N❤️

28 3 0
                                    


Hyunjin'den devam.


Derslerim bitmişti ve tam suanda kendi evime gitmek yerine Jisung'un evine gidiyordum. Bu sefer, bu sefer geri dönüş yoktu; açılacaktım. Kalbim fazla hızlı atıyordu. Yol boyu bunu düşünerek yürüdükten sonra evin ordaki parkı gördüm. Yaptığımız salıncak hala oradaydı, 14 yıl önce burada tanışmıştık.

Flashback

Yerde oturup ağlayan bir çocuk görmüştüm, büyük ihtimal  benimle yaşıt falandı, yanına gidip destek olmalıyım diye düşündüm.

''Hey! Merhaba, ben Hyunjin, neden ağlıyorsun?''

''Buyada salıncak yok! Ben salıncaklayı çook seveyim.''

Benle yaşıt gibiydi ama hala r leri söyleyemiyordu, "Tatlı" diye geçirdim içimden

Bu kadermiydi? 

''O zaman çok şanslısın! Burada salıncak olmadığı için annem bana bir halat ve tahta verdi! Birlikte yapabiliriz''

Çocuğun gözleri parladı

''BEN JİSUNG!!!HAYDİ YAPALIM!!''

Bu heyecanlı haline güldüm

''Hyunjin! Hyunjin! Bu salıncak ve halat kıymızı! Kıymızı benim en sevdiğim yenk! Halatın biyazını kesip bana veyiymisin? Aykadaşlığımızın simgesi olsun!''

Gülümsedim

''Tabiki jiss!''


Flashback end

Eve vardım. Hızlıca kapı tokmağına 3 kez vurduktan sonra bir müddet bekledim. Kapı açılmadı, tekrar çaldım ve tekrar. Hiçbir ses gelmeyince kaşlarımı çattım ve telefondan aradım. Cevap verilmedi, saate baktım, 14:25, bu saate asla uyumazdı, uyuyamazdı. İçime bir endişe düşmesine engel olamadım ama olumlu düşünmeye çalıştım. Kapıyı birkaç kez daha çaldım fakat hala ses gelmeyince kapının dışında bir yerlere saklanmış olabilecek bir yedek anahtar aradım. En son olarak yanımdaki saksının altına baktım. 

''İşte...Sonunda buldum''

  Anahtarı kapı deliğine hızlıca soktum ve heyecan ve korku ile titreyen ellerime rağmen açmayı başardım. Toplamda 16 adım olan basamakları hızlıca 2'şerli çıktım. Bu his neydi?Bilmiyorum. Odasına doğru hızlı adımlarla gittim, içimdeki korku ve heyecan hissi giderek artıyor. Kapı aralıklı olduğundan hızlıca içeri giriyorum. 

Ve işte herşeyin bitiş anı. 

  Gördüğüm görüntü ile donup kaldım, tam șuanda beynim zonkluyor, kulağım çınlıyordu. Hisettiğim bütün karmaşık hisler vardı ya? Hepsi birden yok oldu. Şuan nedense hiçbir şey hisettmiyorum.  Ah... belki bir tane. Panik? Hayır, endişe? Hayır, bu...çaresizlik.

   Şuan boğukça duyduğum birkaç şey var. Ambulans sesi, Jisung'un komidinindeki kendi telefonundan Felix'ten ardı ardına gelen arama ve mesajlar. Kendi telefonumun çalış sesi. Şuan herşey renksiz gibi gelmeye başladı. Çünkü gördüğüm tek şey kendini astığı halat. Kırmızı halat.  Eski kırmızı halat. Ona 14 yıl önce verdiğim kırmızı halat. Gözlerimden yaşlar akarken gördüğüm tek şey kırmızı halat. Onu öldüren şey benim verdiğim kırmızı halattı. Etraf kararmaya başladı ve... Sonrasını hatırlamıyorum...? 



Red Rope ||||||||HyunsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin