∆ Pygmalion efsanesi

52 4 0
                                    

"Pygmalion...

Kıbrıslı bir hükümdar ve heykelteraşdı. Nedendir bilinmez, ama kadınlardan uzaktı. Belki de onun standartlarına uygun bir kadın bulamıyordu? Ya da farklı bir neden vardı...
O, işinin ustası bir heykelteraşdı. Her kes yaptığı heykellere hayrandı.

Ama günün birinde fil dişinden şaheserini yaratdı ve bu heykele Qalatea adını verdi. Qalatea bu güne kadar hazırladığı tüm heykellerden farklıydı, bu yüzden şaheseri olmuşdu. Ona mücevherler alır, takılar takışdırırdı.

Pygmalion yaptığı heykeline aşık olmuşdu. Aşkının karşılığını göremediği için çok üzgündü. Bu heykelin canlanması için her şeyini verirdi...

Bir gün Venüs festivalinde Tanrılara yaptığı heykelin can bulması için yakardı: "Qalateanın can bulması karşılığında sanatımı kurban veriyorum" - dedi tam emin şekilde.

Pygmalionun bu duasını duyan tanrılar ve Afrodit - aşk tanrısı bu sevgiden etkilenip, duasına karşılık 3 kez ışık sinyali gönderdiler.

Tanrılar ve Afrodit bile Qalateanın güzelliğinden etkilenmişlerdi. Pygmalionu ise eve döndüğünde bir sürpriz bekliyordu.

Pygmalion festivalden eve döndüğünde her zamanki gibi ilk işi Qalateayı öpmekdi. Ama heykeli öptüğünde dudaklarında yumuşaklık ve sıcaklık hiss etmişdi. Öpüşüne karşılığı hiss eder-etmez geri çekilmiş, yaptığı bu şaheserin gözleri önünde can bulmasını izlemişdi..." - boğazını temizledi oreo saçlı genç. Sonra devam etdi,..

pygmalion | taegyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin