Geride kalana üzülürken adımladığın yeniliklere heyecan duyup mutlu olursunuz ya Elçin de 2 saatlik yolculuğu bitene kadar iki uç nokta arasında gidip gelmişti. Uçaktan inerken Mardin toprakları Elçine güç vermiş içini huzurla doldurmuştu sanki... Valizlerini teslim alıp abilerine kavuştuğuna karnında kelebekler uçuşuyordu iki abisi de gözlerinin içi gülerek karşılamışlardı kardeşlerini. Aynı sevinçle konağa dönerlerken Elçin geçtiği yerlerı hayranlıkla izliyordu tamam İstanbul da çok güzeldi ama Mardinin havası başkaydı sanki eksikti Mardin'le tamamlanmıştı Elçin. Etrafı izleyerek geçirdiği kısa yolculuk bitmesiyle arabadan indiğinde abilerine ve konağa baktı konak kesinlikle hayran olunacak kadar güzeldi İstanbul'da evleri de çok güzeldi ama konağın tarihi yapısı insanı büyüküyordu. Berzan abisi kardeşinin hayran bakışlarını farkedince " tekrardan hoşgeldin güzelim evine " dediğinde hoşbuldum abi diyerek konaktan içeri girdiler kendilerini karşılayan yengesi ve yeğenleriyle de sarılıp hal hatır soran Elçin ortadaki samimi ve sıcak ortamla çoktan benimsemişti Mardini hele yengesinin ve ablaların hazırladıkları Mardin lezzetleri ile iyice sevmişti Mardini. kahkalar ve bol sohbetler eşliğinde yenen yemek sonrası çaylar içilmiş Elçin küçük yeğenleriyle oyun oynuyordu. Yengesi uyku saatleri geldiği için götürünce zar zor ayrılmışlar ve Elçin de abilerinden müsaade isteyerek Gülizar abladan kendi odasını göstermesini istemiş ve odasına çıkmıştı odası konağın 3.katında olmasıyla Mardin manzarasını gözler önüne seriyordu bu efsunlu şehiri bir süre izleyip odasına girdi Gevher abisini arayıp sağ Salim geldiğini ve biraz sonra uyuyacağını haber verip valizlerinden birini açtı. Sıcaktan bunalmıştı temiz kıyafetler akıp odasında olan banyoya girip kısa bir duş alıp çıkmıştı Elçin temiz kıyafetlerin verdiği hisle yatağına uzanıp uykuya daldı şehir değiştirmek yeterince yormuştu Elçini. >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> Gözlerini zorlukla açan Elçin yatakta doğrulup gerindiğinde her yeri ağrıyordu. Komodinin üzerinden telefonunu eline aldığında saatin 10 olmasıyla şok içinde kaldı bu kadar geç saatte uyandığı olmamıştı hiç abileri çoktan işe gittiğine emindi kimse de uyandırmamıştı ki elini yüzünü yıkayıp yatağını topladığında pijamalarını çıkarmadan çıkacağında annesinin oraya göre davran kızım deyişi aklına geldiğinde şortlu pijamalarla çıkmak uygun olmaz diye düşünüp valizlerinden uygun bir şeyler seçip giyindi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çıkmadan son olarak göz altları morarmıştı göz altlarını da hızlıca kapatıp avluya indiğinde ortalığı süpüren Gülizar ablaya günaydın diyerek yengesini sorduğunda Mutfakta kızım kahve içiyordu dediğinde mutfağa ilerledi. yengesi döşeğe oturmuş kahvesini içiyordu Elçini görünce günaydın uyuyan güzel seni yolculuk çarpmış herhal deyince evet yenge öyle huzurlu ve çok uyumuşum ki bende şaşkınım dediğinde yengesi gülümseyerek Mardin sana yarayacak güzelim ben sana bi şeyler hazırlayayım ister misin dediğinde utanarak yok yenge ben bir şeyler hazırlarım şimdi sen benimle otursan yeterli tek bir şeyler yemeyi sevmiyorum dediğinde " tabi güzelim seninle dedikodu yaparız hem " dediğinde gözlerinin içi gülen tatlı dilli yengesiyle abisinin bu kadını neden bu kadar çok sevdiğini daha iyi anlamış oldu.Hızlıca kendisine tost hazırlayıp çay koyan Elçin yengesine de bir bardak çay koymuş ve tostunu yemeye başlamıştı, yengesi arada sorular soruyor Elçin cevaplıyordu tostun yarısına geldiğinde doyduğunu hissetmesiyle yarım tostu tabağına bırakıp çayından bir yudum aldı. " Elçin ne olsun isterdim biliyor musun kuzum ?" Dediğinde " Ne istersin yenge ?" Diyerek merakla yengesine baktı Elçin Baran ağam ,yasmin Hanım ,Gevher ,Mirza hepsi Mardinde bu konakta yaşasalar bakıyorum da tüm aşiretler büyükleriyle bir aradalar bizse senin de gelmenle abin çocuklarlayız bir de Gülizar abla ve işlere yardım edeb Kızlar işte dediğinde yengesinin samimiyetini gözlerinden okumuştu. Koca Konak kalabalık olup o aile samimiyetini yaşamak istiyordu yengesi. " Yengem Babam daha fazla dayanamaz memleket hasretine gelirler onlar da elbet bir gün bu konağın avlusunda sofralar kurarız kalabalık kalabalık " dediğinde yengesi elçine sarılıp " inşallah Elçin " dediğinde gülümsedi Elçin. Öğle vaktine kadar yengesi ve kızlara işlerde yardım etmişti. yorgunlukla döşeğe çöktüklerinde bugün baya yorulmuşlardı. Yengesiyle biraz oturan elçin Yenge dışarı çıkıp az gezsek mi ? Dediğinde yengesi " olur kuzum Gülizar ablalar yemeği hazırlar sen git üstünü değiştir ben abine haber vereyim " dediğinde yengesine sarılıp odasında çıktığında sıcağa ve Mardin'e uygun olacak bir şeyler seçti
