masquerade ball | new year's day

four ;

herkes davetin olduğu salona toplanmıştı. birkaç dakika için gece yarısı olacaktı ve yeni yıla gireceklerdi.

"bir şey söylemek istiyorum..." blair sessizliği bozarak ayağa kalktı. gülümsemeye çalışıyordu.

bütün dikkatler ona dönmüştü.

"son birkaç dakikamız içinde bütün olanları unutup yeni yılı kutlamak istiyorum. şu an aramızda olmayan bianca için. birazdan ne olacak bile bilmiyoruz. hepinizden özür diliyorum. bu gece olan her şey ve belki de olacaklar için..."

blair duraksadı ama gülümseye devam etti.

"özellikle de o aramızdaki birkaç katilin anasını da babasını da götlerini de sikeyim. partimi mahvettiler!" iç çekip ses tonunu sakinleştirdi. "mutlu noeller.."

"mutlu noeller"

*

son bir dakikanın içine girmişlerdi. 20 saniye sonra yeni yıla gireceklerdi.

"jackson! atlas! robert! koşun! geri sayıma girdik!" diye bağırdı eleanor televizyonu işaret ederek.

hepsi toplanmıştı. belki de hayatlarının son gecesiydi. 2008'i görecekleri için bile seviniyorlardı. herkes birbirine sırayla baktı. televizyondan geri sayım başlamıştı.

10..

9..

8..

bütün gözler teker teker birbirini taradı.

7..

6..

çoğu kişi havai fişekleri izlemek için pencerelere yöneldi.

5..

4..

brian, alice'in elini kibarca tutup ayağa kaldırdı ve hemen pencereye sürükledi.

"bu gece çok güzel olduğunu sana hiç söylemiş miydim?" ellerini alice'ın belinde birleştirdi.

"hayır.."

"sana çok aşığım alice. seni seviyorum."

"ben de seni..."

3..

2..

1..

dudaklarını birleştirdiler.

"VE SIFIR! YENİ YIL! 2008! AMERİKA YENİ YILA GİRDİ! NEW YORK'TA HAVAİ FİŞEKLER YÜKSELİYOR!" sesler televizyondan geliyordu.

herkes pencerelerden dışarının güzelliğine baktı. bu anın boşluğunu kullanan birkaç kişi salondan çıktı.

"şu an yine elektrikler kesilse çok klişe olmaz mıydı-?" dedi jihane gülerek ama sözü kesildi.

bir anda yine elektrikler kesilmişti. brian refleks olarak alice arkasına alıp sıkıca tuttu. televizyon kapandı. bu sefer kimse çığlık atmadı. sadece salondaki sessizlik vardı. hepsi korkuyordu. her şey aralarından birinin acı dolu çığlığına kadardı.