Ders çıkışı salak salak öğrencilerin birbirine dayamasını izliyordum. Osuroloji hocası da hala Megumi'nin peşinde çay falan götürüyordu. Sıkıla sıkıla kafamı sıraya koydum.
"Bu ne hal koçum noldu karadenizde gemilerin mi battı?"
Nobara esneye esneye öğretmenler odasına girip yanıma oturdu. Kafamı kaldırdım ve gözlerimi devrdim.
"Hem gemilerim hem de kalbim baytı o suya."
"Ne alaka amk"
Nobara sandalyeye yayılmış bir şekilde oturuyordu. Gojo zaten sabah akşam burda. Saçlarını maymun gibi salladıktan sonra o da diğer yanıma oturdu.
"Ohoo sen de baya batmışsın ha. Olum sen İtadori Yuumi sin."
"Yuuji o, bitch."
Gojo anırdıktan sonra sırtımı sıvazladı.
"Megumi çocukken çok tipsizdi ya, köpege benziyodu boyle havlasa tam köpekti."
"Ne diyon lan sen benim karım hakkında!"
"Megumi erkek amk ne karısı."
"Sen karışma pekmez kafa."
"YA O NE SALK MISIN?"
Gözlerimi devirip ayağa kalktım. Gojo'nun ensesine bi tane geçirdim ve öğretmenler odasından çıktım.
Hemen gözlerim Megumi ve Osuroloji hocasını aradı. Bi banka oturmuş konuşuyorlardı. Agresif ve cool bi şekilde kollarımı birbirine kavuşturup sinirli sinirli onları izledim.Öğrenciler gülüşe gülüşe yanımdan geçerken sinirli bür şekilde birini bom diye patladım.
"Neye bakıyon kiddo, bread var smit var yani neye looking??"
Öğrenci 26 derece emo bakışı atıp arkadaşlarıyla beraber gitti. Bende cooluğumu bir üst seviyeye çıkarmak için süper matrixin bile bizden çaldığı sinek gözlüklerimle Megumi'nin yanına gittim.
"Hey handasomane boy~"
Osuroloji hocası hemen gözünü devirip çayından içti. Megumi bana dönüp baktı.
"Sanada 'Hey'?"
Gülümseyip sinek gözlüklerimin altından Megumi'yi kestim. Üç beş havadan sudan soru sordum ki osuroloji sıkılıp zektirsin. Biraz daha bana bakarsa götümden ışık çıkacak diye korktuğum için Megumi'ye smirkledim.
"Osurolog hocamızı Gojo bey hazreti saksaksok bekliyor. Bence gitse iyi olur."
Osuroloji hocası sinirden Chigiri'ye dönüşünce çayını çöpe fırlatıp yanımdan geçti. Geçerken.
"Seninle işim bitmedi."
Ay çok korktum paçoz. Megumi dersim var diyip çayını bana verdi. Bende biraz çayından 'yanlışlıkla' içince ufak çarplı aşk krizi geçirdim. Öğretmenler odasına giderken bir öğrenci yanıma geldi.
"İtadori hoca.. bi sorum olacak."
"He, sor çocuğum."
"İki dakika gelebilir misiniz?"
"Okely."
Sinek gözlüklerimle öğrenciyi takip ettim. Bir duvarın arkasında durdu ve bana dik dik baktı.
"Siz neden biyoloji hıcasıyla bu kadar yakınsınız?"
Anlamadım, neresini anlayayım onu da anlamadım da sonra bi baktım tipine.
"He."
"Sürekli onunla uğraşıyorsunuz, kadını yalnız bırakmıyorsunuz."
Aşırı takmadım arka sınıfta uzun eşşek oynuyorlardı, bende bi daldım ona o sıra çocuk sinirli sinirli koluma dokundu.
"Sizin onunla konuşmanızı istemiyorum."
Çocuğa dikkatimi vermedim, öyle güzel zıplıyorlardı ki bende katılmak istedim. Ama tam o sıra..
"Ben biyoloji hocasına aşığım! Sizi yanında görmek istemiyorum!"
Ben şoke oldum. Sinek gözlüklerim 180 derece brother eww bakışı attı. Gözlerimin beyazı önüme aktı. Sonra ben bi anırmaya başladım, my little ponye dönüşüp at gibi kişnedim. Gamgam stle falan şaka ben bi güldüm çocuk şok bende bim.
"AHAHHAAĞĞĞĞAKSOSKSL."
Öğrencinin yüzü kızarmıştı. Birden koşarak gitti, bende kendime gelmek için birden uzun eşşek oynayan sınıfa dalıp duvarda domalan öğrencilerin üsüne atladım. Bir kaç yaralı vardı ama ders zaten benim bişi olmaz diye bir kaç el uzun eşşek oynadık.
A şey, evet istediğim kadar iyi olmadı ama olsun napabilirim uykum var. Ama bir dahaki bölüm daha güzel olucak söz. Beni dövmeyin.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir diğer bölümlerde görüşmek üzere
Sayanora~