0.1

55 4 2
                                    

Selamlar herkese!! Daha önceden iki fic yazmışlığım var fakat ikisini de sildim çünkü yazacak bir şey bulmak zor... Ama bu ficimi sileceğimi düşünmüyorum. Bence çok fazla bölüm ilerletebileceğim. Umarım siz de seversiniz... Daha fazla uzatmadan fici okumaya başlayabilirsiniz. İyi okumalar!!

"Selam Lixie"

"Selam Han Ji"

"Seungmin ve I.N nerde?"

"İkisinin de halletmesi gereken ders konuları var. Bu yüzden gelmek istemediler."

"Sorun değil bebeğim. Biz de ikimiz gider kahvaltı yaparız."

"Evet. Bak iki kişilik yer var orada! Hadi geçelim her yer dolmadan."

İkili kahvaltılık bir şeyler alıp Felix'in gördüğü masaya geçtiler. Yavaş yavaş kafeteryadaki tüm masalar doldu. Felix'in gözü sadece bir kişiyi arıyordu ama bir türlü bulamadı. Han, Felix'in etrafı incelediğini fark edince meraktan sordu.

"Kimi arıyorsun?"

"..."

"Felix?!"

"Ah, pardon. Dalmışım."

"Birini mi arıyorsun? Yoksa düşündüğüm kişi mi?"

"Chris bugün okula gelmedi. Onu görmeyi çok istiyorum Han Ji"

Han duyduğu kişi ile büyük bir of çekti.

"Sen ne zaman bırakacaksın bu çocuğun peşini? Ya çocuğun senin varlığından haberi bile yoksa?"

"BEN ONU NASIL BIRAKABİLİRİM? ONDAN HOŞLANIYORUM HAN! VARLIĞIMDAN HABERİ OLMASA BİLE!"

"Tamam! Kendine gel, herkes bize bakıyor! Ayrıca birinin senin varlığından haberi olmaz ve ondan hoşlanırsan, bunun sonu gelmez. Karşılık bekleme o yüzden!"

"O zaman ne yapacağım ben Han Ji? Ondan çok hoşlanıyorum. Daha önce hiç böyle bir his yaşamamıştım ama bunu onun yüzüne karşı söyleyemeyecek kadar da utangacım." dedi ağlamaklı bir ifade ile Felix. O sırada Han'ın aklına bir fikir geldi.

"Madem onun yüzüne karşı söyleyemiyorsun, sen de ona mesaj yaz."

"Ne?"

"Duydun beni. Çocuğun yüzüne karşı gidip 'senden hoşlanıyorum' diyemeyecek kadar içe dönüksen sen de gidip ona mesaj olarak yaz."

"Sen de benim mesajlaşmada ne kadar sapığa bağladığımı biliyorsun... Ya dediğin gibi yaparsam ve gerçekte ona söylememi istediğinde söyleyemezsem... benim iki yüzlü olduğumu düşünür, olmaz! Onu daha çok kaybedemem!"

"Dalga mı geçiyorsun? İki türlü de kaybetmiş olursun o zaman? Şu anda da senin varlığından pek haberi bile yok gibi?"

"Mesaj mı yazayım yani?"

"Aynen!"

"İyi, tamam. Dediğin gibi yapacağım. Ama şu anda değil! Kendimi hazır hissettiğim zaman yazacağım ona."

"Sen bilirsin. Ben olsam hiç beklemeden yazardım... Sonuçta her şey için çok geç olabilir?"

"OKULDA ONA YAZARSAM VE KARŞILAŞIRSAK UTANÇTAN YERİN DİBİNE GİRECEĞİM ZAMAN DA BENİM İÇİN HER ŞEY ÇOK GEÇ OLABİLİR?!"

"Of, tamam. Ne yaparsan yap! Ben senin iyiliğin için diyorum. Bir an önce istediğine kavuş istiyorum... VE UMARIM O SENİ HAK EDEN BİRİDİR YOKSA ONA NELER YAPACAĞIMI BİR DÜŞÜN İSTERSEN!"

"Öyle biri olduğunu sanmıyorum... yani düşündüğün biri gibi değil. Yardımsever ve liderlik özelliği var, insanları eşit bir şekilde yönetmeyi ve sorumluluk almayı çok sever."

"Sen bunları nerden biliyorsun?"

"Grup arkadaşlarında Hyunjin diye bir çocuk var. Onu, sürekli bana Chris hakkında bilgi ve fotoğraf vermesi için zorluyorum." dedi Felix, tatlı bir gülüş ile.

"Neden daha önce Chris'in seni tanıyıp tanımadığını sormadın o zaman?"

"Aklıma gelmemişti... Sormalı mıyım?"

"KESİNLİKLE! Hatta Hyunjin'e, seni ona karşı övmesini söylemelisin!"

"Bilmiyorum... İnsanlar, başkalarından duyduklarıyla bir insanı yargılamamalılar bence... Hangi konuda olursa olsun..."

"Of, çok safsın bebeğim... iki anlamda da." dediğinde Han, Felix kafasına yumruğunu geçirdi.

"Sen de çok aptalsın 'iki anlamda da'!"

İkili gülüp, kahvaltılarını bitirdiler.

"Bu arada, dün bir öğrenciden Chris'in instagram hesabını aldım. Sana atarım instagram'dan. Şu anda gönderilerine bakıp, bayılmaman için eve gidince atacağım canım."

"NE?!! CHRİS'İN İNSTAGRAM HESABI VARDI AMA BENİM BUNDAN YENİ Mİ HABER OLUYOR??!!"

"Canım benim, ben de dün öğrendim zaten ama dün gelememiştim sonra da atmayı unuttum. Bugün eve gidince atacağım."

"OF BEN EVE KADAR NASIL BEKLEYECEĞİM?!"

"Bekleyeceksin canım bir şekilde."

Zil çaldığında tüm öğrenciler derslerine gittiler.

Felix'in gün boyu kafasında Chris vardı. Hem okula gelmemesi hakkında endişeleniyordu hem de instagram hesabından ona ne zaman yazacağını ve ne yazacağını düşünüyordu.

Son ders kafasında kararlaştırmıştı.
Eve gidince ona yazacaktı...

Text to | ChanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin