1.Bölüm-Dolunay

177 27 61
                                    

1 HAFTA ÖNCE:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1 HAFTA ÖNCE:

Yine sabah açıldı, kahvaltımı yaptıktan sonra her zamanki gibi telefonumdan bir film açtım ve izledim.Bitirdiğim zaman birini daha açtım artık film izlemek bile canımı sıkıyor hep aynı olaylar oluyor.

Arkadaşlarımdan biri(Ayhan) fantastik film/dizi izlemeyi çok seviyor. Aslında tam bir-birimizin zıddı olan özelliklere sahibiz ama buna rağmen en iyi arkadaşım Ayhan.

Evde canım sıkılıyordu, bu yaz tatile bile gitmemiştim(arkadaşlarımın hepsi tatildeydi). Sanırım Mystic Fallsdan çıkamıyordum. Bu yüzden telefonumu kurcalamak dışında işim yoktu

Bazen arkadaşlarıma mesaj atıyordum ama bir az geç cevap veriyordular tabii ki (çünkü tatildeydiler).Her zaman saat kaç olmasına rağmen mesajlara anında cevap veren kişiyse Pera'ydı.

4 kişilik qrupumuzun diğer üyesiyse Asyaydı,mesajlara çok geç cevap verirdi, tüm parti organizasyonunu konuşup bitirdikten sonra Asya çevrimiçi oluryodu(aslında bu bir az sinir bozucuydu)

Parti demişken normalde partilerden hiç hoşlanmam, ama bu hafta Ayhanın doğum günü olduğu için çocukların hepsi tatilden geri gelicekti ve küçük kamp partisi yapıcaktık

3 gün sonra:

Nihayet tatilden geldiler...

Bu gün kamp yapıcağımız gündü ve ormana Ayhanın arabsıyla (yani 1989 cu yıldan kalma jeeple) gittik.

Aslında Ayhanın doğum günü yarındı ama o dolunayda ormanda olmak ve bir sürü fantastik hikaye anlatmak istiyordu.Onu kırmak istemiyorduk sonuçta bu onun doğum günüydü

Gece çökmek üzereydi.Ateşi yakıp, çadırları kurduktan sonra ateşin etrafına toplandık.
Ne kadar can sıkıcı olsada Ayhanın kurtadam hikayelerini dinliyorduk.

Ayhan-Mystic Falls da doğaüstü olaylar olduğuna , kurtadamların varlığına dair efsanler var ve kurtadamların dolunayda dönüştüklerini kendilerini kontrol edemedikleri söyleniyor,ama efsaneye göre bazı kurtadamlar dönüşümlerini kontrol altında tuta biliyorlar. (Hala konuşmaya devam ediyor...)

Sanırım hikayeler Pera ve asyanın ilgisini çekmeye başlıyordu ama benim hala ilgimi çekmiyordu ve Ayhana kurtadamların var olmadığını filan söyledim.Bundan sonra Ayhan bana 16 cı asırdan bu güne kadar olan kanıtları sunuyordu.

Asya-"kendin kaşındın Serkan"diye bana gülümsedi

Aslında asya doğru söylüyordu, kendim kaşındım.

Çocukların anlattığı doğaüstü (kurt adam,vampir,cadı...) hikayelerden sıkıldım ve onların haberi bile olmadan kamptan ayrıldım. Ormanda bir az dolaşmaya karar verdim. Bu gün havanın sıcak olucağını duymuştum, ama tamda yaz ayında yağmurun başlaması beni çok şaşırttı. Kampa geri dönmeyecektim çünkü yağmurda gezmeyi seviyordum. Ormanda yürüdüyüm zaman yeni aldığım beyaz spor ayakkabılarım artık tamamen çamur olmuştu. Yağmurun sesi beni çok rahatlatıyordu ,taki bir ayak sesi duyana kadar. Arkadaşlarımdan birinin beni takip ettiyini düşünüp ortaya çıkmasını söyledim, ama galiba kisme yoktu.

Arkadaşlarımı daha fazla meraklandırmadan geri dönmeyi düşünüyordum çünkü sanırım kamp kurduğumuz yerden bir kaç kilometre uzaktaydım.

Geldiyim yoldan geri dönüyordum ama hava çok karanlıktı neredeyse önümü bile göremiyordum. Telefonumun flaşını açtım ve önümü aydınlatmaya çalışıyordum. Yolu zar zor görüyordum.

Sanırım yolun yarısını gitmiştim ve o sesi yine duydum. Sonra olduğum yerde durdum ve etrafa göz gezdirdim ama yine bir şey yoktu zaten olsada bu karanlıkta göremezdim.

Yola tamda devam ederken bir hırlama sesi beni tiksindirdi. Sanırım bir hayvandı. Çok meraklı olduğum için sesin geldiği yöne doğru gittim.

Gördüğüm şey beni çok şaşırttı. Ağaçların arasında gördüğüm şey bir çift sarı gözdü.

Hemen kampa doğru kaçmaya başladım. Kurt üzerime atladı ve yere düştüm bacağımı fena incitmiştim. Bundan sonra karşımda bir Kurt daha belirdi.

"Lan noluyo sürüylemi avlanıyorsunuz"- demekten kendimi alamadım. Zaten kurtlardı bu yüzden ne dediğimi anlamazlardı ama gördüklerim beklediğim gibi olmadı.

Kurtlar bir-biriyle savaşıyordu. Bunun bir fırsat olduğunu umarak kaçmaya başladım ama bacağım çok fena acıdığı için hızlı koşamıyordum.

Artık kurtların arkada kaldığı düşünüyordum ve geride kaldığını düşündüğüm kurt üzerime atladı niye kurtların ikiside üzerime atlamıştı anlamıyordum. Kurdu kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum ama beni ısırmaya başladı. Elimden yardım istemek dışında bir şey gelmiyordu. Karşımda bir ölü kurt ve bir çift kırmızı göz vardı.

Kitap yazma konusunda yeniyim bu yüzden fikirlerinizi belirtmekten ve eğer beyendiyseniz oy vermekten çekinmeyin

Şimdiden teşekkürler

Teen wolf packHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin