6.bölüm; araba

813 66 265
                                    

Duman - Yürek.

2018, 2 ay sonra

Tuananaz Tiryaki;

Arabanın ani fireniyle daldığım noktadan ayrılıp öne doğru kaydım. Çağan panikle beni geriye çekti. "Naz senin kemerin nerde? Ben binerken arabaya bağlamadım mı?" Dedi Çağan sinirle. "Şey ya, karnımı acıttı da açtım o yüzden. Sen neden durdun?" Arkaya attığı ceketinden kartını aldı. "Şehre daha var, yiyecek bir şeyler alacağım. İn hadi. " dedi başıyla benzinliği işaret ederek.

Bu gün yola çıkmıştık. Mardine gidiyorduk. Sınıvlarım bitmişti ve ailem arkadaşlarımla yakın şehirlerden birinde 2 günlük minik bir tatile gittiğimi sanıyordu.

Uçağa binmek istemediğim için arabayla gidiyorduk. Ve dün sabah yola çıkmıştık. yolda dinlenmelerimiz olmasa çoktan varacağımızı söylemişti Çağan ama şu an da 1 saatten fazla yolumuz kalmadı. Yaz geldiği için Çağanın annesiyle babası Mardine gitmiştiker. Çağanın söylediğine göre oraya gidip durumu anlatacakmışız ve büyükler olarak onlar benim ailemle konuşacakmışlar.

El ele marketten içeriye girince ben direkt dondurmalara yöneldim. 2 kornetto 3 tane de magnum aldım.
4ü bana biri Çağana. Çağanın tuttuğu sepette attım. Meyve suyu, kek, bisküvi de aldı. Benim şu aralar aşırı canımın çektiği kurutulmuş vişneden de bir kaç paket attı sepete.
Çağan iki paket sigara da alınca tekrar arabaya bindik.

Dondurmalardan birini açıp elime tutuştırdu. Tekrar yola çıktığımızda hiç konuşmuyor oluşum Çağanın dikkatini çekiyordu. "Naz," mırıltı çıkarıp dondurmadan yemesi için ağzına götürdüm ama istemediğini belirtti.

"Durgun gibisin. " dondurmamdan bir ısırık daha aldım. "Yoo ne alaka."
Bir elini vitesten çekip bacağıma koydu. "Güzelim, seni anlıyorum ama anlattım sana her şeyi. Endişelenecek bir şey yok." Başımı salladım.

"Çağan tamam diyelim her şey okay ama ya ailem kabul etmezse? " başımı öne eğip kısık sesle devam ettim. "Ya da beni silerlerse?" En korktuğum şeydi sanırım. Ailemin bana yüzünü dönmesi. Tamam kırılsınlar azarlasınlar hatta benle konuşmasınlar ama beni bırakmadıklarını hissetsinler istiyordum.

Bacağımdaki elini sıktı. Cinsellik değildi bu dokunuşları. Sevgiyle dokunuyordu. "Öyle bir şey olmayacak. Tuana allah aşkına babandan bahsediyoruz. Seni senden çok seven düşünen adamdan. O sana küsebilir mi? En fazla ben dayak yiyeceğim. Onu da artık morluklarıma krem sürersin."

"Ya sus allah korusun. " gülerek diteksiyonu kırdı. Avuç içini direksiyona yaslayarak döndürüyordu.
Büyük, kemikli ve damarlı elleri vardı. Kolundaki pahalı saati ve ellerine vuran güneş dudağıma yalamama sebep oldu.

"Efe," yandan bir bakış attı. diye bir ses çıkarınca devam ettim. "Benim canım bir şey çekti."
Başını salladı. "Tamam güzelim ne çektiyse söyle alayım şuradan." Dedi ilerideki marketi işaret edip.

Çenemle onu gösterdiğimde anlamayarak baktı. Bir kez daha onu gösterdiğimde göz devirdi. "Kızım konuşsana. Allah o ağzı başımın etini yiyesin diye değil, gerektiğinde konuş diye ver-"

Lafını kesip direkt. "Canım seni çekti." Bir kaç saniye o bana ben ona anlamsızca baktık. Arkadan bir araba kornaya basınca Çağan kendine gelip sağa çekti. Bana bakıp sağlam bir kahkhahayı bastı. "Of ya gülmesene!" Eliyle gülüşünü kapatmaya çalıştı ama bilmiyorduki benim arka fonda şarkı çalıyordu.

Güneşi gülüşüne nasıl sığdırdın?

"Pardon özür dilerim." Dedi sonunda durarak ama yüzündeki tebessüm hâlâ yerindeydi.
Sandalyesini geri yatırdıp eliyle dizine vurdu. "Gel hadi. " memnunca ayakkabılarımı çıkarıp kucağına kuruldum. Saçlarımı geri atıp alnımdan öptü. Kucağına ters oturduğumdan yüz yüzeydik. Bende dudağına minik bir öpücük kondurdum. Ama ben çekilir çekilmez boynumdan tutup kendine çekti. Bir eli t-shitümün altından belimde oyalanıyordu.

(Cinsellik içeren sahne var. İstemeyen bölümü direkt geçsin.)

Nefessiz kaldığımız için ayrıldığımızda vazgeçememiş bir kaç kez daha öpmüştü dudağımdan.
"Bağımlılık yapıyor. " dedi göz kırparak. Her göz kırpışında kirpiklerini yolmak istiyordum sebepsizce ama kendimi dizginliyordum.

Adem elmasına böp öpücük kondurup dilimi etrafında gezdirmeye başladım. Yukarılara çıkıp derisini dişlerim arasına alıp emdim. Tişörtünün eteklerinden tutup kaldırınca çağan direkt çıkardı. Bir elimle baklavalarıyla oynuyor diğer elimle ensesini tutuyordum.

Çağan iki elini de basenlerimin kenarına yaslayıp beni hareket ettirdiğinde sesli bir nefes vermiştim. Bunun üzerine Çağan benimde t-shirtümü çıkardı. Camlar zaren filmli diye rahattık ama Çağan yine de arada sırada etrafa bakıyordu.

Sütyen takmamıştım. Gerekmediği sürece de takmıyordum.
Büyük ve dolgun göğüslerime içi gider gibi bakıp ikisine de derin bir öpücük bıraktı. Sağ göğüs ucumu ağzına alıp emdiğinde canım acıdı için inledim ama aynı anda zevk de alıyordum. Çağan acısını almak ister gibi emdiği yeri öptü. Diğer göğüsümlede ilgilenirken elleride kalçalarımı rahat bırakmayıp sıkıyordu.

Baklavalarından birini iki parmağım arasında kıstırdığımda kalçama sert bir şaplak attı. İnleyip kendimi bir kez daha ileri geri hareket ettirdim.

Başını iki göğüsümün arasına yaslayıp nemli nefesini verdi. "Naz, Naz, Naz. Aklımı başımdan alıyorsun. Kendini bir benim gözümden görsen varya... " derin bir nefes aldı göğüslerimin arasından. "Aklın durur. "

Altımdaki şörtün düğmesini açıp bir hamleyle üzerimden çıkardınca üzerimde kalan tek parça şeyi külotumu da çıkardı. "Bana bulaşmayacaktın Naz. Ama bulaştın ve ben seni bırakmayacağım. " dedi beni hafif kaldırıp kendi pantolonunun fermuarını açarken.

...

Çağtu da ikinci sıradaymışız teşekkür ederim aşkolarr💞

Gene mardine gidişlerini falan yazacaktım bu sahne yoktu ama araba sahnesi olmazsa içimde kalırdıııı. Neyse mardini de diğer bölümde yazarım inşallah.

Sınır çabuk dolduğu ve bölüm istendiği için çoğaltıcaz.

Sınır : 35 oy.

Hadi geçin de göreyim wşwjodlqxjüa

Muckk.

Soğuk ŞarapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin