Ventigora ülkesinin tek prensesiydim insanlar beni el üstünde tutuyor ailem ülkem hepsi bana hayranlık duyuyorlardı buna rağmen hepsinden nefret ediyordum onlar insanları kendi kafasına göre öldürüp bundan zevk alan canilerdi kral midor ve kraliçe athena ülkeyi ikiye ayırmıştı uyumsuzlar ve olumlular
doğduğumuzdan beri kolumuzda oluşan elementler buna karar veriyordu eğer elementin beyazsa olumlusun ama elementin siyahsa uyumsuzsun ve uyumsuz olduğun için kalbinin tam ortasına ok saplayarak seni öldürüyorlar herzamanki gibi kafamda düşüncelere dalmışken kapımın açıldığını duydum
giren sadık hizmetcim mariannaydı kapımı tıklatmadan içeri girdiği için ona kızacaktım ki marianna lafımı böldü prensesim aileniz sizi bekliyor sesi oldukça telaşlıydı zaten bir sorun oluşmadıkça ailem beni çağırmazdı bıkkın bir nefes alarak salona doğru gittim ailemin yüzü buz kesiyordu abim leonardonun bile o
genellikle herşeyi alaya vuran bi tipti başımla ufak bir selam verdikten sonra onları dinlemeye koyuldum midor konuştukça Yüzüm solmaya başlamıstı Tamara uyumsuzlar büyük bir direniş çıkardı önce çok önemsemedik biliyorsun arada bir böyleşeyler yapabiliyorlar sonra sarayda altı görevlinin cesedini bulduk
saraya girmeleri imkansız demek ki sarayda bi hayin var Athena sözü devraldı şüphelendiğin yada gözüne batan biri varsa çekinme söyle normalde ölen insanlar için üzülürdüm fakat sarayda kral ve kraliçe gibi düşünmeyen iki kişi vardı ben ve sadık hizmetcim mariannay dı bana kalırsa gelip sarayı yıksınlar
umurumda olmazdı tek üzüldüğüm konu kendi acizliğimdi korkaklığımdı en çok ağrıma giden şey ise benimde bir uyumsuz olmamdı 6 yaşındaydım küçük bir kızdım büyük annemin çiftliğindeydim sabah uyandığımda büyükannemin tepemde dikildiğini gördüm gözleri kıp kırmızıydı yatakta kendimi
doğrulttuğumda büyük annemin tek bir
kelime dediğini duydum "iç Tamara, iç" düşüncelerden kurtulduğumda derin bir nefes aldım ailede tek iyi insan büyükannem di Athena yine daldın kızım iyimisin onun bu masum numaralarına gülmemekiçin kendimi zor tutuyordum masumluk ona hiç yakışmıyor şuanlık hiç kimse gözüme batmadı bir gelişme olursa
söylerim canilerden izin alıp duşumu alıp odamda güzel bi uyku çekmeye planlıyordum normalde suyumu hizmetçiler hazırlar fakat bu gece insan yüzü görmek istemiyordum suyumu hazırlamaya başlarken
kapımın arkasında bir süliet gördüm kalbim yerinden çıkmak üzereydi ilk beni mi öldürmeye gelmişti bu benim için bencil bir istek olsadayatağımda huzurlu bir şekilde ölmek isterdim o şekilde ölen insanlara çok imrenirdim bir prenses olarak birçok şekilde ölebilirdim ama bunların arasında huzurlu bir ölüme yer yoktu çünkü ben bir korkaktım olmadığım biri gibi davranıyordum düşüncelerden sıyrılıp hızlıca dolabımın içine saklandım kapımın
açıldığını duydum tanrım odama girmişti ve saklanmak için çok kötü bir yer seçtiğimi farkettim prensesim giren
mariannaydı duştamısınız ses çıkarmadım dolaptayım diye seslenirsem gülünç duruma düşerdim zaten odamdan çıkmıştı dolaptan yavaşça çıktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbe saplanan ok
FantasyHayatımın en büyük dönüm noktasın daydım kanatlarımı açıp özgürce uçuşabilmek mi yoksa cam bir fanusta insanların beni hayranlıkla izlemesimi