Ribbons & Magnolias and Heartache

୨୧ 2 ୨୧

Haftasonu canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Yine sadece yatıp hafta içini bekleyecekken kapımın sertçe açılması ile sıçrayarak doğruldum. Kalbim hızlı hızlı atarken gördüğüm mor kafa ile rahatlamıştım.

Soobin'in ardından odaya diğerleri de girerken eksik olan 2 kişi çekti dikkatimi.

"Ödüm patladı mal mısınız?"

"Hayır sadece haftasonu hayatsız gibi sadece yatmaman için seni almaya geldik."

Doğrulduğum yatağa kendimi geri bırakırken üstüme atlayan beden ile bağıemıştım.

"Soobin hayvan mısın? Ezdin beni it!"

Kulağına doğru çığırdığım da yüzünü ekşiterek kalktı üzerimden.

"Hadi Taehyun'lar kapıda bekliyor giyin gel." Söylediklerinin beni motive edip gelmemi sağlayacağını düşündüyse çok yanlış düşünmüştü. Yorganı da üzerime çektiğimde sızlanmaya başladıklarını duydum.

Yorganı üstümden çekip beni kucağına almasıyla söylensem de fayda etmiyordu.

"İstemiyoruum! Hayatsız gibi yatmamda ki sorun ne!"

"Bağırma." Kaşları çatık söylediği şeyle debelenmiştim ama en nihayetinde kapıya gelmiştik. Kaldırımda oturan Kai beni görünce gülmeye başlamıştı. Boğucam ben bu bebeyi.

Soobin beni yere bırakarak ayakkabılarımı getirmişti. Tavır yaparak kollarımı bağladığımda gelen sesle moralim bozulmuştu.

"Buda ne naz yaptı, gelmesin dedim size."

Turunculunun söyledikleri ağrıma gitmişti. Soobin beni ona karşı savunurken kalkarak eve doğru yürüdüm.

"Beomgyu hadi amaa." Sızlanması ile gelicek gibi olsam da tadım çoktan kaçmıştı.

"O havuç kafa mal mal triplenmese gelirdim."

Havuç kafa dememle gözlerini kısarak bakmıştı bana. Havuç kafa denmesinin sinirine gittiğini çok iyi biliyordum.

"Trip atan ben miyim? Şu sıcakta ne kadardır seni bekliyoruz, değer görmeyi haketmiyorsun Beomgyu."

"Sınırı aşma."

"Aşmıyorum sadece gerçekleri farketmeni sağlıyorum."

Ortamın gerginliği ile ikimiz dışında kimse konuşmuyordu.

"Çok sevdiğin eski sevgilin bile sana değer vermedi, ne üzücü." Alayla dedikleri üzerine Yeonjun susturmuştu ikimizi de.

"Yaptığın bokla övünmen ilginç."

İkisi laf atışı yapacağı sırada Soobin girmişti araya. Bense yeri izleyebiliyordum sadece. O kadar aptaldım ki bütün hareketleri sahte olan birini en değerlim yapmıştım. Ona olan aşkım her hareketinde biraz daha zedeleniyor düşünmeden sarfettiği cümleler kalbime ağırlık yaparak nefes almamı zorlaştırıyordu.

"Hayır Beomgyu'da gelicek."

"Gerek yok. Tadım kaçtı zaten."

Kısık çıkan sesim herkesi sustururken içeri girerek yavaşça kapattım kapıyı. Yanında rahatça oturan sarışını deli gibi kıskanıyordum. Kavga ettiğimiz süre boyunca hiçbir şey demeden öylece izlemişti. Yüzünde en azından alay barındıran o sırıtmayı beklemiştim. Beni şaşırtmıştı. Taehyun'un dedikleri aklıma gelirken ağırlık çökmüştü üstüme