Yıllanmış Mektup

3.Bölüm

Alanur zar zor olsada ziyayı iktirir
A:bu olanları unut anlık geçmişe yönelik bir zaaftı benimkisi bizim seninle sadice yıllanmış mektubumuz bunun hesabı var o kadar bambaşka hayatlar kurmuşuz zaten
Z:(konuşmadan önce dilini dudağında gezdirir) başka birşey yok yani eminsin buna (yanına yaklaşır kokusunu içine çeker )
A:evet başka ne olabilir ki 28 yıl önce bir mektupla hayal olmayı seçen birine ne söyleyebilirim ki ben
Z:sen farklı mısın gitmişsin lavuğun teki ile evlenmişsin direkt çocuğun olmuş alanur direkt yada benimle beraberken de ilişkin mi vardı çok aşık olduğun kocan ile ha
A:(ziyanın boş anını yakalayıp sert bir şekilde tokat atar ve bağırarak konuşmaya başlar ) sanane çok mu umrundaydım senin o yüzden mi 27 şubat beni terk ettiğin tarih nişanlandığın tarih 6 mart ziya 6 mart bir hafta beklicek kadar mı sevdin sen  beni
Z:sen orada mıydın
A:evet inanmamıştım mektup olayına haluk'ta nişanlanıyo git gözünle gör inanmıyorsan  demişti bende geldim gelmeseydim keşke yani ben o günden sonra
O sırada Ender telaşla içeri girer
E:ne halt ediyosunuz siz burada ya
A:hiç konuşuyoduk napalım ay napıcaz en nefret ettiğim kişi ile yanlız kaldım burada
E:çıkıyoruz alanur yoksa enişteme ne diycem ben ya
Z:bide hesap mı soruyo allahın lavuğu
A:bak kocama lavuk deme bir daha keşke onun kadar insan olabilseydin sende
Z:evet birlikte olduğumuzu bile bile sana yürümeseydi inanırdım Alanur
E:ah yeterin be didişmenin yeri mi acaba şuan Alanur hadi gidiyoruz sende kal burada ne halt yersen ye (ziyanın yüzüne bakar alanurun elinden tutar ve lobiye doğru ilerlerler)
A: teşekkür ederim kuzenlerin birtanesi sen olmasan kötü kurt ham yapardı beni (suçluluğunu bastırmak amacı ile şakaya vurur işi)
E:hiç şakaya vurmaya çalışma Alanur
Kaya yanlarına gelir tam konuşucakken
Alanurun telefonu çalar ve arayan halasıdır
A:halam arıyo
E:ne annem mi basında filan mı gördü ya bittik biz bittik senin kimin kuzeni olduğunu da biliyo (kayaya dönüp işaret eder )
A:ben ne dedim ha ne dedim neyse halledicem şimdi açmayalım Zeynebin yanına gidelim yukarı çıkalım yarın sakin kafa ile hallederim halamı diye düşünüyorum ayrıca kaya o abine söyle kocam hakkında düzgün konuşursa iyi olur
Son sözünü söyleyip hızlı hızlı yürüyerek zeynebin yanına gider
Z:nereden kaldın ya bi lavaboya gidiyorum dedin (eğilerek konuşur ) abim rahat durmadı geldi yanına dimi
A:sen nereden biliyosun bunu pardon ama
zeynep boynunu işaret  eder boynunda dudaklarındaki kırmızı ruj geçmiştir ziyanın öpücüklerinden sadice yakından anlaşılıyodur
A:başka biri görmedi dimi neyse şu salak  aşk kuşu gelsin yukarı çıkalım ölücem yorgunluktan
Z:vallahi bende ya hem özlemişim sizi ya
Alanura sarılır tam o sırada ayrı ayrı herkes geliyodur oraya
A:bende vallahi
H:hah yakalayabildim sizi beraber karıcığım ve baldızlarım size en büyük güzel oda ayarlandı kaya ve ziya bey yanlarındaki oda sizin seher hanım ve mina diğer oda sizin selçuk ve mehmet yan odaları sizin güzeller güzeli kızlarım benim yanımdaki oda'da sizin
Herkes odalarına dağılırken haluk alanur'u kenara çekmiş ziyanın gözünün önünde öpmüştür buna sinir olan ziya söylene söylene odasına gider daha sonra alanur yukarı çıkıp kızlara katılır
