3

15 2 9
                                    

Jungkook'la birlikte çalışmıştık. Anlamadığı şeyleri ona anlatmıştım. Sıkılmadan derslerimi bitirmiştim. Gülerek çalışmıştık. Annelerimiz çoktan uyumuştular. Defterleri çantama koyarken Jungkook kocaman gülümsedi. "Teşekkür ederim Taehyungg" dedi sevinçle ve yanağımdan öptü.

Öylece kalakaldım. Başımı çevirip şaşkınlıkla ona baktığımda şirince gülümsedi. Gözlerimi kırpıştırarak ona bakarken önüne dönüp defterlerini topladı. Yutkundum ve önüme döndüm. Anın şokuyla ne yapacağımı bilememiştim.

"Keşke aynı sınıfta olsaydık of" ayağa kalkıp çantasını bir köşeye koyduğunda dedi. Bende topladığım gibi çantamı bir köşeye attım.

"Hadi artık uyu" dediğimde dudaklarını büzdü. Ellerini önünde birleştirip başını aşağı eğdi. Aşağıdan bana baktığında kaşlarımı çattım. "Şey.." dedi ve gözlerini başka bir tarafa çevirdi. "Muzlu süt içerim uyumazdan ön-" demesine izin vermeden odadan çıktım.

Kapıyı kapatıp mutfağa ilerledim. Yanlış hatırlamıyorsam bizde vardı. Buzdolabını açtığım gibi gözlerimi içinde gezdirdim. Muzlu sütü gördüğüm gibi elime aldım. Kendime de soğuk su aldım.

Odaya geri dönecekken annem önümde durdu. Korkunç bakışlarımla ona baktığımda elime baktı. Bir kaşı havalandı. "Dersle-" yanından geçip gittim. Odama girdiğim gibi kapıyı kapattım. Sırtımı kapıya yaslayıp gözlerimi kapattım.

Jungkook beni gördüğü gibi şaşkınlıkla baktı. "Neden zahmet ettin..?" Yanına gittiğim gibi muzlu sütü eline tutuşturdum. "Çok konuşma" dedim ve yatağa oturup suyumu içtim. Gözlerini devirdi ve muzlu sütü içmeye başladı.

Garip şekilde tatlı ve güzeldi. Suyumu yudumlarken onu incelerken öksürdü. Göğsüne vurarak öksürdü. "Ne-neden öyle bakıyorsun..?" Sordu kısık sesle. Cama bakıp yarım ağız gülümsedim.

Bardağımdakı son damlayı da yudumladıktan sonra ayağa kalktım. Yanındab geçerken ona göz kırptım ve bardağı komodine koydum. Bakışlarını benden kaçırarak muzlu sütünü içiyordu.

Dolabımdan yastık, çarşaf falan götürdüm ve kendim için yerde uyumak için yer hazırladım. Muzlu sütünü bitirdiği gibi komodine bıraktı. "Teşekkür ederim" dediğinde omzum üzerinden ona baktım. "Galiba çok seviyorsun" dediğimde gülümsedi. Yer düzeltmeye devam ettiğimde, "evet" dedi.

"Bayılırım" dedi ve yanıma geldi. Nedense yanıma oturduğunda ona kayıyordu gözlerim. Yerimi hazırladığım gibi ayağa kalktım. "Hadi uyuyalım, erken kalkmamız gerek" dediğimde mırıldandı sadece.

(yarım saat sonra)

"Taehyung.." kısık sesle adımla seslenen küçük Jungkook'a baktım. Yatağımda uzanıyordu, bende yerde. Bir-birimize dönmüştük. "Efendim" dediğimde bana baktı hemen.

"Uyumadın mı?" Dediğinde başımı iki yana salladı. "Uyuyamıyorum" dediğimde iç çekti. Aslında peluş oyuncağıma sarılmadan uyuyamıyorum. Bunu ona söyleyemiyorum.

Alay eder, güler diye düşündüm. Annem gibi bana güler, babam gibi dalga geçer düşündüm. "Sen neden uyumadın?" Dediğimde yeniden iç çekti. "Uyuyamıyorum" dedi kısık sesiyle. "Peluş oyuncağım eve kaldı" dediğinde kaşlarım havalandı.

Ayağa kalktım. Dolabıma sakladığım, sevdiğim, kimseyle paylaşmadığım peluş oyuncağımı götürdüm. Hemen oturur pozisyona geçti. "Woah. Peluş oyuncağın mı varr??" Heyecanla sorduğu soruyu takmadan yanına ilerledim. "Belki yardımcı olur uyumana" peluş oyuncağı ona uzattığımda gülümsedi.

Öndeki dişlerinin obu tavşana benzetmesi çok tatlıydı. Çok güzel gülümsüyordu, ona çok yakışıyordu. Elimden aldığı gibi uzanıp ona sarıldı. "Teşekkür ederimmm" dedi ve gözlerini hemen kapattı. Gülümsedim ve yerime ilerledim. Aklıma gelen şeyle dolabımdan yorganı alıp yerime geçtim.

Yorganı yastık gibi yapıp ona sarıldım. Kim anlar kii.

**
Az kalsın geç kalıyorduk. Jungkook'la birlikte çıkmıştık evden. Yemek yiyemedik, sadece otobüse koştuk. Okula geldiğimiz gibi ders başlamıştı o yüzden kendi sınıflarımıza gitmiştik.

Sıramda hocanın dediklerini not aldım. Sınava çok az kalmıştı. Onun için çalışmamız gerekiyordu. Zil çaldığı gibi ayağa kalktım. Sessizce sınıftan çıkıp yemekhaneye gittim. Yine ellerim ceplerimde, kapüşonumu başıma çekip, başımı aşağı eğip yürüyordum.

Aslında hiç gitmezdim. Ama Jungkook'la yemek yemediğimiz için gitmek zorunda kaldım. Gerçi ben hep aç kalırdım. Benim için alışık birşeydi. Ama Jungkook bu konuda hassas. Parası yok diye düşündüm.

İkimize sandviç ve içecek aldım. Kendime normal bir içecek, ona muzlu süt aldım. Onları elimde götürdüm. Sınıfına ilerledim. Bizden bir sınıf küçüktü. Kapısı kapalı olduğu için tıklattım.

Bir çocuk kapıyı açtığında şaşkın ağzıyla bana baktı. "A..kimi istemiştiniz?.." sorduğu soruyla sınıfta göz gezdirdim ama onu göremedim. "Jeon Jungkook" dediğimde gözleri büyüdü. Sınıftakılara döndüğünde ciddi ifademle bekledim. "Jungkook, seni istiyorlar" dediğinde onu gördüm.

Bize ilerlerken çoçuğa şaşkınlıkla baktı. "Beni mi?" Dedi kendini göstererek. Beni gördüğü gibi kocaman gülümsedi. "Taehyungg??" Tavşan gülümsemesiyle eriyebilirdim. Elimdeki sandviçle muzlu sütü ona uzattığımda elimdekilere sonra da bana baktı kocaman gözleriyle.

"Ne gerek vardı-" eline tutuşturduğum gibi sınıfından uzaklaştım. Şaşkınlıkla eline baktıktan sonra kendine geldi ve arkaman bağırdı. "Teşekkür ederimm!!" Dedi sevinçle. Gülümsedim ve sonra insanları gördüğüm gibi gülümsememi yüzümden silip kendi sınıfıma ilerledim.

Jungkook:
"Jungkook, onu tanıyor musun?" Sordu Felix. "Evet, teyzemin oğlu" dediğimde gözleri kocaman oldu. Hepsi şaşkınlıkla bana baktı. "Şaka yapıyorsundur.." dediğinde yerime geçtim. "Neden edeyim yaa" dediğimde yanıma toplaştılar. "Kimseyle konuşmayan, yakışıklı egoist herif seninle çok yakın??"

"Tabii yakın olucak salak. Teyzemin oğlu ya?" Dediğimde ağzı açık kaldı. "Yaa yeter uzatmayın! O da bizim gibi bir insan" dedim ve sandviçten bir lokma yedim. Muzlu süt sevdiğimi bildiği için ondan almıştı yaa. Taehyung'um benim.

Taehyung:
Dersler bittiği gibi Jungkook'un sınıfına koşmuştum. Evet ilk defa koşmuştum. Çantam sırtımda koşarak gelmiştim. Şimdi onu bekliyordum. Duvara yaslanıp bir ayağımı duvara kıymuş bekliyordum. Sınıftan çıkan çoçuklar bana şaşkınca bakıyordular.

Sonunda Jungkook bir çoçukla çıktığında beni görünce şaşırdı. "Taehyung?" Bana dönünce yanındakı çoçuk da baktı şaşkınlıkla. Ona yan bakış attıktan sonra Jungkook'a döndüm. "Gidelim" dedim ve onu dinlemeden yanlarından uzaklaştım.

"Ne? Ama- ağğ" çoçuklara kısaca görüşürüz diyip koşarak yanıma geldi. "Nereye?" Dediğinde sadece sessizce yürüdüm. "Eve nereye olucak" dediğimde başını salladı. "Peki, bu arada teşekkür ederim" dediğinde birşey demedim.

"Taehyungg" dedi sevinçle. "Efendim" dedim önüme bakarak. "Seni çok seviyorum" dediğinde beynim durdu. Sessizce yürürken içimdeki küçük insanlar çığlık atıyordu. "İyi ki teyzemin oğlusun. Benimle konuşur muyfun bilmiyo-" demesine izin vermeden ben konuştum. "Teyzemin oğlu olmana bakmazdım. Ama sen farklısın. Şimdi sus" dediğimde güldü.

**
Bölüm sonu. Umarım beğendiniz. Gelecek bölümde görüşürüz.

-ZeynepXx

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 04, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PAİNT•TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin