twisted arrangement | jikook

Bölüm 1: Test

***

Düzenleme ofisinin içi sessizdi.

Yirmi iki yaşındaki Park Jimin soğuk havanın tenine yapıştığını hissedebiliyordu. Ayaz, bekleme alanında oturan diğer dört omega arasında gidip gelen daha da soğuk bakışlarla yaratıldı. Hepsi aynı nedenle oradalar, alfa Jeon Jungkook'un kalbini kazanmak için ve başarısızlığa müsamaha gösterilmezdi.

Bir yıl önce Jungkook evleneceğini duyurdu ve bu sadece Kore'yi değil tüm dünyayı ateşe verdi. Jeon ailesi dünyanın en zenginiydi ve Jungkook'un kendisi de olağanüstü derecede muhteşemdi. Soluduğu havaya tapan milyonlarca hayranı vardı. Bir yıl sonra evleneceğini açıkladığında ruhlarının çöktüğünü hissedenler aynı hayranlardı.

Ancak, herhangi bir nişanı olmadığını ve bir eş bulmak için bir düzenleme ajansı kullanacağını açıkladığında moralleri yeniden alevlendi. Doğru şirketi bulursan bir eş bulman genellikle bir yıldan uzun sürmezdi ama Jungkook'un ailesi onu süründürüyordu. İnsanlar, onun bir nişanı kabul edip süreci kısaltmamasına çok kızan ailesinin bunu geciktirdiğinden şüpheleniyordu.

Jimin'in başlangıçta Jungkook'un eşi olmak için başvurma planı yoktu fakat ailesi sormadan onun için bir başvuru gönderdi. Ama bu dünyada işler böyle yürüyordu. Omegaların çok fazla seçeneği yoktu ve tek başarı seçenekleri başarılı bir Alfa ile evlenmektir. Jimin'in Jeon Jungkook gibi bir alfayla evlenmesi ailesinin hayali olurdu.

Jimin, Jungkook'un birçok omeganın değer vereceği birçok özelliğe sahip olduğu konusunda hemfikirdi. Zengin, yakışıklı ve açık sözlüydü. Ama Jimin ne zaman evlenmek için kampanya yürüttüğü Alfa'nın resmine baksa hiçbir şey hissetmiyordu. Buraya gelmeye zorlanmasından ve bundan hoşlanmadığını kimsenin umursamamasından hoşlanmamıştı.

Jungkook ne kadar harika olursa olsun, Jimin'in kalbinde başka bir adam vardı. Ama acımasız kader onları parçalamış ve çok farklı yollara sokmuştu. Ve kader derken Jimin, bir kişinin değerini ne kadar para kazandıklarına göre gören, burnunu sokan ebeveynlerinden bahsediyordu.

Ailesi, onu daha çekici kılmak için saçına jöle sürmesi, lüks giysiler seçmesi ve en güzel kokulu parfümü seçmesi için bir stilist tutmak için makul bir meblağ harcamıştı. Seçilenler hakkında tek bir söz sahibi olmadı.

Aniden Eşleştirme Alanının kapısı açıldı ve yüzünde kendinden emin bir gülümsemeyle kızıl saçlı bir Omega dışarı çıktı. Kapının karşısındaki sandalyede oturan Jimin odanın içine baktı. Gözleri sert, siyah bir bakışla kilitlendi ve kapının kapanmasıyla bakışı kesilmeden önce kalbi bir an için durdu.

İnsanlar gerçekten de Jungkook'un ne kadar korkutucu olduğundan yeterince bahsetmemişti. Uzun boylu ve kaslıydı ve en erkeksi kokuya sahipti. Soğuk, ilgisiz bir bakışı vardı ve hiç gülümsememiş ya da gülmemiş gibi görünüyordu. Ama belki de bu çekiciydi. Belki de zorluk buydu. Soğuk kalpli adamın kalbini kazan ve o dondurucu soğuk zırhı kıran tek özel kişi ol.

Odaya girdiğinde tüm Omegalar ayağa kalktı. Her birine yukarıdan aşağıya baktı ve tek kelime etmedi. Jimin'e baktığında, Jimin yardım edemedi ama bakışlarını kaçırdı. Bunu hayal edebilirdi ama Jungkook'un bakışlarının diğerlerinden yarım saniye daha uzun süre onun üzerinde kaldığına yemin edebilirdi.

Sonra Jungkook hiçbirini selamlamadan Eşleştirme Alanına girdi, kapıyı o kadar sert çarptı ki yer sarsıldı. Jimin en başta evlenmek isteyen kendisiyken neden böyle davrandığını merak etti. Eğer gitmelerini isteseydi, memnuniyetle kapıdan ilk çıkan Jimin olurdu.