0.6

100 18 13
                                    

"Tanrım, İno elindeki şeker değil tuz."

"Sakura, tencereler nerede?" Hinata

"Bu şeyle ne yapıyoruz?" Hanabi

"Domatesin tadı çok güzelmiş." İno

"Domatesi boşver, çilekleri denedin mi?" Tekrar Hanabi

"Sakura, kaşıklar nerede?" Tenten

"Götüme soktum Tenten." diye çıkıştım en sonunda. Tenten, İno, Hanabi -Hinata'nın kardeşi- ve Hinata'nın eve gelmesinin üzerinden yarım saat bile geçmemişti ve her yeri karıştırmışlardı. Hinata yardım etse de diğer üçü mutfağı berbat etmişlerdi.

"Sizi yardım etmeniz için çağırdım ama bir boka yaradığınız yok." diye söylendim. "Ne alaka?" dedi İno. Bunu söylerken masaya oturmuş Hanabi'yle beraber çilek yiyor oluşu komikti. Hinata tencereye su doldururken Tenten bir köşeye çökmüş puding yiyordu. Sinirle ofladım. Bunlardan yardım beklemem de benim kabahatimdi. Tenten, ona baktığımı fark edince omuz silkti.

"Şu ortama bir bak." dedi sonra da. "İno hariç hepimiz güzel kızlarız. Sence yemek yapmayı bilsek evde kalır mıydık?"

"Döverim seni." dedi İno. Hâlâ çocuk gibi kavga etmelerine yüzümü buruşturdum. İno devam etti. "Bak, Hinata yemek yapıyor ama o da evde kaldı."

Hanabi ağzına bir çilek attı ve konuştu. "Ablam doğuştan yıkık." Çileğini yuttu ve devam etti. "Hâlâ Naruto'yu seviyor."

Ortam birden sessizleşti ve Hinata bakışlarını hızlıca Hanabi'ye çevirdi. "Bunu söylememeliydim sanırım." diye mırıldandı Hanabi.

Hinata elini sertçe alnına vurdu. Demek Hinata'nın da Naruto'yu sevdiği tahminim doğruydu.

"Bize nasıl söylemezsin?" dedi Tenten kaşığını Hinata'ya doğru sallarken.

"Size güvenmediğimden değil. Sadece," durakladı. "Naruto'yu hepiniz tanıyorsunuz, yakınsınız. Vereceğiniz tepkiden korktum."

İno hemen lafa karıştı. "Korkmakta haklısın. Naruto sevilir mi?"

"Neyi varmış Naruto'nun?" Biraz da en yakın arkadaşımı korumalıydım.

"Bir şeyi yok işte. Olay o."

Sonra kendi aralarında bu konuyu tartışmaya başladılar. İki elimi birbirine vurdum ve sesimin duyulması için bağırarak konuştum.

"Sesinizi kesin ve yemek yapmaya devam edin."

~~~
Kızlar sofrayı hazırlamama yardım edip gitmişlerdi. Yemekler konusunda pek yararları olmasa da en azından sıkılmamıştım. Naruto konusunda Hinata'yı da lafa tuttuklarından tüm yemekleri ben hazırlamıştım. Tenten yardım etmek için kalkmış, saniyesinde elini kesince de masaya geri oturmuştu.

Tekrardan aynadaki görüntümde gezdirdim bakışlarımı. İno süslenmem gerektiğini söylediği için bir de onunla uğraşmıştık. Siyah, kare yakalı ve dizimin biraz üstünde biten bir elbise giymiştim. İno yüzüme hafif bir makyaj yapmıştı ve belime gelen  saçlarımı düzleştirmişti. Ben çok abartılı bulsam da İno bunların gerekli olduğunu söylemişti.

Zilin çalmasıyla bakışlarımı aynadan ayırdım ve girişe ilerleyip kapıyı açtım. Sasuke gelmişti. Siyah saçları dağılmıştı ve kapı pervazına yaslı bir şekilde duruyordu. Kapıyı açmamla beni baştan aşağı süzdü. Önce yüzümde dolaştı bakışları sonra da vücudumda. Sertçe yutkundu ve tekrar yüzüme baktı.

"Çok güzel olmuşsun."

"Teşekkürler." diye mırıldandım ve elimle içeriyi işaret ettim. "Gelmiyorsun sanırım?"

İlk olarak boş boş baktı bana sonra "Geliyorum." diye mırıldanıp içeri girdi. Bakışları tekrar beni buldu. Elini kaldırıp dudağımın kenarına yerleştirdi birden. Vücudumun kasıldığını hissetmiştim. Eliyle orayı ovuşturdu ve elini geri çekti.

"Taşmış." Kafamı salladım. Afallamış halime sırıtmasıyla kendime geldim ve hızlı adımlarla salona ilerledim. Elim dudağımın kenarına giderken dudaklarım kıvrılmıştı. Sonra ise donakaldım. Ne yapıyordum? Ondan etkilenmemeliydim.

O senin iş arkadaşın Sakura.

Görev bitince boşanacaksınız ve bu görevi profesyonelce tamamlamalısın.

İçimden bu cümleleri defalarca tekrarladım. O kadar uzun süre tekrarlamıştım ki Sasuke üstünü değiştirip salona gelmişti. Siyah gömleğimin kollarını katlıyordu. Siyah gömlekle fazla iyi görünüyordu. Genelde dağınık olan saçları şu an daha düzgündü. Yakışıklıydı.

Hayır Sakura, bu bir görev.

Zilin çalmasıyla aynı anda birbirimize baktık. "Geldiler." dedi Sasuke. Kafamı salladım. Sasuke girişe ilerledi, peşinden gittim. Sabahtan beri hissetmediğim  heyecan şimdi bastırmıştı. Biz gerçekten evli değildik ve Sasuke'yle ilgili bildiğim şeyler sınırlıydı. Bir şey sorsalar ne yapacaktık?

Benim daha fazla kafa yormama gerek kalmadan Sasuke kapıyı açmıştı.

~~~

~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mission |  SasuSakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin