merhabalarr sizden ricam yorum sınırı dolsun diye art arda noktalama işaretleri, sayılar gibi aynı yorumu defalarca atmamanız 🥹 fic o şekilde spam yiyor bebisler
sınır 240 oy, 650 yorum
bolca ferrari, bolca hız her anlamda hız
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•
Ortak alandaki koltuklara yayılmış bir halde elindeki şampanya bardağını sallarken geçirdiği üç günü düşünerek derin bir nefes aldı. Oradan oraya koşuşturmaktan ayak tabanlarının ağrıdığını hissediyor, bütün yorgunluğunun son ve en önemli günde vurmasını da tamamen şansına bağlıyordu.
Yarış izlediği ikinci seferdi, saatte üç yüz kilometreyi aşan hız ve her tarafından ayrı kaos akan ortam onun için tamamen baş döndürücüyken yarışların padok kısmıyla tanışması, Taehyung için bambaşka bir deneyim oluyordu. Üstelik damarlarında Ferrari aşkı barındıran İtalya'nın tam ortasına bir anda düşmesiyle neye uğradığını şaşırmıştı. Yarışı izleyen insanların korkunç derecede fanatik olduğunu çoktan anlamıştı fakat Ferrari'nin ana vatanı olan İtalya için, fanatik kelimesi oldukça sönük kalıyordu. Onlar için Ferrari'nin bir araba şirketinden çok daha fazlası olduğunu anlamak çok kolaydı. Yarış zamanı, Monza'nın her tarafı kırmızıya bürünürken İtalya bayrağının dahi Ferrari'nin yanında hiçbir önemi kalmamıştı.
Üç gün içinde öğrendiği birkaç şey vardı. Onlardan biri de İtalya'da iki din bulunduğuydu. Katolik kilisesi ve Ferrari.
Derin bir nefes alarak ortalıkta dolanıp daha önce hiç yemek yememiş gibi açık büfeyi sömüren arkadaşlarına baktı. Bu işi, başına onlar açmasa da yorgunluğunu tamamen harlayan onlardı. Formula One Paddock Club için pistlerde hazırlanan localar, takım garajlarının üst katında bulunuyordu. Anladığı kadarıyla, pit stop noktalarının tam üzerinde yer alan balkonlarıyla, her loca farklı takıma veya firmaya tahsis ediliyordu.
Firma ve takımların özel misafirleri ilgili localarda ağırlanırken kimseyle ilgisi olmayan ve Paddock Club biletini ücretiyle satın alıp gelenler, genel bir locada ağırlanıyorlardı. Firma localarının misafirleri kendi localarında yemeklerini yiyip içkilerini yudumlarken istedikleri zaman Chill Out Lounge adı verilen genel locaya geçerek geniş ve rahat koltuklarda keyifle yayılıp yarışı hem pistten, hem locadaki dev ekranlardan istedikleri gibi takip edebiliyorlardı. Üç gün içinde genel işleyişi tamamen anlayabilmişti ve her türlü isteğe göre hizmetleri kesinlikle mevcuttu fakat her şeye burnunu sokmayı seven arkadaşları yüzünden beş dakika dahi oturacak zaman bulamamıştı.
