Yıl 2005 saat 11:05
"Bu gün fazla normal değil miydi? Ken-chin" mikey motoruna uzanmış denizi seyrederken drakene sordu
"Nasıl olmasını bekliyordun? Mikey? " drakenin bu normalliği tuhaf bulduğu doğruydu ama bir türlü neden böyle olduğunu anlamamıştı
"Reiko... Akşam geldiğinde böyle suskun olması... Tuhaf değil mi? Normalde 'niye getiriyon ablamı buraya' diye bağırırdı"
"Haklısın baji den de ses yok ve pahın kankası işini ne zaman halledicez" draken yol kenarındaki demirlere yaslanıp mikeye döndü
"Toplantı düzenleriz. Meibius gerçekten fena iğrenç bir çete reiko ya mı bıraksak yer onları" kıkırdadı "o bir yana pahın kardeşi işe atlamada şanslıyız dövülen kızla arası iyimiş" gökyüzünde bakıyordu mikey
"Kesin karışacak ve diyecek ki 'bu benle abimin işi mikey! Sen karışma' o kız beni ürkütüyor" mikey eliyle ağızını kapatıp oturdu ardından kendini tutamayıp kahkaha attı
"Çok komiksin ken-chin nesinden korkuyorsun be!" draken kaşlarını çatarak ofladı ikisi birkaç sustu sonra mikey "bence o tatlı... Bakışı, eli, gözleri ve sözleri hepsi tatlı" draken mikey ın sırrını tutuyordu mikey de drakenin sırrını tutuyordu
"Bir âlemsin mikey ola ola ona mı aşık oluyorsun" draken hafifçe güldü "bu aşkın her ne kadar olmayacak olsada... Ben ve reikonun tanışması gibi güzel" mikey drakene balık gibi baktı
"Siz nasıl tanışmıştınız ki?"
"Ciddimisin mikey" draken of çekti "yaza yeni gitmiştik
...
..
." ken gel buraya" dedi sakallı bir adam sakalı çok yoktu "bunları odalardaki duşlara koy" diyerek havlu dolu bir kasa verdi
"Of çok yorucu" dedi ken. Kasayı alıp sepete boşalttı sepetinde omzuna koydu teker teker odaları gezip havluları yerlerine koydu herkes normaldi günlük işlerini yapıyorlardı ama yeni başlamış bir kız yatakta oturan kardeşinin boynuna sarılmış ağlıyordu ken fazla takmadı zaten kızda ken odaya girince yaşlarını sildi ve pencereden dışarıya baktı yatakta oturan küçük kız kardeşiyse donmuş bir şekilde sizleri üzerinde duruyordu ken o odadan çıktı öbür odaya girecekken biri t-shirt ını çekti
"Sen serserinin değil mi? " dedi küçük kız korkmuş bir sesle ken kıza ilk yan yan baktı gitmeyincede
"Evet ne istiyorsun" dedi biliyordu ki o az önceki ağlayan kızın kardeşiydi
"Beni de serseri yap" ken kahkaha attı kız sa kaşlarını çattı "ciddiyim" ken sustu ve kızın surat ifadesine baktı 10 yaşında görünen şirin kıyafetler içinde bir kızdı "eğer serseri olursam herkes benden korkar böylece paralarını verir bu sayede" kız sustu başını eğdi ve yere baktı "bu sayede ablamı bu işten kurtarırım" ken bu sefer gülmedi şaşırdı önümüzdeki kapıyı açtı ve son havluyu yatağın üstüne attı sonra kıza bakmadan bir kaç adım yürüdü ellerini cebine koydu
"Eğer bu işe girersen bir daha çıkamazsın ve kimse sana ablan gibi davranmaz çok dayak yersin vazgeç bırakta ablan kolaydan para getirsin" kız dişlerini birbirine bastırdı
"Sen!... Sen hiçbirşey bilmeden konuşuyorsun ablamı bu işten çıkaracağım eğer bana serseri nasıl olunur göstermezsen bende başkasından isterim" kız arkasını dönüp asansöre gidecekken ken konuştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ejderhanın ateşi (Kazutora x oc)
Fanfictionablasının fahişelik yapmasını istemeyen küçük kız serseri oluyor ve bir araç tamirde çalışıyor para kazanınca sonraki hedefi abilerinden ablasını korumak oluyor tabi nasıl bir zorluk olduğunun farkında çünkü abileri rapponginin sahibi ama o da serse...