İyi okumalar 🦋
___________
~2 hafta sonra~Minho arabada giderken düşüncelerinin içinde boğuluyordu resmen. O kadar çok karışıktı ki kafası ve o kadar çok endişesi vardı ki günlerdir doğru düzgün yemek bile yemiyordu.
Bir taraftan geride bıraktığı Omega'sını düşünüyordu. Hyunjin ile konuştuktan sonra onu kendi evine geri götürmüştü. Patlamada zarar gören tüm evler tamir edilmişti ve Jisung'un ailesi de Busan'dan döndüğü için, omega'nın da kendi normal hayatına geri dönmesi gerekiyordu.
Ama Alfa bebeğini öylece evine götürmüş son kez sarılıp koklayamamıştı bile. Bu da kafasını, onu Japonya'ya götüren arabanın kapılarına çarpması için iyi bir nedendi.
Jisung dumadan Minho'ya mesajlar atıyordu ama Minho görmezden geliyordu. Bunu yapmak zorundaydı. Geri dönüp dönemeyeceğinden emin değildi. Söz verdiği omegasının yüzüne bakamazdı..
Hyunjin o gün olanları Minho'ya anlatmıştı. Minho, Japonya Kralı Lee Seojun'un hizmetçiden olan çocuğuydu, tek çocuğuydu. Ama kral çocuğu istemiyordu. Böylece yakın olduğu Kore kralıyla bir anlaşma yapmıştı.
Minho, Hyunjin tarafından büyütülecekti ve tam eğitimini tamamladığında Delta kendi tahtını, varisi olarak Minho'ya bırakacaktı. Böylece delta kenara çekilip yönetim işleri olmadan sonsuz hayatını yaşayacaktı.
3 yaşındaki Lee Minho, eğer Japon kralı bu yıllar içinde varis sahibi olamazsa Japonya'ya geri gelecek ve kendi ülkesini yönetecekti. Lee Seojun Minho'yu Hyunjin'e verdiğinde Felix'in ölüm haberi çıkmıştı. Bu yüzden Hyunjin alfayı büyütmek istemişti.
Lee Seojun ise ileride evlenip çocuk sahibi olacağına inanıyordu ama ölmemiş olan Gamma'yı büyütmek onu saklamak o kadar karmaşık olmuştu ki evlenememişti. Ama elindeki Gamma'yı kullanmayı düşünmüştü.
Artık Felix, Hyunjin'e ait olduğuna göre, Delta Minho'yu Japonyaya teslim etmeliydi. Ve şu an alfa arabada -yükseklik korkusu olduğu için uçağa binmeden- Japonyaya gidiyordu ve sınıra varmak üzereydi.
Hyunjin, Minho'ya söz vermişti. Bir planı olduğunu söylemişti ve alfa'nın bugün olacak varis törenine katılmasını istemişti. Alfa da krala güvenmişti gerçi ama planın ne olduğu hakkında ufak bir fikri bile yoktu.
Sınır çizgisine 100 metre kala araba durmuştu. Ve artık Minho dönüşü olmayan bir yola doğru adımlamak üzereydi. Arabasından inmiş ve son kez arkasında bekleyen Kore askerlerine bakmış, onu bekleyen Japon askerlere taraf yürümeye başlamıştı.
Her attığı adımda omegasını düşünmüştü, ilk karşılaşmaları, ilk sarılmaları, ilk öpücüğü, omegasının deli hareketleri, heycandan yaptığı konuşmalar, asla uslanmayan kişiliği. Attığı her adımda bu anılarını geride bırakmaya çalışıyordu çünkü ne olacağını bilemezdi.
Belki de Hyunjin sadece kandırıyordu. Onu orada bırakacaktı. Ne de olsa kendi ruh eşine kavuşmuştu. Artık bir varise, arkadaşa, küçük kardeşe ihtiyacı yoktu.
Japon askerilerinin yanına vardığında arkasını dönmüş ve son kez Kore topraklarına bakmıştı. Düz, ağaç olmayan kuraklık bir yoldu ve uzaktan Kore tarafından gelen tozlar içinde bir araba gözüktü. Araba o kadar hızlı geliyordu ki tüm tozu havaya kaldırmıştı.
Tam Kore askerlerinin yanına vardığında ani fren yapmış ve tozu iki katına çıkarmıştı. Gelen rüzgar sayesinde uçup giden tozlar görüş açısını açtığında Minho kendine koşan küçük bedeni görmüştü.
M: "Gelme!"
Alfa ne kadar bağırsa da Jisung adımlarını daha da hızlandırmıştı ve artık Japon sınırına varmak üzereydi. Japonya askerleri senkronize bir şekilde onlara taraf koşan omega'ya doğru sikahlarını kaldırdığında, Kore de aynısını onalara taraf koşan Alfaya yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel (Omegaverse)
General FictionDelta Kral Hwang Hyunjin, babasından ona miras kalan ölümsüz hayatını, ruh eşini bularak normal hale getirmek istiyordu... SemeHyun UkeLix HyunLix MinSung ChanMin #1 hyunlix {25.05.2023} #1 straykids {12.07.23} #1 leefelix {22.07.23} #1 kimseungmin...