2

139 14 3
                                    

Han: Canın yanıyor mu?

Minho: Hemde çok...

Han: Peki ismin ne?

Minho: Lee Minho.

Han: Minho, sana sarılmamı ister misin?

~Anlatıcıdan

Minho duyduğu soruyla Jisung'a bakmış. Hiç düşünmeden evet anlamında kafasını sallamıştı. Neden yapıyordu bilmiyordu. Daha tanımadığı bir çocuğa sarılmayı hiç düşünmeden kabul etmişti.

Han Minho'nun boynuna kollarını dolamış. Minho ise belinden sarmıştı kollarını.

Han: Bir daha ağlama!

Minho: Daha yeni tanıştık ama hemen güveniyorsun.

Han: Herkese çabuk güveniyorum elimde olan birşey değil.

Minho: O zaman bundan sonra benden başka kimseye güvenme...

Han: Peki tama- MİNHO?!

Minho: Ne oldu ya ne bağrıyosun kulağımın dibinde?

Han: KOLUNDA Kİ ÇİZİKLER NE?

Minho: Ne yani sen hiç mi kendine zarar vermedin?

Han: Vermedim. Çünkü senin gibi kendinden nefret eden insanların yaralarını sarmaya söz verdim...

Minho: Benimde yaralarımı mı saracaksın?

Han: Evet!

Minho: Olmaz.

Han: Neden?

Minho: Kaldıramazsın.

Han: Neyi kaldıramıcam?

Minho: Bak, senin kendi sorunların var. Yapma. Benimkilerle uğraşma birde. Boşuna canını sıkıcaksın.

Han: Dayanırım. Sırf senin için.

Minho: Neden gelip inat ediyosun ki?

Han: Sana söz veriyorum ki Lee Minho seni bu denizin kenarında dünyanın en mutlu çocuğu yapacağım.

Minho: Bende sana söz veriyorum. Sana korumacı bir baba, yakın bir arkadaş, sırdaş ve-...

Han: Ve?

Minho: Yok.

Minho diyemedi ki "seni herkesten sakınan canından çok sevdiği sevgilin..."

Han: Ben gitmeliyim. Bizimkiler ayaklanmasınlar.

Minho: Bye bye Hanji.

                                   ~

~Handan

Yeni bir arkadaşım olmuştu. Normalde kimse benimle konuşmaz yüzüme bile bakmazdı. Ama Minho onlar gibi davranmadı bana, bende ona. Ona sevgiyle yaklaştım, onun bana yaptığı gibi. İçimi dökmek iyi oldu. Ama keşke numarasını isteseydim. Şimdi onu Birdaha görmeyeceğim. Beni bırakacak.

Yavaş yavaş uykum gelmişti. Yatağa uzandım ve gözlerimi bir süreliğine kapattım.

                                     ~

Sabah uyandım. Üstüme formamı giyip okula çıkmak üzere hazırlandım. Teyzem yine arkadan bana bağırıyor amcam ise bela okuyordu.

Okula vardığımda. Pekte birşey değişmemişti. Hergün aynıydı. Belkide benim için öyleydi. Herkes gibi değildim ben.

                                   ~

Okul bitmiş çıkıyorduk. Çantamı toparladım ve merdivenden aşağı indim. Herkes gitmişti.

Arkadan gelen bağırma sesiyle duraksadım:

X: Erkek adam erkek siker diyosun yani.

X 2: LAN SU ZUBBEYE BAKİN İSİCEM SİMDİ YA.

Tekme ve yumruk sesi vardı sanki. Yanlarına biraz daha yaklaşmamla tanıdık bir ses duymam bir oldu. Bu ses Minho'ya aitti.

-


Han: NE YAPTIĞINIZI SANIYORSUNUZ?!

Minho'dan

Han'ın sesini duymamla gözlerimi kocaman açmam bir olmuştu. Bunca zamandır aynı okulda mıydık yani?

X: Sende kimsin be

Han: Zorbaldığınız çocuğun arkadaşı.

X2: Oha ikinci eğlence geldi bir dakika.

X3: Bu nerden cikti awk.

Han kolumdan tutup beni sürüklüyordu.
Müdürün gelmesiyle hepimiz duraksadık.

                                   ~

Han: Bir rahat dur be Minho.

Minho: Napayım acıyor.

Han: Çok mu?

Minho hemen Han'ın üzüldüğünü görünce yalan söyledi.

Minho: Hayır şakaydı.

Han: Gözlerin öyle söylemiyor ama.. :)

Minho: Dejavu yaşadım şuan...





End

Only Love/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin