Her şeyin başlangıcı

1 0 0
                                    

Aylardır arayıp sormuyor. 3 ay oldu neredeyse konuşmayalı, hiç mi merak etmedi beni be... sanırım zaman geçtikçe benden soğudu, başka ne anlayabilirim ki? Her neyse artık sınav için çalışmalıyım. Onu durmadan düşünmek bana bir şey kazandırmaz sonuçta.

Biten videoyu baştan başlatıp sınav için seçtiğim şarkıya yeniden başladım. Teyzem sesimi hep Cem Adriana benzetmiştir, onun sayesinde sınav şarkım olarak Sarı gelini seçtim. Güzel Sanatlar giriş sınavı için çok mu depresif... Belki? Ama bu şarkıyı söylemek sesimi ve belki de ruhumu dinlendiriyor ya da ben öyle olduğunu düşünüyorum sadece. Sonuçta kafa sesini kullanmayı hiç öğrenmeden bu şarkıya çalışıyorum. Her neyse, sınav mükemmel geçmeli, yarın komisyona harika bir performans sunmalıyım.

Gün hakkında daha fazla şey söyleyemem sanırım, sıkıcıyı çünkü. Parçaya çalıştım, akşam yemeği yedim ve yatağa geçtim. Şuana kadar her şey sıkıcı. Ta ki şu ana kadar; bir arama aldım. Yazının en başında 3 aydır neden konuşmadığını sorguladığı çocuktan

"Alo"

Bir süre ses gelmedi, şahsen o an için düşününce bu çok can sıkıcıydı.

"Hadi ama aylar sonra arayıp cevap bile vermiyor musun? Ne o yoksa bensizlik zor mu geldi?!"

Ben konuşmamı bitirir bitirmez titrek bir ses çıktı sadece, bir kadının sesiydi. Tanıdığım bir kadının sesi gibiydi ama o an bunu algılayamamıştım.

"O seste neydi? Emir bana düzgün bir açıklama yapar mısın lütfen?"

"Öldü."

"Ne?"

"O öldü"

Ağlama sesleri yükseldiğinde sadece şaşkınca camdan dışarıyı izledim. Ne olduğunu algılamam uzun sürmüştü. İnanmak istemedim ,çünkü

"Selma abla çok gerçekçi oynuyorsun tamam ama buna inanmam Emir benden özür dilemeye mi korktu yoksa?"

Her stres olduğumda yaptığım gibi güldüm sadece. Çünkü dediklerimde haklı çıkmak istiyordum

"Hayır Gül, o öldü. Bugün... Ölmeden önce seninle bulunamadığı günlere üzülürdü hep. Niye yanında olmadın hiç, niye?"

Sesinde çok fazla kırgınlık vardı Selma ablanın. O zaman anladım durumun ciddiyetini

"Ona ne oldu"

Sesim kısık çıkmıştı. Haksız olduğumu öğrenmek mi ağır gelmişti yoksa bu gerçek mi daha ağırdı? Ya da hepsi bir çığ gibi aynı çatı altına toplanmış üstüme mi yıkılıyordu bilmiyorum. Sadece birden Emirin çıkıp "Şakaaaa" diye çığlık atmasını bekliyordum

"Bilmiyor musun gerçekten? Sana da mı söylememiş? O kanser olmuştu Gül... Yenemedi, dayanamadı zaten küçücük çocuktu o daha"

Ve ağlama sesleri daha da arttı. Her şey gerçekti. İşte bu benim hayatımın yok oluşunun belki de ilk sahnesiydi. Diğer acılar zamanla yok oluyordu çünkü. Ama bunun acısı asla benden gitmedi.

Diğer gün bu yok oluşun ilk ve en ağır baskısıyla kalkıp sınava hazırlandım. Sınava girene kadar yol boyunca ağladım, annaneme bunun nedeninin sınava annemle babamın gelmemesi olduğunu söyledim ama açıkcası onlar umurumda bile değildi. Onlar yollarını ayırdığında bende onlardan kopmuştum zaten.

Sınava girdiğimde her şey çok güzel geçse de ben ağlayarak çıktım ve komisyondan bir hoca yanıma gelip geçtiğini söyledi ağlamamam gerektiğini. Ona da çok heyecanlandığımı söyedim sadece, görenler için mutluluk göz yaşıydı bunlar. Eve döndüğümde bu işin başında müziğe başlamama karşı olan herkes tebrik etti beni. Ama ben kendime acıdım sadece. Sınava Emir'e sinir olduğum için çok kafa yormuştum çünkü. Güya yanına gidip kazandiğımı söyleyecek ve biraz da beraber olmadığımızı günleri unutmak isteyecektim. İsteyemedim bile. Düşünmek bile ağırdı şimdi.

Tatil bitmeden Ankara'ya döndüm. Anneannem annemlerin yanına gittiğimi sanmıştı ama ben Emir'in mezarına gittim. Küçüktüm param yoktu bukle bukle çiçekler alamadım ama ağladım oraya konulan çiçeklere su olsun diye. Saatlerce ağladım belki de yaşatamadığım aşkıma bundan sonra böyle destek çıkarım diye. Ama geçenlerde mezarına gittiğimde o çiçekler yoktu bile... Çiçeği bile öldürmüş benim sevgim.

Zamanla geçer diye ümit ettim zorla kazandığım liseye giderken. Geçmedi. Orada Berk diye bir arkadaşım vardı. Bir ara üzüntüme o kadar dayanamadı ki beni Emir'in mezarına götürdü. Başında ağlayım ve tüm yüklerimi orada sonlandırıp hayatıma devam edeyim diye. Zamanla onunda asıl amacının bu olmadığını öğrendim ama bunu şimdi anlatmasam da olur.

Böyleydi işte yeni hayatımın başlangıcı.

İchigo İchieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin