#1. sadece ona özeldi, bir başkası olamazdı

7.1K 646 457
                                    

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne zaman yaşantısının getirdiği kurallara boyun eğmek zorunda kalıp yapmak istemediği bir şeyi mecburiyet yüzünden yapsa, kafasının içinde bu durumu açıklayacak tonlarca terim ve isim dolaşırdı. Bir gün zincirlendiği kayalıklardan kurtulabilmek için Perseus'a ihtiyacı olan Andromeda gibi hisseder, Poseidon'a nefret beslerdi. Başka bir gün padişahların altın kafeslerine hapsedilen kuşlarla aynı kaderi paylaşırdı.

Bugün ise yanında oturan babası tarafından sürüklendiği yerde, Taehyung; Kutsal Roma İmparatorluğu'nun egemenliğini sömürdüğü Roma İmparatorluğu gibi hissediyordu. Orta Çağ anlayışına dayanan bu düşüncenin 'translatio imperii' gibi şaşalı fakat bir o kadar sinir bozucu bir isme sahip olması ise; onun aklında her şeyin cabası, belki biraz da olsa hayatının bir kesiti ve kesinlikle York dükalığının özetiydi.

Bu terim, Alman tarihbilimci Goez'e göre egemenliğin bir toplumun elinden alınıp başka bir topluma verilmesi anlamına gelse de ona göre, Fransız yazar Voltaire; bu durumu alaycı bir şekilde daha güzel özetlemişti.

"Bu kendine Kutsal Roma İmparatorluğu diyen ve demeye de devam eden yığın, hiçbir şekilde ne kutsal, ne Roma, ne de bir imparatorluk."

Düşünceleri sayesinde, kendisini; kitapların ardında saklanmayı sevdiği ve kanatlanmayı başardığı büyük kütüphanenin içine soktuğu anda etrafındaki kalabalıktan kopan çığlığı andıran tezahüratlar, daldığı düşüncelerden onu direkt çekip çıkarırken nerede, nasıl bir yerde olduğunu tekrar anlamasını sağladı.

Hiçbir şekilde ilgisini çekmemesine rağmen ve özellikle zorla getirilmişken olan biten her şeyle gereğinden fazlasıyla heyecan yapması mantıksızdı. Bunu ve sakin olmak zorunda olduğunu, özellikle insanların gözünde çizdiği imajını korumak adına, kendisine sahip çıkması gerektiğini çok iyi biliyordu fakat bazı şeyler tamamen kontrolünden çıkıyordu.

Turlar geçtikçe daha fazla heyecanlanan ve birbirinden oldukça çabuk bir şekilde etkilenen kalabalık, her tur sonunda dev ekranlara yansıyan puan tablosu, sonu gelmeyen tezahüratlar, çoğu zaman göremedikleri fakat taraftarlar arasında çıkan korkunç tribün kavgaları, rap yapıyormuş gibi yarışı sunan sunucu ve büyük bir Ferrari hayranı olan babası; olduğu kişiden ödün vermeme savaşlarını zorlaştırıyor ve düşünceleriyle oluşturduğu güvenli atmosferi tamamen yok ediyordu. Fakat asıl mesele, her turda önünden  hızla geçen yarış arabaları ve yarattıkları rüzgar sayesinde kesilen nefesiydi.

Daha önce televizyondan defalarca izleyip insanlar arasındaki statüsünü ondan daha çok korumak zorunda olan babasının fanatik tarafını görmüştü fakat televizyondan izlediği şey, burada yaşanan her şeyden ve oluşan ortamdan çok daha farklıydı. Daha önce ilgisini çekmediği halde birbirlerini ölümcül hızla kovalayan araçların, onun üstünde yarattığı etkinin bu denli büyük olması, düşüncelerini dahi hızla kesmesi yüzünden fanatik olan düke bir yerde hak verebiliyordu.

FURIOUS 7Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin