Bölüm 7 : Sahil

162 23 7
                                    



***

"Acele et," diye bağırdı Jungkook Jimin'e, hem güvenlik hem de işe alınan yardım görevlileri tarafından çevrelenmiş bir halde otele doğru yürürken.

"Her zaman yavaşlayabilirsin," diye savundu Jimin, alfanın daha uzun bacaklarına ve daha hızlı adımlarına ayak uydurmaya çalışarak. "Ve kıçından sopayı çıkar. Bunun eğlenceli bir yolculuk olması gerekiyordu."


Jungkook neredeyse yorgun bir şekilde gözlerini devirdi. "Burada ve şimdi yapacağımız hiçbir yolculuğun eğlenceli olmayacağını anlasan daha iyi olur."

"Ama düğünlerin eğlenceli olması gerekiyor." dedi Jimin sinsi bir gülümsemeyle. "Son düğünümüzde eğlenmedin mi?"

Jungkook olduğu yerde kaldı ve ekibi de onunla birlikte durdu. Ani duraklamaya hazırlıklı olmayan Jimin sırtına vurdu. Omega içinden küfretti ve başının üzerinde duran ve çarpık olan güneş gözlüklerini yeniden ayarladı.

"Aslında eğlendim." dedi Jungkook alçak bir ses tonuyla. "Bir gösteri yaptık, değil mi?" Jimin'in elleri yumruk haline geldi. "O zaman tekrarlanan bir performans yapmak istemiyorsan bugün sabrımı deneme."


Jimin gözlerini devirdi ama Jungkook otele giriş yaparken ağzını kapalı tuttu. Jimin'in şimdiye kadar ayak bastığı en güzel oteldi. Ve bu, kendi ebeveynlerinin durumunun ne kadar iyi olduğu dikkate alındığında bir şeyler gösteriyordu.

O ve Jungkook, Jungkook'un akranlarından birinin düğününe katılmak için Makao'ya gitmişlerdi. Jungkook ona bu kadar güzel bir yere davet edildiklerini söylediğinde Jimin'in içini kaplayan heyecana rağmen alışkanlıktan dolayı reddetti.

Jungkook içini çekti ve omeganın oraya birinci sınıfta oturarak mı yoksa bagaj bölümünde uçmayı mı tercih ettiğini sordu.

Jungkook... Jimin'in deri flütünü çaldığından beri... her şey tuhaftı. Jungkook ilk defa gerçekten Jimin'e istediği alanı vermişti.

*(sanırım ilk bölümlerden birine atıfta bulunuyor, çevirmeyeli baya olduğu için hatırlamıyorum. :') )

Ertesi sabah alfa, paylaştıkları ana yatak odasında yerde uyumak yerine aslında misafir odasında uyudu. Jimin'le bir kez bile konuşmaya çalışmadı ve ona zar zor baktı.

Yerdeki mücevher kutusunu gördüğünde Jimin, eğer takmazsa Jimin'in boynunu kırmakla tehdit edeceğini sandı ama sadece iç çekti, onu aldı ve çöpe attı.


Jimin bunu bir zafer olarak kabul edip etmeme konusunda emin değildi.


Jimin mesafeyi seviyordu ama Jungkook'un bir şeyler planladığını hissetmekten kendini alamıyordu. Ve açıkçası... sıkılmıştı. Çatı katında oturup cipslerden şişmanlamak ve romantik komedi filmleri izlemek eskidi.

Jungkook'un ona ne yapması gerektiğini söylemesini istedi, böylece ona vurabilir ve sonra ikisi kavga edebilirdi. Tuhaftı, geçen hafta boyunca Jungkook'u görmezden gelmişti ve şimdi Jungkook' da buna karşılık verdiği için gerçekten manyakla tartışmak istiyordu.

Jungkook ona Makao'ya gitmek üzere eşyalarını toplamasını söylediğinde aslında şaşırmış ve biraz da sersemlemişti. Zaten gideceğini biliyordu ama Jungkook'un hayatını biraz daha zorlaştırma şansının tadını çıkardı.

Sonuçlarına rağmen Jungkook'u kızdırmak heyecan vericiydi.


"Gördüğün şeyi beğendin mi?" Jungkook aniden sordu ve Jimin gözlerini kırpıştırdı. Omega onun alfaya baktığını, düşüncelerine daldığını fark etmemişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

twisted arrangement | jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin