twisted arrangement | jikook

Bölüm 6 : Dokunuş

Geç oldu çok soriii...iyi okumalarr

———

"Sana bir daha söylemeyeceğim." diye homurdandı Jungkook sıktığı dişlerinin ardından. "Konuş."

Jimin'in bilekleri tutulup başının üstüne sabitlendi. Jungkook'un talepkar bakışına dilini damağına bastırıp bırakarak bir şaklatma sesi ile doğrudan karşılık verdi.

Alfa onu bir duvara sıkıştırıp omegayı kendisiyle konuşmaya zorlamayı denedi ama Jimin bunu reddetti. Tam bir haftadır bu böyleydi. Jungkook, Jimin'in gözünü korkutmaya çalışırdı ya da Jimin'in sonunda vazgeçeceği umuduyla ona hakaret ederdi.

Jimin, Jungkook'la yaşamak zorunda kalmasına rağmen aralarında mümkün olduğunca fazla mesafe yaratmak için elinden geleni yaptı. İlk gece kanepede uyudu ama Jungkook gelip omegayı omzuna attı ve onu yatak odasına geri götürdü.

İkinci gece kapı kilitlendi, böylece Jimin oturma odasına gidemedi, bu yüzden yatak odasının zemininde uyudu. Ertesi sabah uyandığında tekrar yatağındaydı ve Jungkook artık yerde uyuyordu. Haftanın geri kalanında da bu böyle devam etti.

Jungkook her uyandığında omeganın sabrını denediğinden ve cezalandırılması gerektiğinden yakınıyordu. Ama Jimin zaten psikotik bir piçle evliydi, Jungkook ona daha fazla ne tür bir ceza verebilirdi ki?

Ailesi aramaya çalışmıştı ama o numaralarını engellemişti. Ona ulaşmak için başka yöntemler deneyip denemediklerini merak etti, belki de Jungkook aracılığıyla falan ama eğer denemişlerse bile Jimin'in bundan haberi yoktu. Yaşadığı sürece onları hayatından çıkarma sözüne sadık kalacaktı.

"Çok inatçı," diye düşündü Jungkook karanlık bir şekilde, Jimin'in çenesini tutarak. "Neden kaybettiğin bir oyunu hâlâ oynuyorsun?" Jimin dilini ısırdı ve gözlerini kaçırdı. "Tanrı aşkına bir şey söyle!"

Sessizliğinin neden Jungkook'u bu kadar çılgına çevirdiğini anlamıyordu. Alfanın sessiz, ağırbaşlı bir omegadan hoşlanacağını düşünüyordu. Jimin uyumak, uyanmak, hizmetçiler ne pişirdiyse onu yemek, belki televizyonda bir şeyler izlemek, sonra durdurup tekrarlamak dışında hiçbir şey yapmıyordu. Bir kez bile Jungkook'la tartışmaya çalışmamıştı.

Korkunç alfa çoğunlukla işe giderdi, o ve Jimin sessizce yemek yemeden önce eve hizmetçilere pisliklik yapmak için gelirdi. Jungkook, Jimin'i kavgaya kışkırtmak için elinden geleni yapardı ama Jimin asla yemi yutmazdı.

Evliliklerini başka bir gece tamamlamaya çalışacağı konusunda kendi kendine homurdanmasına rağmen, Jungkook bir kez bile bunu yapmaya kalkışmamıştı. Jimin aslında herhangi bir şey yapmaya kalkarsa Jungkook'un gözüne sokmak için üzerine bir kalem almıştı.

Bu gece Jungkook'un kırılma noktası gibi görünüyordu. Jimin çoğu zaman onu görmezden gelirken gözlerini deviriyor, iç çekiyor ve umursamıyormuş gibi davranıyordu, kayıtsız görünüm buharlaşmıştı ve şimdi zavallı omegayı bir duvara yapıştırıyordu.

"Bana bir şey söylemezsen küçük bileklerini kırarım." Jungkook'un kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan birini korkutmaya çalışması neredeyse üzücüydü.

Jimin gülümsemeden edemedi. Sahip olamayacağı bir şeyi bırakmak yerine kıran bir alfaya benziyordu. Omegalara her zaman küçük çocuklar gibi davrandılar ama kendileri o kadar olgunlaşmamıştı ki. Ne zaman istediklerini yapamasalar öfke nöbetleri geçiriyorlardı.

"Sıkılıp senden boşanacağımı mı umuyorsun?" Jungkook başparmağını Jimin'in dolgun alt dudağının üzerinde gezdirmeye başladığında Jimin'in vücudu gerildi. Alfa artık dudaklarına yoğun bir şekilde bakıyordu ki bu asla iyi şeyler anlamına gelmiyordu.