Telefon cevapsıza düşünce Lisa daha da kafayı yiyecek gibi olmuşu bu ikinci aramasıydı ve sevgilisi asla telefonunu açmamazlık yapmazdı.
Sevgilisi asla o telaşlansın üzülsün istemezdi, liseden beri beraberlerdi ve Chaeyoung hiç böyle bir şey yapmazdı.
Sinirle telefonunu koltuğa fırlattı ve sevgilisi için hazırladığı masanın üstünü kollarıyla yere sıyırdı, yere düşüp paramparça olan tabaklar ve bardaklarla Lisa'da kendini yere atmıştı.
Dizlerinin üstüne yeri boylayıp kendini dizlerine daha çok kapatmıştı hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, ne yapacağını bilmiyordu Lisa panik anlarında hiç bir zaman ne yapacağını bilemezdi.
İşten çıkalı saatler olmuştu, bu asla Chaeyoung'ın yapacağı bir şey değildi. Lisa bilirdi ki sevgilisi onu çağırdı an en kısa zamanda evde olurdu. Kafasında sürekli bunu tekrarlayıp duruyordu Lisa, ona bir şey olmamış olsayı çoktan evde olurdu. Çoktan yemeklerini yemiş ve yatağa geçmiş olurlardı, sevgilisi onu dünyadaki en kırılgan bir şeymiş gibi öper ve sarardı.
Düşüncelerinden kurtulur kurtulmaz dizlerinin üstünde sürünerek koltuğa fırlattığı telefonuna gitti, eline aldığı gibi rehberden birini tuşladı.
"Yalvarırım aç, yalvarırım lüt-"
"Alo?"
Lisa karşıdaki sesi alır almaz ayaklandı ve tek nefeste konuşmaya başladı.
"Jeon yardımına ihtiyacım var, kız arkadaşım Chaeyoung kayboldu saatlerdir ona ulaşamıyorum telefonunu açmıyor ne yapacağımı bilmi-..."
Lisa'nın sesini kesen karşıdakinin kahkahası olmuştu.
"Tanrım, Manobal beni çok korkuttun! Biz Taehyung'la hiç kavga etmiyoruz ve hiç ortadan kaybolmuyor mu sanıyorsun? Bunlar arada olur kafasını boşaltınca gelir eve."
Lisa dinlerken iş arkadaşına rezil olacağını düşünüp ağlamasını zorla durdurmuştu ama zaman geçtikçe zorlanıyordu aniden boğazından bir hıçkırık kaçtı. Saçlarının diplerini çekiştiriyordu elinde kalan saçlar canını sevgilisine bir şey olduğu düşüncesi kadar yakamazdı.
"Jeon biz kavga etmedik, işten benim için erken çıktı saatler önce, bana yardım etmelisin ne yapacağımı bilmiyorum."
Karşıdakinin sesi eğlenceli bir halden ciddi bir hale dönüşmüştü, Lisa onun hareketlendiğini hissedebiliyordu.
"Merkezde buluşalım."
"Tamam."
Telefonu kapatıp ayaklandığında fark edebilmişti kenarda kedilerinin ağladığını.
"Lucaa! Neden ağlıyorsun gel buraya."
Neden ağladığını sorarken onun gözünden düşen yaşlar kediyi ıslatıyordu, Lisa kedilerini sakinleştirmeye çalışsada ilk önce kendisinin sakinleşmeye ihtiyacı vardı, onun Chaeyoung'a ihtiyacı vardı kalbindeki büyük acı hissi ona kötü bir şeylerin olduğunu söylüyor gibiydi.
"Anneni eve getireceğim Luca, merak etme bebeğim."
Hırsla kalktı gözlerini sildi ve kemerini beline taktı, sevgilisi silahının dışarıda durmasından hoşlanmazdı Lisa onu yatak odalarındaki şifoniyere saklardı her zaman. Koşarak onu aldı ve kemerindeki kılıfa yerleştirdi rozetinide alıp taktığında hızlıca evden çıktı.
Merkez evinden yarım saat uzaklıktaydı ama Lisa yarım saat daha dayanamazdı, ayağının altından lambayı çıkardı arabanın tepesine taktı ve sireni yakıp gaza yüklendi.
Hızlı ve berbat sürüyordu, ellerinin titremesine engel olamadığı gibi gözleride dolu olduğu için bulanık görüyordu. Arabalar sireni yüzünden ona yol açmasalar kaza yapacağından emindi.
Merkezi gördüğü gibi biraz sakinleşmişti. Arabasını önüne çekti ve merkezin önünde elinde bir kağıdı sallayarak ona inmemesini söyleyen Jungkook'u gördü, kapısını geri çekti ve onun arabaya gelmesini beklemeye başladı.
Jungkook' arabaya atladı ve elindeki kağıdı ona verdi, rahat olan sesi gerginleşmişti ve suratına bakıldığı zaman kötü bir şey olduğunu hissettirecek bir ifadesi vardı.
"Sür."
Lisa kendine verdiği adrese baktığımda şok olmuştu, hatta donup kalmıştı.
"Jeon burası-..."
"Evet Manobal, sür."
Jungkook sireni yaktı ve hızla Chaeyoung'a doğru ilerlemeye başladılar.
-
merhaba nasılsınız iyisinizdir umarım tavsiye eleştiri yorumlarınızı bekliyorum herhangi bir yazım yanlışım varsa kusura bakmayın

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dissolve (chaelisa)
FanfictionChaeyoung güzeller güzeli sevgilisini hiç üzmek istemezdi.