Emma, Smitsonian müzesinin kapısının önünde Bucky'nin dışarı çıkmasını bekliyordu. İkisinin de üzerinde gizlenmek için -büyük ihtimalle çaldıkları- bir ceket, şapka ve güneş gözlüğü vardı. Onların dışında da normal bir tişört ve pantolon giyiyorlardı.
Kendi hayatlarıyla ilgili bir şey hatırlamamalarına rağmen Steve Rogers'la bir bağlantılarının olduğunun farkındalardı. Pierce öldüğüne ve Hydra yıkıldığına göre de artık tek başlarına hayatlarına devam etmeleri gerekiyordu.
İkisi birden, insanlardan saklanmaya çalışan teröristler gibi görünerek -zaten öyleler- müzeye aynı anda giremeyecekleri için de Bucky içeri girmişti ve çıkınca orada öğrendiği bilgileri Emma'ya anlatacaktı.
Şimdiki planları ise büyük ihtimalle bir araba çalmak, gizlice bir yolcu gemisine falan sızmak yani bir şekilde ülke değiştirmekti. 30'dan fazla dil konuşabiliyorlardı ve birçok ülkede Hydra'nın, çoğu insanın yerini bilmediği, güvenli evleri vardı yani şimdilik hayatta kalmaları çok zor olmayacaktı.
Emma, Bucky'nin müzeden çıkıp ona doğru yürüdüğünü görünce ona doğru döndü. Beraber yürümeye başladıklarında Bucky konuştu.
"Zamanında Steve'in en yakın arkadaşıymışım."
İkisi de birbiriyle göz teması kurmadan konuşuyorlardı.
"Peki ben?"
"Sen de kardeşiymişsin."
Emma bir süre hiçbir şey söylemedi ve yürümeye devam ettiler.
"Trenden düşerek öldüğümü düşünüyorlar, senin ise ölüm nedenin belli değilmiş."
"Hayatta olduğum için olabilir mi?"
Bir süre daha konuşmadıktan sona Emma lafa girdi.
"Birbirimize nasıl sesleneceğiz? Eminim ismin Kış Askeri değildir."
"İsmim James Buchanan Barnes. Seninki ise Emma Isabella Rogers."
"Sana 'Bucky' diyeceğim."
"Nasıl istersen, 'Bella'."
İkisi de uzun zaman sonra ilk defa gülümsediler.
"Ha bu arada ben 97 yaşındayım ve sen de 87 yaşındasın."
"Şaşırmadım. Kaç yıldır Hydra'da olduğumuzu hatırlamıyorum bile. Şimdi nereye gideceğiz?"
"Romanya'ya."
Birkaç saat sonra, hiç bilmedikleri bir insanın arabasının içinde yola koyulmuşlardı. Arabayı kalıcı olarak çalmamışlardı. Ödünç almışlardı. Arabanın sahibi biraz arasa eninde sonunda arabasını bulabilirdi sonuçta. En azından Emma kendini böyle teselli ediyordu.
Sahte biletlerle bir şekilde Romanya/Bükreş'e vardıklarında Bucky ikisini de eski, 1+0 bir apartman dairesine getirdi.
"Bu evi nasıl aldın?"
Diye sordu Emma.
"Bırak o bilgi de bana kalsın."
"İllegal işlere bulaştın."
"Hep yaptığımız şey."
Bucky, elindeki tek bir çantayı masanın üstüne bıraktıktan sonra tekrar konuştu.
"Merak etme, Bella. Hydra'nın güvenli evlerinden biri. Ayrıca bizden başka kimse nerede olduğumuzu bilmeyecek."
"Sana güveniyorum."
Ev, neredeyse Hydra üssündeki odaları -onlara oda denebilirse tabii- kadar pisti. Bucky etrafa bakındıktan sonra çantadan bir miktar para çıkarıp Emma'ya verdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/335626345-288-k58993.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anti-Hero // Steve Rogers' Sister
Fanfic"𝘐𝘵'𝘴 𝘮𝘦, 𝘩𝘪. 𝘐'𝘮 𝘵𝘩𝘦 𝘱𝘳𝘰𝘣𝘭𝘦𝘮, 𝘪𝘵'𝘴 𝘮𝘦." ~𝘈𝘯𝘵𝘪-𝘏𝘦𝘳𝘰 ↻ ◁ II ▷ ↺ Emma Isabella Rogers'ın tek istediği şey savaş sırasında ülkesine yardımcı olmaktı. Bunun sonucunda benliğini tamamen kaybedeceğini nereden bilebilirdi k...