1. Bölüm

166 20 32
                                    

Osamu Miya
22.02.2013  01:47

Gece saat ikiye geliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gece saat ikiye geliyordu. Hyuga'da kış bitmek üzereydi. Yerlerdeki karlar erimişti ama havalar hala tam ısınmış değildi. Neredeyse bütün mağazalar ve dükkanlar kapanmıştı. Dışarıda birkaç ayyaştan başka kimse yoktu. Onlar da zaten banklarda sızmışlardı.

Evdeki gergin ortamdan kaçmak için gecenin bu saati dışarı çıkmıştım. Yanımda sadece bir paket sigara, telefonum ve bir şişe şarap almaya yetecek kadar para vardı. Onlar da bu gece beni idare ederlerdi.

Sigara ve alkolle henüz on dört yaşımdayken tanışmıştım. Ortaokuldaki ortamım pek düzgün sayılmazdı. Onlardan geri kalmamak için arada içiyordum. Maalesef bu bir alışkanlık yaptı ve liseye geçtiğimde de kullanmaya devam ettim.

Neyse ki tüm bunlardan ikizimi uzak tutabilmiştim. Ailede sürekli tartışmalar yaşanırdı ve bu Atsumu'nun maçlarını etkilerdi. Kafasını dağıtması için gece yarıları dışarı çıkar ve okulun yakınlarındaki çimenliklerde antrenman yapardık. Bu onu mutlu ederdi ama gerçekten evde yaşananları unutturur muydu? Hiç sanmıyorum.

Aileme haftalarca yalvarmamın sonucunda Atsumu'nun arkadaşıyla yaşamasına izin vermişlerdi. Atsumu bensiz bir yere gitmek istemediğini söylemişti ama onu bir şekilde ikna etmiştim. Sigara ve alkol kullandığımı bilmemesi gerekiyordu.

Atsumu her ne kadar pozitif ve kendi beğenmiş gibi görünse de ailemizin onda yarattığı etki Atsumu'nun kendini bir çöp gibi hissetmesine neden oluyordu. Onları bu konuda defalarca uyarmama rağmen bu durum sürekli devam etti. Sonuç olarak; döktüklerini yine ben topladım.

Ailemin gözünde en iyi evlat bendim. Çünkü onlar ne kadar dağıtırlarsa dağıtsınlar, ben düzeltirdim. Onların gözünde bir robottan fazlası değildim. Atsumu dışında...

Evden çıkalı yaklaşık bir saat olmuştu ama tek yaptığım etrafta boş boş dolaşmaktı. Yakınlarda yeni bir bar açıldığını duymuştum. Aslında oraya gitsem hiç fena olmazdı. Sonuçta alkol kafamı uyuştururdu ve düşünmemi engellerdi. Şu an ihtiyacım olan tek şey hiçbir şey düşünmemekti.

Telefonu montumun cebinden çıkardım ve haritalara girdim. Yakın zamanda kaydettiğim adrese dokundum ve yola koyuldum. Aradaki mesafe çok uzun görünmüyordu. On-on beş dakika içerisinde bara varmış olurdum.

...

Kısa bir yürüyüşün sonunda bara gelmiştim. İki katlı bir binanın önündeydim. Bar yüksek ihtimalle bodrum kattaydı. Hafif aralık olan kapıyı ittirdim ve merdivenlerden aşağıya indim.

Bar gerçekten küçüktü. Girişin hemen sağ tarafında tezgah vardı. Sol tarafta ise birkaç masa ve tabure. Tezgaha doğru ilerledim ve bar taburelerinden birine oturdum. Karşımda türlü türlü içki çeşidi vardı.

Apocalypse | SunaOsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin