Augustine

0.2

Gözlerimi güne açtığım an yüzümde gülümsemeyle hızlı bir şekilde kalkmış ve yatakta oturur hale gelmiştim. Uyandığımı anlayan Kuma ilk önce bana bakmış daha sonrasında yattığı yerden kalkıp kendini silkelemiş daha sonrasında yavaş adımlarıyla yatağımın başına gelerek bana bakmaya başlamıştı. "Günaydın Kumaa" ellerimi yatağa vurarak buraya çıkmasını işaret etmiştim.Kuma bu evin benden sonra tek üyesiydi, çok küçükken sahiplenmiştim ve şimdi yıllarımızı devirmiştik. Yatağıma çıktığında önce ayaklarıyla yatağımı kendince düzeltmiş ve o düzelttiği yere oturup onu sevmemi beklemişti. Onu bir güzel sevip öptükten sonra yataktan çıkmış ve telefonumu alarak saate bakmıştım. Hava yeni aydınlanıyordu ve saat daha çok erkendi.
Son dönem sınavlarına çalışmak için sabahları hep erken saatte kalktığım için bünyem buna alışmıştı, memnun kalıyordum bu halimden çünkü zamanım bol oldukça kendime ayırabileceğim vakit daha da çoğalıyordu özellikle okulu bitmiş bir genç olarak ayrıca bugün için bol vaktimin olması beni daha çok memnun ederdi çünkü buna ihtiyacım olacaktı. Kilit ekranımı açıp mesajlara baktığımda kimseden mesaj gelmediğini gördüm.

Kızlarla bugün Fransa'ya gidiyorduk o yüzden havalimanında üç saat önce buluşma kararı almıştık ve daha kararlaştırmadığımız gün boyunca orada olacağımızdan dolayı Kuma'yı ailem almaya gelecekti hem vedalaşmışta olacaktık. Kızlarla olan mesajlaşma grubuna bol n'li günaydın yazdıktan sonra gruptan çıkıp aile grubuna girmiştim. Ben, annem ve babamdan oluşuyordu. Bazen tek evlat olduğum için üzülüyordum fakat hayatımda kızlar olduğu için bir eksikliğini gün geçtikçe artık hiç fark etmemeye başlamıştım. Aile grubuna bana ne zaman uğrayacaklarını sorduğum mesajı da yolladıktan sonra hemen Spotify hesabımı açmış ve Taylor Swift şarkılarından oluşan çalma listemi  açıp günlük yapmam gereken şeyleri yapmaya başlamıştım.

Odamda minik bir esneme hareketi yaptıktan sonra camları açıp yatağımda beni izleyen Kumayı kucağıma alarak odadan çıkmıştım, kapıyı kapatmayı da unutmamıştım çünkü kuma camlar açıkken cam kenarından dışarıya bakmayı seviyordu ve dikkatini dağıtacak bir şey görürde atlar diye korkuyordum.  Oturma odasına girerek önce Kuma'nın yemek ve su kabını alarak mutfağa geçmiş ve bir güzel kapları temizlemiştim. Çekmeceden çıkardığım mama poşetinin sesini duyan Kuma hemen yanıma gelmiş ve ayağımın altında dört dönmeye başlamıştı. Bu haline gülümseyerek diğer maması olan ödül mamasını alıp gerçekleştirmesi gereken komutları söylemiş ve yapmasını beklemiştim, harika bir şekilde gerçekleştirdikten sonra ödül mamasını açarak yiyebilmesi için yavaş yavaş sıkmaya başlamıştım. Yeterli olduğunu düşündüğüm an yerken kalkmış ödül mamasının ağzını lastikleyip masanın üzerine koymuştum. Kapları alarak eski yerine koyduktan sonra lavaboya giderek bol soğuk suyla yüzümü yıkamış, ağız bakımını yapmış ve en son dişlerimi fırçalayarak lavabodan çıkmıştım. Bir yandan telefonda çalan Taylor Swift şarkısına eşlik ederek odama girmiş ve kapıyı kapatmıştım. Dolabımdan aldığım yeni yıkanmış nevresim takımını çıkarmış ve yatağımı mis kokulu nevresimlerimle değiştirmiştim. Banyoda ihtiyacım olacak her şeyi çıkardıktan sonra dün gece bavulumu hazırlarken bugün için giyeceğim kıyafetlerin yanına koymuştum. Daha fazla zamanım olduğu için çalışma masamın dönen sandalyesine oturarak telefonumda sosyal medya gezintisi yaparak çok küçük bir zaman öldürmesi yapmıştım. Yeni yeni sosyal medya fenomeni olmaya başlamıştım o yüzden günlük neler olduğunu kontrol edip kendimi ona göre yönlendirmem hem benim daha çok tanınmam konusunda yardımcı oluyordu hem de aynı şekilde takipçilerim gündeme uyduğum için memnun oluyordu.

Yeterli zaman öldürmesini yapmış ve Tam ayağa kalkmıştım ki babamın çağrısı telefonuma düşmüştü, tebessüm ederek döner sandalyeye geri oturmuş ve çağrıyı kabul etmiştim. " Günaydın güzel kızım, napıyorsun?" Bana her zaman böyle seslendiğinde özlem duygum hemencecik yüzüme yansıyordu. Aileme karşı fazla duygusaldım "İyiyim babacım, sizler nasılsınız? Ne zaman geliyorsunuz?" Özlediğimi ses tonuma yansıtmadan konuşurken tırnaklarıma bakıyordum. Bu yaptığım şey aklımı hemen meşgul ediyor ve gözlerimin dolmasını engelliyordu. "Yeni uyandık, kahvaltıyı yapıp yola çıkarız diye düşünüyorum. Onu haber etmek için aramıştım seni de." Biraz daha sohbet ettikten sonra telefonu kapatmış ve banyoya girmek için gerekli eşyaları tekrardan elime alıp banyoya geçmiştim.