E:yanlız haluk'ta ziya kudurtma timi ha
Z:seni öpünce abim bir sinir oldu bir sinir görmen lazımdı alanur
A:yapacak bişey yok o şansını kaybetti o  ayrıca kocam ayol kime ne hesap vereceğim ben
Üstlerine otelden verilen pijamalarını giyinip yiyceklerini içeceklerini alıp balkona geçerler
A:ohh çok iyi geldi ya şu ortam ne o samimiyetsiz ortamlar çok sıkıldım ben artık ayrıca iyi ki gelmişsin be zeyno
Z:vallahi bana da iyi oldu hele o canlı cenaze gibi olan karlı konağından sonra
E:çok güzeliz be
Tam o sırada Kaya ve Ziyanın balkonundan bir şarkı sesi yükselir Zeynep ve Kaya şaşkındır çünkü abileri yıllar sonra alanur dışında birine  şarkı söylüyodur Alanurların içeride olduğunu düşünerek
Z:Öyle ağlarım ki kendime
Sen benden gittin gideli
Öyle ağlarım ki kendime
Sen benden gittin gideli
Tenim küs olmuş tenime
Sen benden gittin gideli
Tenin küs olmuş tenime
Sen benden gittin gideli
Bir cefam var idi, bin oldu
Aktı gözüm yaşı, sel oldu
Bir cefam var idi, bin oldu
Aktı gözüm yaşı, sel oldu
Yazbaharım döndü, kış oldu
Sen benden gittin gideli
Yazbaharım döndü, kış oldu
Sen benden gittin gideli
Öyle bıkmışım ki kendimden
Kurudum, düştüm dalımdan
Öyle bıkmışım ki kendimden
Kurudum, düştüm dalımdan
Sanki ruhum çıktı canımdan
Sen benden gittin gideli
Sanki ruhum çıktı canımdan
Sen benden gittin gideli
Sanki ruhum çıktı canımdan
Sen benden gittin gideli
Şarkı bittiğinde orada oturan iki kadının gözleri dolmuş alanur ağlıyodur
sessiz bir şekilde kadere onu paramparça eden adama isyan eder
A:allah cezanı versin ziya mahvettin bizi geleceğimizi çocuğumuzu
Z:ne çocuğu Alanur noluyo (kısık sesle sorar )
E:o kendinde mi şuan acaba bişey bildiği yok çocuk hayalimizi demek istemiştir
Herşeyi bilmesine rağmen böyle bir yalan uydurmuştur ender bir anda
A:evet ben ne dediğimi biliyo muyum acaba çocuk hayallerimizi demek istedim canım
O sırada Ziya ve Kayanın tarafında da çok iyi değildi işler
K:abi alanur abla dedi ki söyle o abine kocam hakkında düzgün konuşsun dedi
Z:der demezse şaşardım sence o ona aşık mı
K:bence değil çünkü ben bugün alanur ablanın sana bakışlarını gördüm ama zamanında ne yaptıysan ne yaşadıysa paramparça olmuş oda ona da yazık günah yani
Z:yapmadım yazmadım lan  ben bişey acaba bu haluk karaktersizi bizim kaçacağımızı ögrendi de o mu yazdı mektupları
K:sana o gün mektubu nevzat vermedi mi neden sadice haluk enişte işin içinde olmuş oluyo
Ziya dönüp ters ters bakar Kayaya enişte dediği için
Z:zevzek enişteymiş ama şöyle bir detay var seher de olabilir mi bu işin altında çünkü mektubu hatırlamaya çalıyorum yazı alanurun yazısı değildi burdan bekarken'ki eve geçelim orada Alanur'la bana ait herşey bi bakalım o mektubu endere söyle oda ondakinin fotoğrafını çeksin kesin kasadadır bize ait herşey ve şifreyi sadice o biliyodur of allahım sen bize yol göster karşılaşmamız tesadüf yada tevafuk olamaz ya olmamalı koy banada bi viski bu geceye içilir
K:emin misin içmezsin sen çok çarpmasın seni şimdi aman çarparsada çarpsın 18 yaşındaki o adamı görmüş olurum nolucak
Kızlar oturuken haluk gelmiş kapıyı çalmıştır
Alanur gitmiş kapıyı açmıştır haluğun hali telaşlıdır
A:noldu iyi misin sen
H:iş seyahati çıktı amerikadaki fabrikada sıkıntı varmış biliyosun önemli bu bizim için gitmem gerekli gitmeden bi kokunu içime doldurup gideyim dedim
Tam o sırada Ziya'da odasının kapısından konuşan ikiliyi dinliyodur
A:o zaman sarılalım sende git işe biliyosun toplantım olmasa bırakmam seni de
Alanura sarılır boynuna burnunu bastırır vedalaşıp havalimanına doğru yola çıkar Alanurda içeri odaya girer mosmor bir ziya geride bıraktığını bilmeden
A:en az iki hafta gelmez gelin bu sürede bende kalın sizde hep beraber kız kıza tatil gibi bişi yapmış oluruz tabi halam ve annem bizi sağ koyarlarsa abim mesaj atmış sakın yarına kadar cevap vermeyin telefonlarına diyo
E:çok teşekkür ederim nasıl bir riske girdiğini biliyorum kanki
A:girdik bir alamete geberiyoruz kıyamete durumu bide halamdan ziyade annem daha sinirliymiş şey diyomuş bu kız aptal mı nasıl izin verdi ikisinin sevgili olmasına ben sevgili denetleme kurumu gibi mi gözüküyorum onu da anlamadım vallahi ben bilen bana anlatsın
Z:haklısın ateş bacayı sarmış ne diycektin hayır ben onaylamıyorum gerçi derya teyze'de haklı tam abime onay verdi terk etti seni kaya'da Endere yapar diye düşünüyo olabilir ve çok haklı bence
E:sende abinin mi terk ettiğini düşünüyosun
Z:belli değil mi kimin terk ettiği 6 gün sonra nişanlanmasından  gerizekalı herifin
A:ahahahaha tam söylenicek kelimeyi söyledin bu arada abimde annemlerden kaçıp geliyomuş hayır bunlar yandakilerle çok iyi arkadaş ya
E:valla keşke odaya gelseler sevgilimi görmüş olurdum
A:aşkım aşkım başlıcam senin aşkına ya
Tam o sırada yandan gelen gürültüyü duyarlar ve kapının oraya gidip dinlerler
K:ooo vedat abi hoşgeldin alanur abla geldiğini biliyo mu
V:mesaj atmıştım
Z:kim geldi de bu kadar kapıda kaldın sen o haluk lavuğu mu geldi yoksa
Söylene söylene kapıya gelir ziya
V:benim hayırsız benim
Talun ailesinden bir kızı seviyomuş yine bir karlı (ziyaya imalı imalı bakar) bakalım gerçekten seviyo mu onu teste geldim bu sefer
K:hoşgeldin abi geç tabi ne yersin yoldan gelmişsin belli açmısın
V:dur dur önce şu benim kızlara uğrayayım öyle gelirim odaya hatta sende gel özlemişsindir enderi ama sen (ziyaya dönüp sesini alçaltarak konuşur) o hakkını 28 yıl önce kaybettin
Z:bak yine aynı mevzu ben ayrılmadım senin kardeşinden o kadar deli gibi aşıkken neden ayrılayım o kadar karaktersiz miyim lan ben ya
V:bilemem ben kardişim öylemişsin demekki ha bu arada ziya kardeşimden uzak dur tekrar üzülsün istemiyorum senin yüzünden
Yürüyüp yandaki odanın kapısını çalar
Bir iki saniye geçtikten sonra alanur kapıyı açar
A:abi hoşgeldin
V:hoşbuldum da bir sarılmıcak mısın abiye bakalım
Kardeşinin belinden tutup sarılır oda gençliklerinde olduğu gibi abisinin güvenli kollarına bırakır kendini
A:geç geç son detayları öğrenmemiz lazım senden
V:hayatım yandaki beylere sözüm var
E:abicim hoşgeldin öncelikle ( ender'de sarılır vedat'a ) istersen beylerde sen oturmaya gelebilirler çünkü tam olmadan çözüm bulamayız gibi duruyo ha ne dersin alanur
Bunu dediği an kaya ve ziya odaya geçerler arkalarından kapıyı sert bir şekilde kapatırken alanur söylenir
A:keşke tam şuan annem bassa hepimizi de kalsana öyle ortada
V:nasıl bir dilek bu farkında mısın ayrıca annem keser beni şu ortama izin verdiğim için
Z:tabi alanur hanım kocasına derya hanımda damadına düşkündür
A:ben kocama düşkünüm evet ama annem de sever ama düşkünlük derecesinde değildir
Z:başlıcam senin kocanın ta (vedat duymasın diye kısık sesle söyler )
A:ne dedin anlayamadım ziya
Z:bişey demedim bizim senle bizle ilgili konuşmamız gerek alanur
A:bizle konuşacak hiçbirşey yok ziya şuan tek önemli konu ender ve kaya o kadar (abisine dönüp konuşmaya başlar) ne yapacağız abi şimdi
V:yani annem karşı halam gidip geliyo kayanın gözlerine girmesi lazım o çirkin etiketi atması gerek üzerinden
K:o iş bende hallederim sadice sizin desteğiniz gerekli benim annemi ve sizinkileri ikna ederken
A:senin ki nasıl karşılar bunu
K:seni sevdiği için a alanur kızımın kuzeni mi tamam der geçer yengemle asla anlaşamıyor zaten onu istememesi bile isteme nedeni olur
A:of yoruldum ben ya ne bitmez çilem varmış karlı erkekleri ile karşılaştığım günü sabahını yani içerden kahve alıcam haberiniz olsun
Balkondan kalkarak mutfağa doğru ilerler vedat ziyaya dönüp konuşmaya başlar
V:peşinden git
Z:ne kardeşimden uzak dur demedin mi az önce
V:oğlum bak belli ki ikinizin de istemediği şeyler olmuş ondan ayrılmışsınız bu mektup olayı inandırıcı gelmiyo bana
Sözleri bitmeden mutfağa doğru ilerler adam alanur da kahvesini koymuş içiyodur ziyayı görünce kalkmak ister
Z:dur allah aşkına bi ya
Ziyayı dinlemeden kahveyi lavaboya döküp fincanı yıkadıktan sonra arkasını dönüp gidicekken ziyanın okuduğu şiir ile hariketsiz bir şekilde durur
Z:İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat.
Hiç unutamadığım kendini yanımda olarak tenim tenindeyken bir kez daha hatırlat çok özledim ben seni alanur
A:bunu bana yapmaya hakkın yok hayatımdan bir hiçmişim gibi çıkıp sonra gelip seni özledim tenini özledim diyemezsin ben o 6 mart günü dünyam başıma yıkıldı sen beni mecbur bıraktın halukla beraber olmama mecbur ziya şimdi ben nasıl affedeyim seni söylesene hele ki bambaşka hayatlarımız varken eşlerimiz çocuklarımız varken en önemlisi olanlardan dolayı bir özürü bile çok gördün sen bana çok gelmiş bir elin bir elim yeter belliyelim gitsin diyosun sence bellemekle geçer mi bizimkisi diner mi çektiğim ızdırap ha ben yıllardır suçluluk duyorum senin aşkın yüzünden neden 28 yıllık hayat arkadaşına aşık değilsin de seni bir hiç gibi ortada bırakan adama aşıksın diye
Ellerini adamın göğsüne vurarak konuşur ziya ellerini tutar
Z:tıpkı benim 28 yıllık karıma aşık olmadığım gibi bazı insanlar vardır ne yaparlarsa yapsınlar birbirlerinin kalplerinden  gidemezler bizde gidemedik ne yaşadın bilmiyorum fakat hepsini telafi etmeye hazırım
A:koskoca bir ömrü telafi edemezsin Ziya
Alanur daha fazla konuşamadım 28 yıllık hasreti sonlandırmak istercesine dudaklarından tutkulu bir şekilde öpmeye başladı alanurun da karşılık vermesi ile işler içinden çıkılmayacak bir noktaya gitmek üzeredir
Evet yeni bölüm geldi bi tık daha uzun bir bölüm oldu beğenilerinizi ve fikirlerinizi bekliyorum