9

116 11 7
                                    

Yoongi hyung iki gündür ulaşamadığımız hoseok'u yeniden aradığında kapı açıldı.

Hoseok şişmiş ve kızarmış gözleri ile bize baktı, yüzü solmuştu, namjoon'un kollarından çıkarak yanına gittim ve sıkıca sarıldım, burnumu saçlarına daldırdım.

"Hyung çok korktuk,neredeydin sen,neden aramalarımı açmadın"

Kollarını boynuma doladı ve pürüzlü sesi ile konuştu.

"Biraz yalnız kalmak istedim, üzgünüm"

Geri çekilerek kahve saçlarını düzelttim, ellerini tutarak sıktım.

"Git ve dinlen"

Kafasını salladığında geri çekildim, yukarı çıktığında jimin'in gözleri dolmuştu,taehyung jimin'e sarıldığında jin endişe ile bana baktı.

"Bir sorun yok değil mi?"

"Sadece kendine sinirli"

Yoongi kalkarak gittiğinde namjoon saçlarımı okşadı, ona döndüğümde dudaklarımı öptü.

"Zaman ver, şuan duyguları karışık"

"Ama"

"Daha iyi olucak"

Hoseok aşşağı indiğinde yoongi'de indi, sesi pişman çıkmıştı.

"Lütfen hoseok"

"Bir hırsız ile aynı odada kalma, sonra sözlerini çalar falan"

Mutfağa girdiklerinde namjoon'un elini sıktım, jimin bize döndü.

"Hoseok hyung çok kırıl mış"

Jimin hoseok'a çok değer veriridi, sürekli yanından ayrılmazdı ve o üzülünce kendisi hemen ağlardı, kafamı salladım.

"Onların arasında chim, düzelecek lerine eminim, üzülme"

Kafasını salladığında taehyung sarı saçları karıştırdı.

"Ağlak bebek"

Güldüğümüzde ikili mutfaktan çıktı, yoongi,hoseok'un beline sarılmıştı ve hoseok ses çıkartmadan ilerliyordu, jin gülerek geri yaslandı.

"Hoseok, yoongi'ye karşı koyamıyor resmen"

Biz de güldüğümüzde hoseok yoongi'yi iterek tekli koltuğa oturdu ve telefonu çıkartarak oynamaya başladı, yoongi kafasını eğerek geri yerine oturduğunda içimden uzunca bir 'ohhh hak ettin' çekerek namjoon'un yanağına dudaklarımı bastırdım.

Kalkarak beni de kaldırdı, yukarı çıktık, odamıza girdiğimizde kapıyı da kapattık, belime sıkıca sarılarak dudaklarını dudaklarıma bastırdığında hemen kollarımı boynuna sardım, yumuşak şekilde öpüşüyorduk.

Kafamı eğerek öpüşümüzü derinleştirirken ıslak şekilde öpmeye devam ettim, bana uyarak ıslak şekilde karşılık verir ken, kendini bana bastırdığında ellerimi saçlarına atarak çektim, ellerini kalçama getirdi ve sıktı, dudaklarına inlerken dillerimizi buluşturduk.

Ona sürtünerek inlemeye ve sesler çıkartmaya devam ettim, nefessiz kalınca ayrıldık, boynuma inerek dudaklarını bastırdı ve sesli şekilde öpmeye başladı, saçlarındaki elimi çekerek kendime bastırdım, siktir beni domaltmasını istiyordum.

Geri çekilerek dudaklarında dilini gezdirdi ve yutkundu,derin sesi ile bende yutkundum.

"Bebeğim yeniyiz, sence.."

"Hayır, sorun değil aşkım, haklısın, kendini zorunda hissetme"

Kafasını omuzuma koyduğunda burnumu saçlarına bastırdım ve derin bir nefes aldım, kokusu benim oksijenimdi.

Geri çekilerek beni kucağına aldı ve yatağa giderek oturdu, gülerek gamzesinin üstüne dudaklarımı bastırdım, keyifli sesi ile konuştu.

"Gamzemi çok seviyorsun"

"Hep bunun hayalini kurdum"

Yeniden dudaklarımızı birleştirdi,geri giderek uzandığında dudaklarımı daha sert bastırdım, dönerek beni altına aldı ve elini yanağıma koyarak okşadı.

Geri çekilerek güldü, yanağım daki küçük ize dudaklarını bastırdı ve gülümsedi.

"Seni seviyorum, ilk defa aşkı tattığımı hissediyorum,hızlı ama yüzümü okşayan rüzgar tatlı hissettiriyor"

Gözlerim dolduğunda sıkıca kapattım, geri çekildiğinde gözlerimin üstüne dudaklarını bastırdı.

"Seni seviyorum"

Ellerimi yanaklarına koyarak okşadım, gözlerim açarak siyah gözlerine baktım ve gülümsedim.

"Seni seviyorum namjoon,seni çok seviyorum"

Sıkıca boynuna sarıldığımda burnunu saçlarıma daldırdı ve belime sarılarak  uyumam için saçlarımı okşadı, duygusal olursam salya sümük ağlardım,bunun için uyumaya çalıştım,sevdiğim adamın kalp atışları ile.

/

namkook : nopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin