gerçek

351 18 9
                                    

Başlığa takılmayın yazacak şey bulamadım sonra degistiririm.
Yorum yazarsanız çok güzel olur:)
.

akşama doğru yaklaşırken sadi ve yaver sorgu odasından çıkmış ve serbest kalmışlardı. Şimdi ise dışarda yaver sadi taylan ve songül dışarı çıkmış yemek yiyorlardı. Yemekleri bittikten sonrada hepsi çay içmeye başlamıştı.

Şadi sessizliği bozmak adına " akşam bize gelsene eğleniriz. (Yanındaki kadına bakarak) ha tabi sizde gelin ne diyorsunuz ?"  Taylan songüle bakip onay isterken şadinin telefonu çalmasıyla odaklarını şadiye verdiler.

Şadi ceketinden çıkardığı telefona bakip kimin aradığını görünce gülümsedi ve telefonu açtı. "Alo abi nasılsın?" Tekrar tebessüm ederek sadi" iyiyim canım sen nasılsın nr yapıyorsun?" Songül adama iyice odaklanmıştı. Nedense içinde kıskanç duyguları vardi. Bu "canım " kim diye düşünürken ne düşündüğünü fark edip içinden kendine kızmıştı. Ama hala merak ediyor olduğu için şadiyi dinlemeye devam etmişti. " iyiyim bende ha sana söylemeyi unutmuştum. Ben turkiyede değilim"  biraz kısık sesle söylemişti bunu leyla. Abinin tanıyor olması onu biraz tırsatsada söylemişti bunu, sadi duyduğu şey ile ilk kaslarını çattı sonra girdi söze " nasıl yani?"
"Bir gereç çıkmıştı bende buraya geldim." Abisi sordukça leylanin sesi dahada kısılıyor  anlatmakta zorlanıyordu. Sadi hala kasları çarık bir şekilde yerinde huysuzca kipirdaninca " Yanı sen şimdi burda değilsin öyle mi yoksa yanlismi anladım?" " abi bir hafta öncesinde gelmiştim şimdi ise uçağa biniyorum. Bulgaristan dayım uçakla hemen gelirim. Sonrada en ince detayına kadar anlatırım sana. Hem sana süpriz haberle geldim. Ama nr olduğunu sorma gelince öğrenirsin."

Şadi derin nefes alırken " iyi tamam gel bekliyorum seni sürprizinize beklerim ben, ha hangi evi hazırlıyım" diyip sırıttı. Leylaya gülerek " abi normal evini hazırla ben senin o çapkın evine gitmem" diyerek çapkını vurguladı. Sadi dahada gülümseyerek " çapkın ha, çapkın. Peki öyle olsun g4lmeni bekliyecem  hadi iyi uçuşlar." Diyip kapattı ona bakan songulun bakışlarını es geçmeden taylanda dönüp " kusura bakmayın  ya önemli birisi gelecekmişte sizinle başka gün eğleniriz. " taylan kafasını salladı " tabi olur." Sadi yaver E dönüp " la sen niye bana öyle bakıyorsun " abi neden uçak filan dedin.?" " geri geliyor oglum evine " " ne yanı kaçmış mi?" " he oğlum kız benden kaçmış sonrada beni özleyince geri dönmeye kara vermiş." " zaten hep öyleydi." Gülerken taylan birden " Ee bizde kalkalım o zaman " diye ayaklanırken yaveri telefonu çaldı arayan savcıydı "tamam savcım" diye telefonu kapatınca onlara dönüp " savcı bizi çağırıyor" " şimdi mi" diye sordu songül yaver başını olumlu yönde sallayıp " evet simdi" sordu bir arabaya binip giderken sadi telefonundan rehberini açıp " gülten sultan" diye kaydettiği numarayı aramaya başladı. Geçen bie kaç saniye sonunda telefonu açan kişi " Alo sadi evlâdım " diyerek başlayınca sadi de karşılık verdi. " gülten anacim bugun bir misafirimiz var " " Yok sa.." " evet o bugün gelicek ama benim isim cıktı sen benim odayı hazırlamaya basla" kadın tamam anlamında anladığını belirtirken kapattı telefonu.
Son olarak leylaya mesaj atıp kapattı telefonu.

*

Çorbaciya geldiklerinde indiler arabadan. Yaver elindeki telefondan konumuna daha dikkkatli bakarken etrafı izliyordu. " burası mı?" Dedi taylan çorbaciyi göstererek. Yaver kafasını sallayıp " burası olması lazım " diyerek kapıyı tiklatti. Içeriden bir kaç saniye sonra belirince adam kapıyı açıp " buyrun ?" Yaver konumla gelen mesajın yanında gelen parolayı okumaya başladı " biz tırsık (umarım doğru yazmışımdır) çorbası içmeye geldik" adam kafasını yana yatırınca so gül devre aldı konuyu " çok güzelmiş bize pek acar bir çorba dediler" diye ima yapınca adam kapıyı sonuna kadar açıp dordununde içeriğe girmesini sağladı.

Yolun sonuna gelince 6 kişilik bir masa karsiladi onları. Tam köşede oturan ahmet savcı ayağa kalkarak hepsiyle selamlastiktan sonra oturmalarını söyleyince hepsi oturmuştu. Sadi yaverle birlikte savcının karşısındayken songül ve taylan ahmet savcının yanında oturmuşlardı.

Savcı konuyu uzatmadan hemen konuya daldı. " size bir görev düştü. O yüzden cagirdim. " taylan hemen " ne görevi savcım " diye atılınca savcı taylanda bakip elini pencerenin kenarında diran dosyayı eliyle kıvırıp masayabirakti. Herkes sırayla baktıktan sonra söze girdi;

" ünlü ve o kadar da tanınmamış ismi halil sarı olan ama sarıbaş rakamıyla tanınan ünlü iş adamı.
Kendisi türk olmasına rağmen bunca yıl türkiye haricî bütün ülkelerde yaşamış ünlü şirketleri dolandirip sonunda turkiyeye gelmiş.
Iki karısı var, bu kadınlar adamın yaptığı tüm suçların kayıtları  tutulduğu dosyayı nerede damlacıklarını biliyorlar işte en büyük rol de sana düşüyor sadi "Sadi etraftakilere bakip sonra tekrar savcıya bakip " tabii ne yapicam ben rol olarak " sen  yarin akşamki ünlü iş adamları  bulunduğu iş yemeği olan davete gideceksin, adam bu sabah gitti turkiyeden başka bir ülkeye ses odasından duyduğumuz kadarıyla 3 4 gün gelmeyecekmiş o sıra zarfında sen iki kadınla tanışacak ve kendine cekeceksin. Ardın kendi evine götürecek onların ağzından sakladıkları dosyanın yerini alacaksın. Ve biz senin evine kamera yerleştirmiş olacağız , eger dosyalardı nerede sakladığını söylemezlerse elindeki video kayıtları ile şantaj yapıcaz adama " diyince şadinin aklında sadece son kısım kalmıştı. Şadiye ne kadar çapkın derlerse desinler aslında öyle değildi. Songul adamın düşünceli halini görünce " belki hayatında biri vardır" diye düşündü.

Şadi aslında hiç bir kızla beraber olmamıştı zevk bile olsa. Şimdi ise savcıdan duyduğu kadarıyla bir görev için iki kadınla birlikte olmak zorunda kaldı. Sadi başını sallayıp " savcım ben yapamam bunu " diyince songül kafasında oturtmuştu "kesin hayatında biri var " diye ama savcının sesi ile hayallerinden sıyrılıp kulak aştı konuşmalar a " neden sadi?" " savcım ben bir kadının duygularıyla oynayamam heleki o şeyle..." savcı şadinin imasını anladığında " Sadi merak etme öyle birşey olmayacak sen sadece onları sarhoş edip bir kaç öpücük ile kandıracaksın gerisi bizde aklından geçini sil öyle birşey değil bu " diyince sadi rahatlamıştı. Derin nefes alıp verirken " tamam o zaman " diyerek sozunu bitirdi. Dört erkek konuşmaya baslayinca songül tekrar düşünmeye başlamıştı." Bir kadınının  duygularıyla oynayamam derken?, acaba neyi ima etti." Yanı kendiside biliyordu ama aklı kalmıştı. Tekrar kendi düşüncelerinden ayrılınca savcıya doğru biraz dönüp " ee peki savcım şadinin ne yapacağını öğrendik e peki biz, biz ne yapacağız?" "Yaver şadinin şoförlüğünü yapacak, taylan oranın güvenliği oolucakeger işler ters giderse senin acından songül adamlarında vs adamları indirmede yarfimci olucak taylan, ve sen de  sarıbasın oğlunu kendine cekeceksin aynı şekilde demesekte sende ondan ögrenmeye çalışacaksin. Adamı icerde tutup bir şekilde adamı ayartmaya çalış songül" songül kafasını sallarken taylan girdi araya " ne yanı benim kardeşim o sere- yani pardon o adamı mı ayartcak?" " evet abi öyle olucak nede olsa görev herşeyden önce gelir." Taylan songüle bakış atınca " görev diyorum. Görev" diyerek bastırdı lafını. Sadi karşısında duran kardeşlere gülümserken telefona gelen bildirim ile dikkatini telefona verdi.

Leyla : hadi bak ben eve yaklaştı sende gel hadi bekliyorum seni :)

Yazmıştı sadi mesaja gülümserken songül adamın güldüğünü görünce odağını abisinden çekip şadiye odaklandı. Sadi hemen "tamam geliyorum simdi" yazıp yolladı mesajı sonrada telefonu cebine koyup ayaklanmaya başlayınca bütün  gözler ondaydı. " hepinize iyi geceler sizede bas savcım benim evde misafir var ben artık kaçayım. " savcıda ayaklanarak " zaten bende kalkıyordum hadi yarın iyi şanslar size" diyerek oradan ayrıldı.
Hepsi ayrılınca hepsi arabanın yanında beklerken savcı arabasının yanına gelince " yaver sen gel biz tekrar konuşalım şu operasyonu " yaver başıyla onaylayıp diğerlerine iyi geceler dileyip yanlarından ayrıldı. Sadi şoför koltugunda taylanda yanına songül ise arkaya oturmuş giderken sadi songulun derin uykuya dalmasını fırsat bilerek taylanda merak ettiği soruyu sormaya cesaret etti " taylan sana bir şey soracağım." " sor tabi" " şey ben songül daha önce hiç gördüm mü? Yani eskiden onu bir kereliğine görmüştüm ." Taylan biraz düşündü sonra o günü hatırlayınca " evet hatırladım görmüştün " diye cevap verirken Taylan devam etti "O gün askerden geldiğimiz gün sofrada bağırıp çağıran daha doğrusu aldatıldığını öğrendiği kişiydi songül " Sadi şaşırırken " evet o zamanlar kardeşinle tanışmamıştık ama hiç bir kadin bunu hak etmez etmemelide bencede. " " bencede o günleri zor  atlattı songül." Ikisi  birden akıllarına o anki sahne gelince acı bir tebessüm ettiler. Songül gözlerindeki ggeçmişin bıraktığı yaşlari elinin tersi ile sildi. Ardından onların konuşmayacağını anladığında o günleri hatırlamaya başladı hem nasıl unutabilirdi ki o şeyi....

*
Son

KARAMAMBA VE ALCAPONE AŞKI ( SADİ SONGÜL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin