Öfkeyle kaşlarımı çattım bu adam beni delirtiyor du ağzımı açmıştım ki söze atıldı "şimdilik seni çıkarmayacağım çünkü sana güvenmiyorum Tamara ",gözlerine baktım kahverengi gözlerim gözleriyle birleştiğinde bana acıdığını fark ettim ,"öyle bakma bana casus" ,"nasıl bakmayayım" acır gibi ben acınacak bir
insan mıyım casus" , "sen uğruna binlerce kez ölecek türden bir insansın prenses" duyduklarım karşısın da saç diplerime kadar kızardığımı hissettim küçük bir teşekkürden sonra beni odada yanlız bırakmıştı geldiğinde kocaman bir kutunun içinde bir sürü kitapla gelmişti kitap okuduğumu nerden bildiğini sorduğumda
beni birazcık gözetlemiş ola bileceğini söyledi beni gözetlediği için ona ne kadar kızsamda kitaplar sayesinde sinirim uçup gitmişti günlerim sadece kitap okuyarak geçtiğinde artık sıkılmaya başlamıştım ,"casus beni ne kadar daha burda tutmayı düşünüyorsun bu şekil de sana bir faydam olamaz "
"aslında prenses seni yarın bu odadan çıkarmayı düşünüyorum fakat sana güvenmiyorum o yüzden yanın da arkadaşım david olucak midora düşman krallığın seni kaçırdığını ve davidin seni kurtardığını söyleyeceksin" başka şansım olmadığı için mecburen kabul ettim davidin nasıl biri olduğunu bilmiyordum fakat sinir
bozucu bir tipse anlaşmaya uymayıp onun kellesini uçururdum bunu casususa söylediğim de gülüp benim gibi olduğunu söyledi ve her zaman ki gibi hiç birşey söylemeden çıkıp gitti sabahı heycanlı bir şekilde bekleyip durdum temiz havaya ihtiyacım vardı sabahleyin casus yanında arkadaşı david ile geldiğin de
tüylerim ürperdi davidin yüzünde kocaman bir yara izi vardı ve casus kadar olmasa da seksi bir vücudu vardı durumumun ne olduğunu bilsem de odada kapalı kaldığım günler casusu izleyecek bolca vaktim olmuştu ve önümde bolca üzerini çıkarıp farklı kıyafetler giydiği için çıplak vücudunu bolca görmüştü
onu izlediği mi fark ettiği zaman altını da çıkarmamı isteyip istemediği mi soruyor du bu tür soruları duyduğum da utançtan yerin dibine giriyordum bundan sevk aldığını bilmeme rağmen utancımı belli ediyordum david tanışmak için elini uzattığın da endişeli bir şekilde elini sıktım sim siyah gözleri ve siyah
saçları ile fena görün müyor du benim de onun gibi siyah saçlarımın olduğunu hatırlayınca gülümsedim insanlar da kendimden bir parça bulduğum da sevinirdim casus kolumdan tuttuğun da irkildim "anlaştığımız gibi prenses her akşam odana geliceğim" david ile birlikte midorun odasına girdiğimiz de
yalandan ağlayıp koşarak ona sarıldım bu numaralara her zaman inanırdı midor yapmacık bir endişeyle bana nerde olduğumu başıma neler geldiğini sordu çok birşey olmadı sadece seni tahtan indirmek için bir katille anlaşma yaptım bunları ona söylersem bana neler yapacağını kısa bir süre düşündüm fakat midoru
daha fazla bekletmemek için düşman krallığın beni kaçırdığını ve beni davidin kurtardığını söyledim midor birkaç şey söyleyip davidi yanına çağırdığında şunları söyledi "bundan sonra muhafız varis sana emanet" david mutlu olmuş gibi rol yapıp birazdaha konuştuktan sonra aklıma leonardonun beni görünce
ne tepki verceği geldi aptal muhtemelen saraydan kaçtığımı falan sanıyordur ilk işimin onun odasına gitmek olduğunu düşündüm surat ifadesini çok merak ediyordum midorun odasından çıktıktan sonra leonardonun odasına doğru yola çıktık davide beni kapının önün de beklemesini söylediğim de ilk önce
itiraz etsede sonra kabul etti kapıyı tıklatmadan içeri girdiğim de aklıma geçmiş zaman geldi benimle nasıl uğraştığını hatırladım fakat şimdi sıra bendeydi bir mektup yazdığını gördüm fakat yazıları okuyamadan mektubu çekmecesine koydu ona doğru bakıp şunları söyledim "beni özledin mi abiciğim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbe saplanan ok
FantasiaHayatımın en büyük dönüm noktasın daydım kanatlarımı açıp özgürce uçuşabilmek mi yoksa cam bir fanusta insanların beni hayranlıkla izlemesimi