaptığı da oluyormuş.
Okumayı bitirdiğimde tüylerimin aniden diken diken olduğunu hissettim. Haber bana yakın zamanda yaşadığım bir olayı hatırlatmıştı.
Bağlantıyı kurunca mideme şiddetli bir ağrı girdi.
Sapığın yakalanmasından bir hafta önce oğlum bana gelmiş ve "Ne oldu tahmin et!" demişti. Ondan ne olduğunu söylemesini istedim.
"Artık pencerede hiç yıldırım görmüyorum." dedi bana. Rüyalar gitti diye sevinmiştim.
"Ne güzel işte! Artık geceleri seni rahatsız etmeyecekler."
O ise olumsuz anlamda kafasını salladı.
"Hayır. Gitmediler! Artık dolabımdan geliyorlar..."
Şimdi... Polisin ele geçirdiği fotoğrafları görmeyi bekliyorum...
♡_________♡
Farklı bir bölüm olsun dedim, arada atarım böyle kısa hikayeler bu kitaba da :)
♡_________♡
YOU ARE READING
Kendi çizimlerim/eskizlerim
FanfictionBu hikayede kendi çizdiğim resimleri yayinliycam