Haber verdikten sonra gerekli eşyaları alıp ormana doğru gittik biraz konuşmadan yürüdük ve Carl elimi tuttu
Gülümsedim
CARL- Beğendin mi
MARİA- Hayır
CARL- Hadi ama yalancı seni gülümserken gördüm
MARİA- Peki tamam kabul ediyorum beğendim
CARL- Biliyordum sevgilim
Kollarına atladım ona sarıldım ve ormanda biraz daha sohbet ede ede yürüdük
MARİA- Hey Carl arkanda!
Belki etrafta bir şeyler buluruz diye hafif aramızda ki mesafeyi açtık ama şu an sorun vardı Carlın arkasından aylak geliyordu
CARL- Yakaladım
İçimden derin bir oh çektim ya ona bir şey olsaydı
Bir anda arkadan bir el geldi yere düştüm arkadan bana bir aylak saldırmıştı
Direnmeye çalışıyordum sanırım ölücektim ama bir anda sesler kesildi
Carl aylağın kafasına bıçağını geçirdi ve beni kurtardı ben normalde bir aylağı çok basit şekilde hallederdim ama neden böyle oldu anlamadım
CARL- İyi misin?????!!!!
Sesi çok korkmuş gibi geliyordu
MARİA- Evet sanırım iyiyim ölücem diye çok korktum
CARL- Senin ölmene asla izin vermem
Gülümsedim Carlın yardımıyla ayağa kalktım yanağına bir öpücük kondurdum ve teşekkür ettim
Carl şok olmuş gibiydi o güzel mavi gözleri bir anda açıldı gözlerinin içi parlıyordu
Ona baktıkça büyüleniyordum o çok güzeldi
El ele tutuştuk ve biraz da ormanda değilde yolda dolaşmaya karar verdik
Yaklaşık 10 15 dakika yürüdükten sonra etrafta bir şeyler bulduk ve içine bakmak için ayrıldık
Ben bir kaç konserve bulmuştum ve hemen çantama attım
Carla baktığımda elinde bir çantayla geliyordu
CARL- Paten sürebilir misin
MARİA- Evet eskiden çok iyi sürerdim ama ne alaka şimdi
CARL- O zaman gel paten süreceğiz
MARİA- Sen sürebilir misin
CARL- Tabi ki
Patenleri giydik ve yolda ilerlemeye başladık ben biraz ilerledim Carlı geçtim
Carla baktığımda o yerdeydi
Kendimi tutamadım ve kahkahayı bastım
MARİA- Heyy iyi misin Carl
CARL- Eeee şey ayağım taşa takıldı
Yalan söylediği açıkça belliydi yol dümdüzdü
MARİA- Hadi ama bilmiyorsan öğretebilirim
CARL- Pekala
Carlın yanına gittim
MARİA- İyisin değil mi
CARL- Sen gelince iyileştim
Hafiften dürttüm
MARİA- Sürekli iltifat etmek zorunda mısın
CARL- Hoşuna gitmedi mi
MARİA- Beni utandırıyorsun
CARL- Ama hoşuna gitti değil mi
MARİA- Of tamam gitti hadi kalk artık
Gülerek kalktı
MARİA- Bak şimdi ayaklarını V şeklinde açarak süreceksin kendini fazla öne ya da geriye verme ve çok dik durma hafif bacaklarını kır
CARL- Tamam kaptan anlaşıldı
Gözlerimi devirdim
MARİA- Hadi yetiş bana
Önden gittim
CARL- Hey bekl-
Bir anda yere düştü hemen yanına gittim
MARİA- İyi misin
CARL- İyiyim ama yavaş ol kaptan hızınıza yetişemiyorum
Güldüm ve onu ayağa kaldırdım
Zar zor olsa da baya paten sürdük artık güneş batmaya başlıyordu eve gitmeliydik
MARİA- Eve gidelim güneş batıyor
CARL- Haklısın gidelim
El ele tutuştuk ve eve doğru yol aldık ikimizde çok yorgunduk odalarımıza geçerken Carl yanağıma iyi geceler öpücüğü bıraktı
CARL- İyi geceler güzelim
MARİA- İyi geceler Bay patenci
Güldük ve ikimizde odalarımıza ayrıldık çok yorgunduk hemen uyuduk
BİTTİİİ UMARİM BEGENİRSİNİZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE WALKİNG DEAD-CARL GRİMES
FanfictionAdımız Maria Lee 17 yaşındayız bu kadar bilgi şimdilik yeter umarım kitabi begenirsinizz